GENÇLiKTE iBADETE YöNELMEK..

Eyvàh!

Well-known member
Lokman Hekim oğluna şu nasihatı yapmış: ''Yavrum! Kendilerine vaad edilen
şey (ölüm) insanlara çok uzak geliyor, ancak ahirete doğru süratle
gitmektedirler. Gitmek için dünyayı ardına almış, ahirete yönelmiş
durumdasın. Yöneldiğin yurt, çıktığın yurttan daha yakındır.''

Hasan-ı Basri şu tembihi çok yapardı: ''Gençler! Yönünüzü ahirete çevirin.
Ahireti çokça talep edin. Biz, ahireti talep edenin ahiretle birlikte
dünyayı da elde ettiğini çok gördük. Ama dünyayı talep edip de, dünya ile
birlikte ahireti elde edeni göremedik.''

Hasan-ı Basri bir gün yanındakilere sordu: ''Ey ihtiyarlar! Başak
olgunlaştığında ne beklenir?'' ihtiyarlar, ''Hasadı'' cevabını verdiler. Bu
sefer, ''Ey gençler! Bazen, olgunlaşmadan da ekine afet geldiği olur'' dedi.

Fudayl bin iyaz'dan: Pişman olmadan önce tefekkür edin, amel işleyin.
Dünyaya aldanmayın. çünkü sağlam olan bozulup dağılır, yeni olan eskir,
nimetleri tükenir, gençlik ihtiyarlığa döner.

Cüneyd-i Bağdadi anlatıyor: Seri-i Sakati'nin etrafında otururken bizlere
şöyle nasihat ederdi:''Gençler! Ben sizler için ibret vesilesiyim. Amel edin
çünkü amel gençlikte yapılır.''

Ebu Abdullah-ı Mukri anlatıyor: ''Yanımızda gece teheccüd kılan bir
delikanlı vardı. Teheccüdünü bitirince benim anlamadığım bir şeyler
söylerdi. Karanlık bir gecede kalktım ve beni görmeyeceği bir yerde onu
dinledim. Gözyaşları içinde hüzünlü bir sesle şöyle demekteydi: Nefsime
cennette olduğum, meyvelerinden yediğim, hurilerin yanımda olduğu ve oranın
güzel elbiselerinden giydiğim şeklinde bir temsil getirdim. Yine nefsime
cehennemde olduğum, ondaki zakkumdan yediğim, kaynar suyundan içtiğim ve
vücuduma vurulan prangalarla depreştiğim şeklinde bir temsil daha getirdim.
Sonra nefsime döndüm:''Ey nefsim, şimdi bunlardan hangisini arzuluyorsun?''
Bana, ''Dünyaya döndürülüp amel etmeyi (ve böylece cenneti kazanmayı)''
dedi. Ona, ''şimdi emniyettesin.çalış işte'' dedim.

Delikanlı daha sonra şu şiiri okudu:
Nefsinin her bir istediğini yapıp ederken,
her halükarda daim gülerek eğlenirken,
Fiillerini bildiğin halde hiç tövbe etmezken,
Nasıl hoşlanırsın hakim diye seslenilmekten?

 
Üst