T E F E K K Ü R

hidayet

Yeni Üye
T E F E K K Ü R
Sonsuzluk içinde bir mâvi kubbe
Bir lâmba ortada yanar durmadan,
Nakkaş-ı Ezelî'nin yaptığı tipte
Boşlukta bir hâne döner durmadan.

Misafirhânedir o hâne bize
Yıldızlar kıvılcım ay pervânedir,
Gelenler hep gitmiş kalır mı bize
Bu akış içinde gaflet neyedir?

Gelenler eli boş gelmiyorlar mı
Getirdi mi ağacın fihristesini?
Elinde bir tohum çekirdek var mı
Kim temin ediyor maişetini?

Niçin tükenmiyor bu yenen rızık?
Bir tohum tonlarca yemiş getirir
Bir dâne vagonlar dolusu azık,
Düşündün mü, bunlar nereden gelir?

Kuru çıplak daldan çiçek açtıran
Zehirli sinekten bal yediren kim?
Kim elsiz böceğe ipek yaptıran
Bunca hizmet kime, emir veren kim?..

Felâh'a götüren doğru yol varken,
Çıkmaz sokaklarda kıvranmak neden?
Güneş kadar parlak hakikat varken,
Görmek istemeyip göz yummak neden?

Ey, yolcu! Nereden-nereye böyle?
Şaşırma kendini bul doğru yolu,
Var mıdır, başka Hak, doğru yol söyle?
KUR'AN va'zediyor en doğru yolu.

Şerafettin KESKİNOĞLU

Not: 15-Haziran-1971 Tarihli 'Seher Vakti' Gazetesinin
21.inci sayısında yayınlanmıştır.
"Bir saat tefekkür, bir sene nâfile ibâdet hükmündedir."
(Hadîs-i şerif meâli).
***************************************
 
Üst