RESULULLAH SEVGISI
Çocuğun bünyesinde Allah sevgisi yerleştikten sonra bunu bir diğer sevginin kavratılması takip etmelidir. Bu da Allah'ın Resulüne olan sevgidir. Çünkü çocuk, hayatı boyunca Resulullah(sav)'ı ölçü alacak, ahlak ve anlayışını Ondan belleyecek, nasıl ibadet edeceğini, İslam'ı nasıl yaşaması gerektiğini Ondan öğrenecektir.
Çocuk; Rabbini hakkıyla bilip tanıdıktan sonra kendi imkanları ve doğal büyüme ortamı içerisinde kötü ahlak, bozuk anlayış ile muzır huylar edinmesine fırsat verilmemelidir. Önce güzel alışkanlıklar, İslami ahlak, erdem ve fazilet verilmelidir. Hiçbirimizin şüphe etmeyeceği bir hakikattir ki bütün bu güzellikler Allah'ın Resulünde toplanmıştır. O, hayırlıların en hayırlısı, salihlerin en salihi, temizlerin en temizi, masumların en masumudur. Bu nedenle çocukta oturması gereken ilk alışkanlık Allah Resulüne hayranlık, muhabbet ve temayül olmalıdır.
Öyle ki çocuk, Onun herşeyini merak etsin, Onu okusun, Ona hayranlık duysun. Bu temayül, çocuğu Resulullah'a benzemeye, Onu takip ve taklid etmeye gayrı ihtiyari sevketsin. Ebeveynler ve diğer yetişkinler aile ortamı içerisinde ve çocuklarla olan münasebetlerinde sohbetlerinin, tartışma ve münazaralarının odağına Allah'ın Resulünü yerleştirmelidir. Onu anlatmalı, Onu en sık konuşulan konu haline getirmelidir.
Çocuklar; ev, okul ve arkadaşlık ortamlarında en fazla filmler, futbolcular, bilgisayar oyunları, şarkıcı ve sanatçılar gibi asrımızın vebası olmuş iğrenç konuları dinlediklerinden maneviyat, duygu, his, insanlık, kişilik, erdem gibi konulara yabancı ve duyarsız kalmaktadırlar.
Allah'ın Resulü, belki beden olarak ümmetinin arasında değildir. Ancak; İslamdan sonra başka bir din, Resulullah'tan sonra başka bir peygamber gelmeyeceğinden Allah'ın Resulü, kıyamete dek ma'nen, ruhen, içimizde, hayatımızda, anlayışımızda, inanç, ibadet, ahlak, kültür ve hedeflerimizde yaşıyor olmalıdır. Onu bilmek, Onu yaşatmak, Onu takip etmek zorundayız. Bu açıdan ebeveynler ve yetişkinler, dünyada ve ahirette kalıcı ve faydalı bir yatırım yapmak, çocuklarına sağlam bir istikbal bırakmak istiyorlarsa Allah Resulünü kendi yaşantılarının her alanında özellikle aile ortamı içerisinde her zaman yaşatmalıdırlar. Öyleki Allah'ın Resulü (sav)'nün evde dolaştığı, çocuklarla oynadığı, onlarla beraber yatıp kalktığı sanılmalıdır. "Ben çocuklarım için gerekeni yaptım, yetiştirip eğittim, imkan sağladım, onun için istikbal hazırlayıp iş kurdum" sözünü ancak çocuklarımıza Allah'ın ve Resulullah(sav)'ın muhabbetini aşılayarak söyleyebiliriz. Çocuğun ruhunda bu muhabbet oturursa ancak o zaman müsterih olunabilir. Çünkü Resulullah(sav) çirkini, tembelliği, hesapsız, kitapsız ve dengesiz davranmayı sevmez. Onun eğitiminde ve öğretilerinde insanlık, dürüstlük, erdem, akıl, adalet, sevgi, barış, dostluk, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma, fedekârlık, helal kazanç, alınteri gibi yüce yetiler vardır. Onun yetiştirdiği toplumdan başka hiçbir toplum, millet, devlet, medeniyet veya imparatorluk bunlara ulaşamamıştır. Onu seven, Onu tanıyan, Ona uyan bir insanın, başka kılavuzlara ihtiyacı olmayacaktır.
ne verirseniz onu alir!!!
yerim ben onu ;D
Çocuğun bünyesinde Allah sevgisi yerleştikten sonra bunu bir diğer sevginin kavratılması takip etmelidir. Bu da Allah'ın Resulüne olan sevgidir. Çünkü çocuk, hayatı boyunca Resulullah(sav)'ı ölçü alacak, ahlak ve anlayışını Ondan belleyecek, nasıl ibadet edeceğini, İslam'ı nasıl yaşaması gerektiğini Ondan öğrenecektir.
Çocuk; Rabbini hakkıyla bilip tanıdıktan sonra kendi imkanları ve doğal büyüme ortamı içerisinde kötü ahlak, bozuk anlayış ile muzır huylar edinmesine fırsat verilmemelidir. Önce güzel alışkanlıklar, İslami ahlak, erdem ve fazilet verilmelidir. Hiçbirimizin şüphe etmeyeceği bir hakikattir ki bütün bu güzellikler Allah'ın Resulünde toplanmıştır. O, hayırlıların en hayırlısı, salihlerin en salihi, temizlerin en temizi, masumların en masumudur. Bu nedenle çocukta oturması gereken ilk alışkanlık Allah Resulüne hayranlık, muhabbet ve temayül olmalıdır.
Öyle ki çocuk, Onun herşeyini merak etsin, Onu okusun, Ona hayranlık duysun. Bu temayül, çocuğu Resulullah'a benzemeye, Onu takip ve taklid etmeye gayrı ihtiyari sevketsin. Ebeveynler ve diğer yetişkinler aile ortamı içerisinde ve çocuklarla olan münasebetlerinde sohbetlerinin, tartışma ve münazaralarının odağına Allah'ın Resulünü yerleştirmelidir. Onu anlatmalı, Onu en sık konuşulan konu haline getirmelidir.
Çocuklar; ev, okul ve arkadaşlık ortamlarında en fazla filmler, futbolcular, bilgisayar oyunları, şarkıcı ve sanatçılar gibi asrımızın vebası olmuş iğrenç konuları dinlediklerinden maneviyat, duygu, his, insanlık, kişilik, erdem gibi konulara yabancı ve duyarsız kalmaktadırlar.
Allah'ın Resulü, belki beden olarak ümmetinin arasında değildir. Ancak; İslamdan sonra başka bir din, Resulullah'tan sonra başka bir peygamber gelmeyeceğinden Allah'ın Resulü, kıyamete dek ma'nen, ruhen, içimizde, hayatımızda, anlayışımızda, inanç, ibadet, ahlak, kültür ve hedeflerimizde yaşıyor olmalıdır. Onu bilmek, Onu yaşatmak, Onu takip etmek zorundayız. Bu açıdan ebeveynler ve yetişkinler, dünyada ve ahirette kalıcı ve faydalı bir yatırım yapmak, çocuklarına sağlam bir istikbal bırakmak istiyorlarsa Allah Resulünü kendi yaşantılarının her alanında özellikle aile ortamı içerisinde her zaman yaşatmalıdırlar. Öyleki Allah'ın Resulü (sav)'nün evde dolaştığı, çocuklarla oynadığı, onlarla beraber yatıp kalktığı sanılmalıdır. "Ben çocuklarım için gerekeni yaptım, yetiştirip eğittim, imkan sağladım, onun için istikbal hazırlayıp iş kurdum" sözünü ancak çocuklarımıza Allah'ın ve Resulullah(sav)'ın muhabbetini aşılayarak söyleyebiliriz. Çocuğun ruhunda bu muhabbet oturursa ancak o zaman müsterih olunabilir. Çünkü Resulullah(sav) çirkini, tembelliği, hesapsız, kitapsız ve dengesiz davranmayı sevmez. Onun eğitiminde ve öğretilerinde insanlık, dürüstlük, erdem, akıl, adalet, sevgi, barış, dostluk, paylaşma, yardımlaşma, dayanışma, fedekârlık, helal kazanç, alınteri gibi yüce yetiler vardır. Onun yetiştirdiği toplumdan başka hiçbir toplum, millet, devlet, medeniyet veya imparatorluk bunlara ulaşamamıştır. Onu seven, Onu tanıyan, Ona uyan bir insanın, başka kılavuzlara ihtiyacı olmayacaktır.
ne verirseniz onu alir!!!
yerim ben onu ;D