Anne baba sevgİsİ

Nur Bahçesi

New member
ANNE BABA SEVGİSİ
Merhaba sevgili çocuklar…Dünyaya geldikten sonra, öğrendiğimiz ilk kelimelerden biri anne, diğeri ise babadır. Çünkü onlar dünyaya gelmemize vesile oldular. Sevgi tomurcuklarından derledikleri kocaman yürekleri ile bize kol kanat gerdiler. Bakalım sevgi kitabımız Kur’an neler söylüyor;AYET ; Rabbin şunu da emretti; anne babaya da iyilikte bulunun. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına erişecek olurlarsa, onlara sakın öf bile deme! Onları azarlama, onlara güzel söz söyle.(İsra Suresi 23) Onlara merhamet ve tevazu kanadını ger ve deki; Ey Rabbim! Nasıl onlar beni küçükken besleyip büyüttülerse, Sen de onlara öylece merhamet buyur.(İsra Suresi 24) Annemiz bizi tam 9 ay karnında taşıdı. Tabii bu süre zarfında türlü zorluklar yaşadı. Şimdi düşünelim; tam 9 ay boyunca hangimiz kucağımızda, hiç indirip mola vermeden bir şeyler taşıyabiliriz ki? En sevdiğimiz oyuncağımız bile olsa, bir müddet elimizde tutsak, aradan kısa bir zaman geçtikten sonra sıkılıp elimizden bırakırız. Ama sevgi deryası annelerimiz; hiç sıkılmadan, yorulmadan, bizi heyecan ve muhabbetle karınlarında taşıdılar. Bize Rahmet dualarından ninniler fısıldadılar. Sonra bizler, küçücük bebek olarak dünyaya geldik. Hiç bir şey bilmiyorduk; konuşmayı, yürümeyi hatta tuvalete gitmeyi bilmiyorduk. Altımıza bez bağlanıyordu. Sevgiye ve ilgiye muhtaç bu zamanlarda hep anne ve babalarımız bizimle oldu. Bazen sabahlara kadar uyumayıp bizleri ayaklarında salladılar. Gece üşüdüğümüzde üzerimizi örttüler. Babalarımız akşama kadar çalışıp, bizlere güzel yiyecek, giyecek ve oyuncak almak için uğraştılar. İşte bizlerde şefkatli ellerini ömür boyu üzerimizden eksik etmeyecek olan anne ve babamıza karşı sevgili ve saygılı olmalıyız. Onları asla üzmemeliyiz. Sevgi kitabımız Kur’an da yüce Allah’ımızın dediği gibi; Onlara iyilik yapıp hep güzel söz söylemeliyiz. Güler yüz gösterip, boyunlarına sarılıp öpmeliyiz. Onlar nasıl biz küçükken, bizi besleyip büyüttülerse, biz de onlara yardımcı olmalıyız. Nasıl mı?Mesela ev işlerin de annemize yardımcı olabiliriz. Çorba karıştırabilir,tabak hazırlayıp toparlamada yardımcı olabiliriz. Böyle yaparsak, hem iyilik yapmış olur,hem de anne babamızın sevgisini kazanırız. Küçük kardeşimize de örnek oluruz. Ve en önemlisi ne biliyor musunuz sevgili çocuklar? Yüce Allah’ımız da anne ve babamıza sevgili ve saygılı olduğumuz zaman bizleri çoook sever. Öyleyse hadi hep birlikte Kainatın Efendisi, Gül kokulu Peygamberimize kulak verelim;HADİS ;Anne ve Babasına iyilik edene müjdeler olsun,Allah onun ömrünü uzatır. (Buhari) Allah-u Teala’nın rızası anne babanın rızasındadır… (Tirmizi)Anne ve babamızı mutlu edecek şeyler yapalım mı?
*Uyandığımda anne ve babama “hayırlı sabahlar” diyorum.
*Güzel yemekleri yedikten sonra anneme “ellerine sağlık” diyorum.
*Ev işlerinde anneme,tamir işlerinde babama yardım ediyorum.
*Onları üzmeden erkenden uyudum.”İyi geceler” demeyi de unutmuyorum.
*Küçük kardeşimle kavga etmeden bütün oyuncaklarımı paylaşıyorum.
*Derslerimde oldukça başarılıyım.Ödevlerimi aksatmadan yapıyorum.
*Ev eşyalarına hiç zarar vermiyorum.
*Odamı kendim topluyorum.
*Anne ve babama hiç bağırmıyorum,hep alçak ses tonu ile konuşuyorum.
*Babam işten yorgun geliyor,ona terliklerini ben getiriyorum.

Onlarda bana hep dua ediyorlar. Beni çok seviyorlar. Bende onları çoook seviyorum!
Hem Risale-i nur kitabımızda Bediüzzaman dedemiz de; Peder ve valideye şefkat, hürmet ve muhabbetin Cenab-ı hakkın muhabbetine ait olduğunu söylüyor.

VECİZE : Hem peder ve valideyi şefkat ile teçhiz eden ve seni onların merhametli elleriyle terbiye ettiren hikmet ve rahmet hesabına onlara hürmet ve muhabbet, Cenab-ı hakkın muhabbetine aittir.(32.söz 2.nokta 2.mebhas mühim bir sual 2.nükte)
Evet, dünyada en yüksek hakikat, peder ve validelerin evlatlarına karşı şefkatleridir. Ve en ali hukuk dahi, onların o şefkatlerine mukabil hürmet haklarıdır. Çünkü onlar, hayatlarını kemal-i lezzetle evlatlarının hayatı için feda edip sarf ediyorlar. Öyle ise,insaniyeti sukut etmemiş ve canavara inkılap etmemiş her bir veled, o muhterem, sadık, fedakar dostlara halisane hürmet ve samimane hizmet ve rızalarını tahsil ve kalplerini hoşnut etmektir.(21.mektup)

Ayrıca Bediüzzaman dedemiz, Mustafa Çavuş isminde bir arkadaşını bizlere örnek olarak anlatır. Mustafa Çavuş,hem din işlerinde, yani ibadetlerinde, hem de dünya işlerinde çok başarılıymış. Bunun sırrını çok merak etmiş Bediüzzaman dedemiz. Ama sonra anlamış ki; kendisini bu yaşına kadar itina ile yetiştirip, şefkat kanatları altına alan anne ve babasını ihtiyarlık zamanında hiç bırakmamış Mustafa Çavuş. Onlara hürmet ve tazimde kusur etmemiş.Bu yüzden İki cihan saadeti bulmuş. Yani hem dünyada, hem gerçek yurdumuz olan ahirette rahat ve Rahmet bulmuş. Hep çook mutlu olmuşş. Bahtiyar olmak isteyen ona benzemeli değil mi?(21.mektup)





HZ.MUSA PEYGAMBER
Hz. Musa Peygamber bir gün duasında; ”Yarab! Cennette bana komşu olacak arkadaşımı bilmek istiyorum kimdir?” diye sordu. Allah;
“Yâ Musa! Filan ülkeye git, orada bir kasap vardır, cennette o senin arkadaşın olacaktır.”
Musa, beldeye gitti,tarif olunan kasabı buldu ve evine doğru yol aldı. Hz.Musa kasaba selam verdi ve “evine misafir davet eder misin?”diye sordu.Kasap memnuniyetle kabul etti ve birlikte evin yolunu tuttular.
Kasap getirdiği eti pişirdi, bir de çorba yaptı. Sonra tavana asılı büyük bir sepeti indirdi. Bu sepette çok yaşlı ve zayıf bir kadın vardı. Ona pişirdiği çorba ve etten yedirdi. Elbiselerini itina ile temizledi. Daha sonra ihtiyar kadını, tekrar sepete yüksek yere koydu. Bu sırada kadın sürekli kasabın kulağına bir şeyler fısıldıyordu.
Kasap, tekrar Hz. Musa’nın yanına geldi. Olup bitenleri hayret ile izleyen Musa, dayanamadı ve sordu. ”Bu yaşlı kadın kimdir?”
“Annemdir. Çok yaşlı olduğu için ona kıyamıyorum ve bu şekilde hizmet ediyorum.”
“ Peki neden onu sepete yüksek yere koyuyorsun?”
“Ben işteyken annem yalnız kalıyor, hiçbir zarar görmemesi için böyle yapıyorum.”
“Sen ona hizmet ederken annen sürekli kulağına bir şeyler fısıldıyordu, ne diyordu?”
“Annem her zaman bana dua eder. Allah seni cennette Musa Peygambere komşu eylesin,der.”
Musa Peygamber, hemen o anda şefkat kahramanı kasabın boynuna sarılır.
“Müjdeler olsun, ben Musa Peygamberim,sen de benim cennetteki komşumsun,”der.
Sevgili çocuklar; Yüce yaratıcımız ,Rabbimiz olan Allah’ımız RAHMAN ve RAHİM’dir. Bütün yarattıklarına sonsuz merhamet ve lütuf sahibidir. İşte ,annelerimizin bize olan şefkati, sıcaklığı, sevgisi bu Rahmet deryasından bir damla sayesinde. Düşünün şimdi; annelerimiz bizleri bu damla ile böylesine meltem kokuları ile güneş sıcaklığı gibi sararken, Rabbimizin merhameti, nasıl olur dersiniz.Tabi ki de sonsuz, akıl ile düşünülemeyecek kadar.

Rahim olan Allah’ım
Öğretti şefkati
Anne ve babama,
Beni çok çok sevmeyi

Her sabah yanağımda,
Kocaman bir öpücük
Sanki cennet bahçesiydi,
Annemin yüzünde gülücük.

Miss gibi kokuyor,
Sıcacık ekmekler
Annemin güzel elleri
Sofraları süsler.

Öğretti annem bana
Besmele anahtarı,
Babam eve girmezdi
Vermeden selamı.

Fatma TURCAN
 

teblið

Vefasýz
Allah (c.c) razı olsun ..;

Derler ki cennet'i A'lanın sekiz kapısı vardır ..Bu kapılardan biri anne baba hakkını gözeten müminlerin geçeceği kapıdır..Müberra dinimiz ne güzel bir dindir ki manevi değerleri bizler için büyük olan annne ve babalarımıza bizden daha çok değer veriyor elh;

Ve içimde ki en büyük ukde Baba sevgisi ve şefkati..Bu dünyada mevla nasip etmedi ,inşl yarım kalan bu yanımızı ahirette tamamlar Rabbim..
 
Üst