Altın silsile

Huseyni

Müdavim
Konu, Altın Silsile idi. Var mı devam eden bir yer diye sormuşlar, biz de kıyamete kadar devam edecek olan nakşi ve kadiri yolunuz yazdık.. Geylani Hz.leri bu yolda, yolunun ihya edilmesini arzu etmişlerdir.


Bakın biz buna itiraz etmiyoruz. Herkes kendi cephesinden görmek istediğini görüyor. Siz Geylani Hz. lerinin böyle arzu ettiğini söyleyip tercihinizi yapmışsınız. Biz de diyoruz ki Üstadımız da o müçtehidlerden biridir ve bu şekilde tavsiye buyurmuşlar. Biz de bu yolu tuttuk gidiyoruz inşallah. Yoksa iş anlaşmamak için diretmeye kalsa herkes ötekinin sözünü kendi Üstadının sözüyle çürütmeye çalışabilir. İkisi de çok kıymetli zatlardır. Bunu takdir etmek bize bile düşmez. Dolayısıyla ikisinin de peşinden gidene yanlış gidiyorsun denilmez. Seninki yanlış söylemiş benimki doğru denilmez. İkisi de doğru söylemiştir ama ben bu doğruyu kabul ediyorum.
 
T

talib

Misafir
"Mescide açılan bütün kapılar kapansın, yalnız Ebubekir'in kapısı kalsın"

Hadis-i şerif’ine Şeyh Es’ad Erbilî Efendi -kuddise sırruh- Hazretleri: “Allah’ım! Bütün tarikatların pîri kesildiği zaman Ebu Bekir’in yolunu kıyamete kadar baki kıl” mânâsını vermişlerdir..

Ubeydullah Ahrar Hz.leri -kuddise sırruh-: Tahkik ehli bu hadis hakkında pek çok söz söylemiştir. Hz. Peygamber ile Hz. Ebûbekir arasında mükemmel bir sevgi bağı vardı. Sevgi bağı her bağın üstünde olduğu için, bütün nisbetlerin kapıları kapansa bile, sevgi nisbetinin kapısı açık kalmalıydı. Çünkü sevgi yolundan başka ulaştırıcı, erdirici yol yoktur. Hacegan yolunun şiarı da bu yüzden aşk ve sevgidir.

Biz inançta Maturidi, amelde Hanefi mezhebinden, batini fikih demek olan tasavvufta ise Nakşi usulündeniz.

Elhamdülillah..
 

nurul reþha

Well-known member
Hepimizin Hâlıkı bir, Mâliki bir, Mâbudu bir, Râzıkı bir-bir, bir, bine kadar bir, bir.
Hem Peygamberimiz bir, dinimiz bir, kıblemiz bir-bir, bir, yüze kadar bir, bir.
Sonra köyümüz bir, devletimiz bir, memleketimiz bir-ona kadar bir, bir.

Bunca birlik arasında tutupta tarikat- cemaat mevzusuna girmek ne kadar doğru olur.Amaç Ankaraya gitmek, isteyen trenle gider, isteyen otobüsle, gider isteyen uçakla, diyebilr miyiz; olmaz illede trene bineceksin diye bunun ne kadar hilaf-ı akıl olduğunu algılamak isteyen herkes anlar.Ammaç Allah' a ulaşmak isteyen istediği yolu seçer gider.

Tarikat ya da Cemaat bizlere sunulmuş farklı seçenekler vardır hayatın her alanında olduğu gibi.Burda aslolan gideceğin yolu ve efkârını hak bildiğin vakit, "Benim tuttuğum yol haktır veya daha güzeldir" demeye hakkın var. Fakat "Yalnız hak tuttuğum yoldur" demeye hakkın yoktur.Buradaki ince ayrıntıya dikkat edelim lütfen!Her dediğimiz doğru olmalı; fakat her doğruyu demek doğru değildir.konuşurken bununda bilincinde olmalıyız... vesselam...
 

Muhakk

Member
Said Nursi Hz.leri bunu kendi bulunduğu şartlar içinde söylemiş olabilir düşüncesi içerisindeyim.
Yoksa Şeyhlik, Mürşidlik veya İrşad gibi vazifelerin bitmiş olması, bitecek olması anlamında söylemiş olduğunu zannetmiyorum.

İrşad her yönlü olur,
Risale-i Nur ile olur,
Tarikat yolu ile olur
Milyonda bir olsada tek başına erenlerde olmuştur...

Bunu bu kadar abartmanın ve uzatmanın anlamı yok.

Yalnız Tarik-i Süluk ile tek başına yapılan veya cemaat içinde yapılan süluklerden çok daha hızlı ve erdirici olması, inkar edilemez bir gerçektir.

Bunu Elf-i Sani İmam-ı Rabbâni (ks) sözleri ile ıspatlarım.

Vesselam
 
Üst