Gençlik cinnette mi?

Eyvàh!

Well-known member
Gençlik cinnette olduğu için evlilik müessesesi gün geçtikçe çökmekte. Bu çöküşün daha hızlı olması için Medya elinden geleni yapmakta. Batı’da gerçek manada aile zaten kalmadı. Gençler normal evlenme yerine "Beraberliği” tercih etmekteler. Bizde de bu akım hayli mesafe aldı; çünkü bazı çevreler devamlı bunu körüklemektedirler.

Halbuki, toplumun yapısını ilgilendiren yapılanmalarda, değişikliklerde çok dikkatli olunmalıdır. çoğu zaman yapılan yanlışlığın telafisi mümkün olmamaktadır. Bunun için, “cinsiyet konusunda” yayın yapan kuruluşlar, mutlaka, ama mutlaka, “kadın ve erkek psikolojisini”, “cinsiyet motivinin mahiyetini ve gücünü” çok iyi bilmek durumundadırlar.

Bütün canlılar, üremek zorundadırlar. üreme de türlere göre değişmektedir. insanlarda üremenin, yüce kitabımız Kur’an-ı kerimde buyurulduğu üzere “nikahlı çiftler arasında” cereyan etmesi gerekmektedir..

Kur’an-ı kerimde bildirildiğine göre, kadın ile erkek arasında “bir sevgi, gönül bağı” vardır. Nitekim, ayet-i kerimde, “Sizi bir tek candan (Hz. Adem’den) yaratan, ondan da gönlü buna ısınsın diye eşini (Hz. Havva’yı) yaratan O’dur.” buyurulmuştur. (Araf/189.)
Amerika ve Avrupa cemiyetlerinde, kısmen de bizde görüldüğü üzere, çeşitli suçlar işleyen ve korkunç sapık davranışlar gösteren “gençlik akımları” oluşur. Genişleyen, büyüyen ve kalabalıklaşan bütün “sanayi toplumlarında” görüldüğü üzere, aile ve cemiyet zayıfladığından, başıboş kalan genç nesiller, akla, hayale gelmeyecek; şeytana tapma, sapık ilişkiler, uyuşturucu kullanma gibi her türlü çılgınlıklara başvurabilmekteler.

Sevgili Peygamberimizin buyurdukları gibi, başıboş bırakılan gençlik gerçekten de şimdi, “Gençlik cinnetten bir şube...” dir. Hele bu gençlik, sahipsiz, himayesiz ve kontrolsüzse... üstelik bir de kışkırtıcı film ve yayınlarla karşı karşıya ise...

Ecdadımızın “ateş ve barut” misâli ile tehlikeli bulduğu, genç kız ve erkek ilişkilerinin, Amerika ve Avrupa cemiyetlerinde gençleri ne hale getirdiğini, çok iyi tahlil etmek gerekir. Başıboş ve kontrolsüz bir cemiyette, “serbest beraberliklerin” insanı hayvanlaştırdığı bir gerçektir. insanlıkla, medeniyetle hiç alakaları kalmamıştır. Yeme içme ve çiftleşmeden başka bir düşünceleri yoktur.

Böyle bir toplum, teknolojide ne durumda olursa olsun, yok olmaya mahkumdur. çünkü toplumları ayakta tutan teknoloji değil, medeniyettir; ruhu besleyen manevi ve ahlâki değerlerdir.
 
Üst