KALPLERİN KANSERİ: NİFAK

Eyvàh!

Well-known member
Hasan el-Basrî (Rh.A.), nifakı şöyle tanımlar: “İnsanın içiyle dışının aynı olmaması, sözüyle işinin birbirini tutmaması, bir kimsenin yanındayken gösterilen davranış ile, arkasından konulan tavrın farklı olmasıdır.”

Demek ki nifak, ikiyüzlülüğün diğer adı... İman, ibadet, hizmet ve bütün günlük işlerde gözükebilecek bir çirkinlik.

Nifak, öyle kötü bir huydur ki, şeytanın kendisinden kaçtığı Hz. Ömer (R.A.) bile, ondan korkmuştur. Ashab-ı Kiram, küfürden fazla nifaktan endişelenmiştir. “Nifaktan ancak mü’min olan korkar; münafık ise kendini tertemiz sanar” diyen alimlerimiz, bizleri bu ciddi bir tehlikeye karşı uyarıyorlar. Çünkü mesele, iman meselesidir.

Nifakı kansere benzetmemiz, her ikisinde de bulunan ortak bir özellikten kaynaklanıyor. Kanser, ilk aşamada insana ağrı acı vermez, gizlice yayılır. İlk anda farkedilip müdahele edilmezse ölümcül pençesine alır, kurtuluşu olmaz. Nifak da böyledir: münafığı dıştan gören kimse, ‘bu ne güzel müslüman, ne kadar hayır ehli bir adam!’ diyebilir. Bilmez ki karşısındaki evliya kılığında bir şeytan, dost görüntüsünde bir düşmandır. Bunun için nifakı tanımak ve zamanında önlem almak gerekir.

İki türlü nifak var

Olgun ve kâmil mümin olma yolunda böylesine sinsi ve tehlikeli bir engel olan nifakın iki çeşidi vardır:

Birincisi, itikatla ilgili olanıdır. Mümin olduğunu söylediği halde aslında inanmayan, hatta dine düşman olan kimseler bu kısma girer. Bu tür nifak ehli, bunu bir menfaat veya gizli bir fesat için yaparlar. Bir plân gereği müslüman gözükmesi gerekiyordur. Namazda ön safı kimseye vermez, hayır ve ıslahtan bahseder, sık sık müslüman olduğunu söyler, hizmetlerde başı çeker ama içindeki niyet bambaşkadır. Hep fitne, şüphe ve ayrılık sebebi olacak şeyleri arar ve ilk fırsatta oyununu oynar.

Allahu Tealâ, Bakara Suresi’nin başlarında dört ayetle müslümanları, iki ayetle kâfirleri tanıtırken, münafıkların hallerini tam onüç ayetle göz önüne sermiştir. Bu, münafıkların müslümanlar için ne büyük bir tehlike olduğunu göstermektedir.

Nifakın ikinci çeşidi, iş ve ibadetlerde olanıdır. Bu, imanla nifakın karışması, gerçekten inanan bir müslümanın münafıkların hallerine bulaşmasıdır.

Böyle bir nifak insanı ebedi cehennemde bırakmaz. Ancak, terkedilmezse, sahibini bir müddet azapta bırakır. Bu nifak insanın manevi derecesini düşürür, sıddîklerden olmasını engeller. Genelde müslümanların içine düştüğü nifak işte budur.
 

Garib

Well-known member
Nifakın ikinci çeşidi, iş ve ibadetlerde olanıdır. Bu, imanla nifakın karışması, gerçekten inanan bir müslümanın münafıkların hallerine bulaşmasıdır.
ALLAH KORUSUN
 
Üst