Ve aleyküm selam.
Siteler hoş görünüyor ancak, çocuk sitesi dahi olsa, orjinali verilmediği sürece kaynak olarak Risale-i Nur yazılmasını doğru bulmuyorum. Zira her yerde bir tahrifat sözkonusu. Hikaye veya makale kaynak belirtilmeksizin yazılsa daha iyi olurdu. Ya da Risale-i Nurdan esinlendiğini not olarak düşmek bu kadar mı zor ? Risale-i Nurda olmayan birçok cümle mevcut bu yazıda.
.......
Sivrisineğin gözünü kim yaratmışsa, güneşi de o yaratmıştır.
Pirenin midesini kim yaratmışsa , güneş sistemini de o düzenlemiştir.
Sivrisinek küçük , gözü daha küçük, görülmeyecek kadar küçük , mini minnacık bir şey.
Bu zamana kadar çok az insan sivirisineğin gözünü merak etmiştir. Çoğu insan hiç merak etmemiştir.
Neden? Önem verilmemiştir de ondan .
Sivrisinek ne ki , gözü ne olsun?
Güneş sistemi ise, birbirinden büyük kocaman gezegenler.
En başta dünyamız, arkasından Uranüs, Neptün, Mars, Plüton,Merkür, Satürün, Venüs, Jüpiter olmak üzere bilinen dokuz gezegen var.
Mesela Jüpiter dünyamızdan 316 kat daha büyüktür. Artık siz varın güneş sisteminin ne kadar büyük olduğunu düşünün.
Ya sivrisinek? Hiç kıyas edilebilir güneşle, gezegenlerle?
Kıyas edilemez, bir tutulmaz, aynı teraziye konmaz,aynı seviyede düşünülemez, ama onun da kendine göre bir yeri, bir konumu vardır.
Güneş sistemi o kadar gezegen ve çok sayıda uydu olur da, sivrisinek ondan d-geri kalır mı hiç?
Bir bakın sivrisneğin göz yapısına…
Sivrisineğin gözü, binlerce küçük gözçükten oluşmuş bir petek gözdür.
Her gözcük üstten bakıldığında bal peteğini andırır.
Her gözcüğün altıgen şeklinde ayrı ayrı merceği vardır.
Kristal koni adı verilen kırıcı bir cihaz bulunur.
Etrafında yalıtan pigment hücresine sahiptir. İç tarafta da retinula tabakası yer alır.
Ne kadar harika bir olay , ne müthiş bir sistem değil mi?
Ne mükkemmel bir düzeni vardır. Ne ince ve ne nazık bir iç yapısı vardır.
Binlerce göz, tek bakışı ayarlıyor.
Küçük ama siz işlevine bakın
Basit gibi görünüyor ama, siz içindeki işe bakın.
Önemsiz gibi görünür ama, siz ondaki sanata bakın.
Sivrisineğin elimize konması , size hissettirmeden kanımızı emmesi ve yakayı ele vermeden kaçması, ayrı bir harikadır.
Hatta sivrisinek güneşten , dünyadan, jüpiterden daha üstün özelliklere sahiptir.
Her şetden önce sivrisineğin hayatı var, canı var, ruhu var.
Bunun için de görmesi ,işitmesi, koklaması,hissetmesi, tat alması ,yemesi içmesi,mücadele etmesi vardır.
Güneşten üstün daha neleri var,neleri! Saymakla bitecek gibi değil …
Bu yönleriyle sivrisinek güneşten ve güneş sisteminden geri kalmaz,ileri bile geçer rahatlıkla…
Ama her varlık gibi, güneş sisteminin ve sivrisineğin de çok ortak noktaları vardır.
Bir kere yaratıcıları bir,
Yoktan var edenleri bir,
Bu aleme gönderenleri bir,
Sahipleri bir…
İçlerindeki sistem, düzeni, yapıyı kuranı bir.
Sivrisinek de, güneş sistemi de aynı düzenin içerisinde çalışıyor.
Hiçbiri bu düzenin dışına çıkamaz, kendi başına hareket edemez.
Sivrisineğin midesini, yiyeceğini, içeceğini, hayatını kim bir düzene koymuşsa, güneş sisteminin iç yapsını da o düzene koymuştur.
Her ikisi de aynı yerden emir alıyor.
Her ikisi de aynı gücün emrinde çalışıyor.
Her ikisi de başıboş değiller, kendiliklerinden bir şey yapmıyorlar, yapamıyorlar.
Ne için yaratılmışlarsa o işi yapıyorlar.
Neye, nasıl hizmet etmeleri gerekiyorsa, o hizmeti görüyorlar.
(Mektubat Hakikat Çekirdeklerinden)
Ali Dede'den Nur Hikayeleri | TEVHİD ÇOCUK
