Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil baskad

FaKiR

Meþveret Bþk.
Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil baskad


Bismillahirrahmanirrahim

Es Selamu Aleykum Aziz Kardeşlerim..
Bu Haftaki Lahika Dersimizde " Irade ve fiiliyat arasindaki iliski ve farkliliklari.." ele almak istedik..
Sizinde bu konu hakkındaki görüşlerinizi almak isteriz.. Katılımlarınızı bekliyoruz..
Selam ve dua ile..


Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil baskadir...



[DIKKAT]Evet, ben nasıl bu kış içinde baharı temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum, getirmeye teşebbüs edemiyorum. Öyle de, hal-i âlemin salâhını temenni ediyorum, dua ediyorum ve ehl-i dünyanın ıslahını arzu ediyorum. Fakat irade edemiyorum; çünkü elimden gelmiyor. Bilfiil teşebbüs edemiyorum; çünkü ne vazifemdir, ne de iktidarım var. Sualar s.458[/DIKKAT]
 

kab-ý kavseyn

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil

Ve aleykum selam kardeşim.. dua ile kalın inşaallah..


Bismihi subhanehu..

Vazifey-i asliyemiz ubudiyet ve dua olduğundan irade edemeyiz.. İrade etmek yalnız ve yalnız Rabbimize mahsustur..
irade etmek için her şeyden münezzeh,ehad ve samed olmak lazım ki,"kun fe yekun" demesinde her şeyi nizam ve intizam içine girdirebilsin..

Bu arzu ve fiiliyatı İhlas Risalesinde geçen bu pasaja da isnad edebilriz belki..

Sen neci oluyorsun ki, böyle hırsla “Herkes beni dinlesin?” diye, vazifeni unutup vazife-i İlâhiyeye karışıyorsun? Kabul ettirmek, senin etrafına halkı toplamak Cenâb-ı Hakkın vazifesidir. Vazifeni yap,Allah’ın vazifesine karışma.

burada,bizler sadece anlatırız,,kalpleri ardına kadar açacak inşirahı nasip edecek,Nurlara gönüllleri uyandıracak Mevlamızdır..

İşte bizlere düşen gücümüzün yettiğine gayretkar olmak,ötesine karışmamak buna binaen de ihlası zedelememek bu Nur dolu yolda takılmamak adına Rabbimize dayanmak ve ihlas-ı tamme yine Rabbimizin ihsanı ile muvaffak olmaktır..
.




 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil

[BILGI]"Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap ve sıkıntıyı işte böyle verir."

(En’am, 6:125) [/BILGI]

Ayet hidayetin Allah'tan olduğunu açıkça belirtmektedir. Fakat bu hidayet insanın çabaları sonucunda kazanmasıdır.İnsan bu doğrutuda ya hür iradesi ile hidayeti taleb eder ve onu kazanmaya çabalar ve ya hür iradesiyle dalaleti ve küfrü tercih eder .

İstemek insandan vermek ve halk etmek Allah'tan dır.


İradeye de Hakim olan Allah (c.c) ancak "OL" derse olur.Israrlı gayretler ve dualarla yapılan ameller Cenab-ı Hak ile tam bir şekil alır inşaAllah..

Allah (C.C ) cümlemizi hidayet yolunda eylesin ve ayırmasın.

Amin..


 

kab-ý kavseyn

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil

[BILGI]"Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm’a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap ve sıkıntıyı işte böyle verir."

(En’am, 6:125) [/BILGI]

Ayet hidayetin Allah'tan olduğunu açıkça belirtmektedir. Fakat bu hidayet insanın çabaları sonucunda kazanmasıdır.İnsan bu doğrutuda ya hür iradesi ile hidayeti taleb eder ve onu kazanmaya çabalar ve ya hür iradesiyle dalaleti ve küfrü tercih eder .

İstemek insandan vermek ve halk etmek Allah'tan dır.


İradeye de Hakim olan Allah (c.c) ancak "OL" derse olur.Israrlı gayretler ve dualarla yapılan ameller Cenab-ı Hak ile tam bir şekil alır inşaAllah..

Allah (C.C ) cümlemizi hidayet yolunda eylesin ve ayırmasın.

Amin..



Amin amin ecmain inşaallah ablacım..
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
Cevap: Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil

[DIKKAT]Evet, ben nasıl bu kış içinde baharı temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum, getirmeye teşebbüs edemiyorum. Öyle de, hal-i âlemin salâhını temenni ediyorum, dua ediyorum ve ehl-i dünyanın ıslahını arzu ediyorum. Fakat irade edemiyorum; çünkü elimden gelmiyor. Bilfiil teşebbüs edemiyorum; çünkü ne vazifemdir, ne de iktidarım var. Sualar s.458 [/DIKKAT]


Zaman, ayni mevsimlerde oldugu gibi, belirli hatlardan gecerek hareket eder. Duz cizgi seklinde ilerlemez..Farkli mevsimlere ugrar.

Kis mevsiminde zaman zaman yazin gunesini ve baharin cilvelerini gorsekte, Cenabi Hakkin koydugu kanunlara gore, her zaman kis muhakkak kendi özelliklerini gosterir. Bulundugumuz mevsim için hazirligimizi yapmadigimiz zaman, o mevsimden geregi gibi istifade edemeyiz. Soguk kis gununde isinmak icin yakacak bulmazsak, o sartlara gore giyim kusamimizi adapte etmezsek, o mevsim gelmeden basimizi sokacak bir ev bulmazsak, ac susuz evsiz barksiz kalma ihtimalimiz bile vardir.

Burada, dünyayi gunesin etrafinda döndüdüp,mevsimleri olusturmak Cenabi Hakkin vazifesidir. Insanin degil.

Lakin, insaninda kendine düsen bi takim gorevleri vardir.Sorumluluklari vardir.

Ama cogu zaman , insan kendi vazifesini birakip, kolaya kacarak, Cenabi Hakkin islerine karisir, sabirsizlik gosterir, ve buda onun sadece sevkini ve umidini yok eder. Kabi Kavseyn abimizin de belirttigi gibi bize dusen imkan dairesinde bulunan kulluk vazifemizi yerine getirmek, gayret etmek ve caba gostermektir.
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi 18: Her arzu edilen sey fiiliyata dökülemez..Arzu ve fiil baska, irade ve fiil

Üstad hz'leri bu konuyla ilgili muazzam bir ifadeyle bizlere sunmuştur.

Nefsim her fenalığı ister. Fakat şu fâni dünyada, şu muvakkat misafirhanede, ihtiyarlık zamanında, kısa bir ömürde, az bir lezzet için, ebedî, daimî hayatını ve saadet-i ebediyesini berbat etmek, ehl-i aklın kârı değil. Ehl-i aklın ve zîşuurun kârı olmadığından, nefs-i emmârem ister istemez akla tâbi olmuş

Ehl-i dünya diyorlar ki: "Sen bizi sever misin? Beğeniyor musun? Eğer seversen, neden bize küsüp karışmıyorsun? Eğer beğenmiyorsan bize muarızsın. Biz muarızlarımızı ezeriz."Elcevap: Ben değil sizi, belki dünyanızı sevseydim, dünyadan çekilmezdim. Ne sizi ve ne de dünyanızı beğenmiyorum. Fakat karışmıyorum. Çünkü ben başka maksattayım; başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri düşünmeye kalbimde yer bırakmamış. Sizin vazifeniz ele bakmaktır, kalbe bakmak değil.

Çünkü idarenizi, âsâyişinizi istiyorsunuz. El karışmadığı vakit, ne hakkınız var ki, hiç lâyık olmadığınız halde "Kalb de bizi sevsin" demeye?
Kalbe karışsanız: Evet, ben nasıl bu kış içinde baharı temenni ediyorum ve arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum, getirmeye teşebbüs edemiyorum. Öyle de, hal-i âlemin salâhını temenni ediyorum, dua ediyorum ve ehl-i dünyanın ıslahını arzu ediyorum. Fakat irade edemiyorum; çünkü elimden gelmiyor. Bilfiil teşebbüs edemiyorum; çünkü ne vazifemdir, ne de iktidarım var.
Ehl-i dünya diyorlar ki: "O kadar belâlar gördük ki, kimseye emniyetimiz kalmadı. Sana nasıl emin olabiliriz ki, fırsat senin eline geçse, arzu ettiğin gibi karışmazsın?"

Evvelki noktalar size emniyet vermekle beraber, memleketimde, talebe ve akrabam içinde, beni dinleyenlerin ortasında, heyecanlı hadiseler içinde dünyanıza karışmadığım halde, diyar-ı gurbette ve yalnız, tek başıyla, garip, zayıf, âciz, bütün kuvvetiyle âhirete müteveccih, ihtilâttan, muhabereden kesilmiş, iman ve âhiret münasebetiyle uzaktan uzağa yalnız bazı ehl-i âhireti dost bulan ve başka herkese yabanî ve herkes de ona yabanî nazarıyla bakan bir insan, semeresiz, tehlikeli dünyanıza karışsa, muzaaf bir divane olmak gerektir.
 
Üst