Yitik..

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Biliyorum konuşacak birşeyimiz kalmadı, paylaşacak hiç
bir şeyimiz yok.
Yine de yüreğimden gücümün yettiği yere kadar sana
sesleniyorum,
seninle konuşuyorum... Bugün sana olan kırgınlığımı
rafa kaldırdım,
sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum...
Cümlelerimi kısalttım,
kelimelerim buruk, gülüşlerim istenmeyen
dudaklarımda...

Bir ihtimal gelişine sığındığımı farkettiysem de,
engel olamadım gurursuz
ama umutlu hasretine... Bugün gönlümü hoş tutmak
istiyorum,
imkansız olan her rüyaya inanasım geliyor... Bir çocuk
gibi
isteklerimi bastıramıyorum... Çalmayan telefonuma elim
gidiyor,
sana halen bende olduğunu ısrarla yazmaya
çalışıyorum... Bende olan seni,
hiç kırmadım, değiştirmedim ve hep korudum desem de,
sendeki benin
nasıl olduğunu, gülüp gülmediğini anlamsız bir
sıkıntıyla merak ediyorum...

İçimdeki güzelliğine inanıp inanmamanı artık
umursamıyorum!
Üşüyorum, bu üşüme yalnızlığımdan geliyor ve sarıyor
her tarafımı...
Tutunabileceğim hiçbir güzellik yok, hatırlamaktan
usanmayacağım
anılarım dışında... Isınabilmek için onlara
sarılıyorum...
Anlamsız ve cevapsız sorular hıhzırca sırıtıyor, ben
görmemeye
çalışıyorum... Düşler uzak gibi görünüyordu ama
yakındı...

Belki de görmeyi istemek gerekiyordu... Gözlerini aç
desem kapatacaksın
ama kapatma gözlerini! Kendime bir demet papatya aldım
ama bakmadım
falıma... Gözlerimi gelişlere verdim, gözlerimdeki
hüzün bile seni özlemiş
itiraf etti sonunda... Düşüncelerim gururlu,
hayallerim ve sevdam değil...
Gelseydin, kendimi unutup sana koşacaktım,
susturacaktım içimdeki isyanı,
kavgaların ortasında bir güneş gibi doğup ısıtacaktım
yüreğini,
sevinçten ağlayacaktım bu defa, mutluyken hemen sarhoş
olmuşum gibi,
dokunacaktım, sarılacaktım. Ama gelmedin, gelemezdin
belki de gelmeye de
hiç niyetin yoktu aslında... Kendimi kandırdığımı
anladığımda ağlıyordum...

Eskiden kimi şarkıların ne kadar anlamlı olduğunu
düşünürken, şimdi
ayrılığın ardından çalınan her şarkı umutsuzluğumu ve
sevgimi anlatıyormuş
gibi geliyor... Sevdiğim ne çok şarkı varmış, bunu
senin gidişin gösterdi bana...
Her şarkıda sen varsın, her yerde, her gördüğüm
insanda, denizde,
gecede, uykumda... Nasıl beceriyorsun her yerde
olabilmeyi...
Bu bir marifetse eğer, neden benim yanımda degilsin
ki?
Gözyaşlarım asilliğini yitiriyor ve yenik düşüyorum
sevdana...

Gittin! Belki de hiç gelmemiştin ben, geldiğini
sandım... Ayak uyduramadım
yorgunluğuna... Dudaklarına düşlerindeki öpüşü
konduramadım...

Kimi zaman bir çocuk oldum gülüşlerinde şımaran
dokunuşlarında kendini bulan... Ama! En çok da
imkânsızın oldum...

Her gelişimde bir kez daha gönderdiğin oldum...
İnanamadığın, Yenemediğin,
üzerinden atlayamadığın korkuların oldum... Ağladığın,
bağırdığın ya da
sustuğun isyanın oldum, sessizce boşalan gözyaşların,
birikmişliğin oldum...
Yüreğindeki ben olmak isterken yüreğine sığınan
ve tozlanacak olan
bir anı oldum... Haketmediklerin, artık yeter
dediklerin ve herşeyin olmak isterken
belki de hiçbir şeyin oldum... Söylesene ben gerçekten
senin neyin oldum?
Sesin hep uzakları çağırıyordu, ben üstüme alındım,
sana geldim...
Bilseydim, bana ait olmayan bir seslenişi sahiplenir
miydim?

Şimdi bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir
mevsim yaşanan
ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz
söyleyemedim gittiğini,
öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni
halen
benimle biliyor ve seviyor ama ben kalbime ilk defa
yalan söylüyorum...
Gittin! Sevdamın yokluğuna alışabilirim belki ama
sesinin uzak yolların
sonunda olması acıtıyor içimi... Suskunluğun en büyük
silahındı,
suskunluğunla vurdun beni asıl acı olan, canımı acıtan
unutulmak...

Söylesene unutulmak kime yakışıyor?
Unutan sen olsan da sana bile yakışmıyor ...

Merak etme, üstüne giydirmedim bu duyguyu, unutulmayan
olmak
sende daha güzel duruyor... Görüyorsun işte, aşk'a ve
sana ihanet etmiyorum
benim kırgınlığım aşk'a... Sen üstüne alındın...
 
Üst