Beni Dünyaya Çağırma

*Ramazan*

Member

Beni dünyaya çağırma Ona geldim fena gördüm.

Dema gaflet hicab oldu Ve nur-u Hak nihan gördüm.

Bütün eşya-yı mevcudat Birer fâni muzır gördüm.

Vücud desen onu giydim Ah ademdi çok bela gördüm.

Hayat desen onu tattım Azab ender azab gördüm.

Akıl ayn-ı ikab oldu Bekayı bir bela gördüm.

Ömür ayn-ı heva oldu Kemal ayn-ı heba gördüm.

Amel ayn-ı riya oldu Emel ayn-ı elem gördüm.

Visal, nefs-i zeval oldu Devayı ayn-ı dâ' gördüm.

Bu envâr, zulümat oldu Bu ahbabı yetim gördüm.

Bu savtlar, na'y-ı mevt oldu Bu ahyayı mevat gördüm.

Ulûm, evhama kalboldu Hikemde bin sekam gördüm.

Lezzet, ayn-ı elem oldu Vücudda bin adem gördüm.

Habib desen onu buldum Ah! Firakta çok elem gördüm.

Dema gaflet zeval buldu Ve nur-u Hak ayân gördüm.

Vücud, bürhan-ı Zât oldu Hayat, mir'at-ı Hak'tır gör.

Akıl, miftah-ı kenz oldu Fena, bâb-ı bekadır gör.

Kemalin lem'ası söndü Fakat, şems-i Cemal var gör.

Zeval, ayn-ı visal oldu Elem, ayn-ı lezzettir gör.

Ömür nefs-i amel oldu Ebed ayn-ı ömürdür gör.

Zalâm zarf-ı ziya oldu Bu mevtte hak hayat var gör.

Bütün eşya enis oldu Bütün asvat zikirdir gör.

Bütün zerrat-ı mevcudat Birer zâkir, müsebbih gör.

Fakrı kenz-i gına buldum Aczde tam kuvvet var gör.

Eğer Allah'ı buldunsa Bütün eşya senindir gör.

Eğer Mâlik-i Mülk'e memluk isen Onun mülkü senindir gör.

Eğer hodbin ve kendi nefsine mâlik isen: Bilâ-addin beladır gör,

Bilâ-haddin azabdır tad, Bilâ-gayet ağırdır gör.

Eğer hakikî abd-i hudabin isen Hududsuz bir safadır gör,

Hesabsız bir sevab var tad Nihayetsiz saadet gör...


Ey nefsim! Kalbim gibi ağla ve bağır ve de ki:

"Fâniyim, fâni olanı istemem. Âcizim, âciz olanı istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem. İsterim, fakat bir yâr-ı bâki isterim. Zerreyim, fakat bir şems-i sermed isterim. Hiç ender hiçim, fakat bu mevcudatı umumen isterim."

Said Nursi
 

*Ramazan*

Member
Dünya madem fânidir. Hem madem ömür kısadır. Hem madem gayet lüzumlu vazifeler çoktur. Hem madem hayat-ı ebediye burada kazanılacaktır. Hem madem dünya sahibsiz değil. Hem madem şu misafirhane-i dünyanın gayet Hakîm ve Kerim bir Müdebbiri var. Hem madem ne iyilik ve ne fenalık, cezasız kalmayacaktır. Hem madem Allah bir kimseye gücünün yettiğinden başka sorumluluk yüklemez. (Bakara Suresi: 286.) sırrınca teklif-i mâlâyutak yoktur. Hem madem zararsız yol, zararlı yola müreccahtır. Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler, kabir kapısına kadardır. Elbette en bahtiyar odur ki: Dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, malayani şeylerle ömrünü telef etmesin; kendini misafir telakki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin; selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.

Said Nursi
 

Ahmet.1

Well-known member
Bu dünya menzilinin ve içinde oturan insanların ahvaline dikkat edilirse anlaşılıyor ki: Bu dünya ebedî kalmak için yaratılmış bir menzil değildir. Ancak Cenab-ı Hakk’ın ebedî ve sermedî olan “Dârü’s-selâm” menziline davetlisi olan mahlukatın içtimaları için bir han ve bir bekleme salonudur. Bu dünya menzilinde görünen leziz şeyler, lezzet ve zevk için değildir. Çünkü visallerinin lezzeti, firaklarının elemine mukabil gelmez. Mesnevi-î Nuriye
 
Üst