Elbette böyle bir kitabın misli yoktur

Ahmet.1

Well-known member
Kur'an, bu dünyada öyle nuranî ve saadetli ve hakikatlı bir surette bir tebdil-i hayat-ı içtimaiye ile beraber, insanların hem nefislerinde, hem kalblerinde, hem ruhlarında, hem akıllarında, hem hayat-ı şahsiyelerinde, hem hayat-ı içtimaiyelerinde, hem hayat-ı siyasiyelerinde öyle bir inkılab yapmış ve idame etmiş ve idare etmiş ki; ondört asır müddetinde, her dakikada, altıbin altıyüz altmışaltı âyetleri, kemal-i ihtiramla, hiç olmazsa yüz milyondan ziyade insanların dilleriyle okunuyor ve insanları terbiye ve nefislerini tezkiye ve kalblerini tasfiye ediyor. Ruhlara inkişaf ve terakki ve akıllara istikamet ve nur ve hayata hayat ve saadet veriyor. Elbette böyle bir kitabın misli yoktur, hârikadır, fevkalâdedir, mu'cizedir.

Asa-yı Musa

Tebdil-i hayat-ı içtimaiye: Cemiyetin hayatını değiştirme, toplum hayatı değişikliği.
Nefis: Bir kişinin kendisi, öz varlığı. *Günah ve sevab ayırmadan saldıran istekler ve duygular.
Hayat-ı şahsiye: Şahsi hayat, kişinin hayatı.
Hayat-ı içtimaiye: Toplum hayatı.
İnkılab: Kökten değişiklik.
İdame: Devam ettirme.
Kemal-i ihtiram: Tam bir hürmet, tam ve mükemmel saygı.
Tezkiye: Temize çıkarmak, aklamak.
Tasfiye: Saflaştırma, arındırma, temizleme.
İnkişaf: Açılma, meydana çıkma, gelişme, ilerleme.
 

Ahmet.1

Well-known member
Nisâ, 82. Ayet: Hâlâ Kur'an'ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.
 
Üst