"Hayy" İsmi ve Hayat Mucizesi

Nevzatt

Well-known member
Zdp_tabela.gif


pNc_tabela2.gif


Bediüzzaman hazretleri Hay ismi ve Muhyi isminin en büyük cilvelerinden biri olan hayat nedir? Mahiyeti ve vazifesi nedir sualine şu şekilde cevap verir :
Hayat, şu kainatın en ehemmiyetli gayesi.. hem en büyük neticesi.. hem en parlak nuru.. hem en latif meyvesi.. hem gayet süzülmüş bir hülasası.. hem en mükemmel meyvesi.. hem en güzel cemali.. hem en güzel ziyneti.. hem sanat ve mahiyetçe en harika ziruhu.. hem en küçük bir mahluku bir kainat hükmüne getiren mucizevi bir hakikati.. ve her hayat sahibi küçük bir kainat hükmüne getiren en harika bir kudret mucizesidir.. ve bunlar gibi 29 özelliğiyle hayatın muhteşem tarifi Risale-i Nurda 30. lemada yapılmıştır.

Evet hayatın öyle bir özelliği var ki adeta bütün kainata tecelli eden Esma-i Hüsnayı (Allah'ın güzel isimleri) kendinde gösteren bir aynadır. Bir cisme hayat girdiği zaman, o cismi küçük bir alem hükmüne getirir; o adeta kainat ağacının bir nevi fihristesini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasıl ki bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öylede; en küçük bir hayat sahibini yaratan, elbette bütün kainatı yaratandır.
Yine hayat vasıtasıyla Cenab-ı Allah'ın birliğine ve varlığına işaret eden deliller vardır.

Nasıl ki güneş ışığıyla ve yedi rengiyle ve aksiyle güneşe mukabil olan her bir damla sudan ve her bir cam parçasında bulunuyor.. öyle de; her bir hayat sahibi varlıkta da kainatı ihata eden Cenab-ı hakkın isim ve sıfatlarının cilveleri beraber o varlıkta tecelli ediyor. Hem hayat vasıtasıyla; her bir hayat sahibi Allah'ın bir sanat eseri olması hasebiyle, Öyle fevkalade harika mucizeleri var ki, bütün kainatı yaratamayan bir zat, bir kudret; en küçük bir hayat sahibini yaratamaz.

Evet bir nohut tanesinde bütün Kur'an'ı yazar gibi çam ağacının küçük bir tohumunda koca çam ağacının hayat programını yazan kalem, elbette semavatı yıldızlarla yazan kalem olabilir. Evet bir arının küçük kafasında kainat bahçesindeki çiçekleri tanıyacak ve bal gibi bir rahmet hediyesini getirecek ve dünyaya geldiği anda hayat şartlarını bilecek derecede bir kabiliyeti bir cihazı yerleştiren zat; elbette bütün kainatın yaratıcısı olabilir.

Hayat veren yalnız odur. Öyle ise her şeyim halikı dahi yalnız odur. Çünkü kainatın ruhu, nuru mayesi, esası, neticesi, hulasası hayattır. Hayatı veren kim ise bütün kainatın yaratıcısıda odur. Hayatı veren elbette odur, Hayy-u kayyumdur. Evet zat-ı Hayyı kayyum Muhyi isminin cilvesi ile yeryüzündeki ve denizdeki bütün hayat sahiplerini sonsuz ilmi, hikmeti, kudreti ve iradesiyle terbiye etmektedir. Bütün hayat sahiplerinin de hayatlarıyla ve hayatlarındaki özellikler ile Hayy olan Allaha delalet etmektedir.

Nasıl ki görmek, işitmek, söylemek hayatın alametidir, hayatın varlığına işaret eder aynen öylede bu kainatta cereyan eden mutlak kudret, mutlak irade ve mutlak ilim gibi sıfatlar bütün delilleriyle mutlak Hayy olan Allahın varlığına işaret ederler. Evet madem bu kainatın en mühim neticesi ve mayesi ve yaratılış hikmeti hayattır.elbette o yüksek hakikat (hayat), bu fani, kısacık, noksan, elemli dünya hayatına münhasır değildir.

Hayatın gayesi ve neticesi ebedi hayattır, uhrevi hayattır. Taşı, toprağı ve ağacıyla hayat sahibi olan saadet yurdundaki hayattır. Yoksa bu hadsiz mühim cihazlarla teçhiz edilen hayat şeceresi; şuur sahipleri hakkında özellikle insan hakkında meyvesiz, faydasız, hakikatsız olmak lazım gelecek. İnsana verilen duygular ve cihazlar diğer varlıklara nazaran çok yüksek olmakla birlikte, insan dünyevi yaşayış itibariyle bir serçe kuşuna yetişemiyor. Çünkü o serçe kuşunda geçmişin elemi ve geleceğin endişesi yok.

Halbuki insanda en büyük bir nimet olan akıl dahi geçmiş zamanın hüzünlerini ve gelecek zamanın korkularını düşünmekle insan kalbini devamlı incitip bir lezzete dokuz elem karıştırdığından en musibetli bir bela olur. Bu ise yüz derece batıldır. Demek bu dünya hayatı, ahiret hayatını ispat ediyor. Acaba gücü her şeye yeten ve hayatın her anında tasarruf eden yüce Rabbimiz insanın en küçük ihtiyacını bile karşılasın da insanın en büyük gayesi olan ebedi yaşama arzusunu ihmal etsin.Haşa… Madem dünyada hayat var, elbette insanlardan hayatın sırrını anlayanlar ve hayatını suistimal etmeyenler dar-ı bekada cennet-i bakiyede, hayatı bakiyeye mahzar olacaklardır. Amenna….
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Evet cok mühim bir konu eğer hayata Hayy ismi şerifinin penceresinden bakılsa belki cok hikmetler görülür cok müşkülatlar giderilir.

http://www.sizinti.com.tr/konu.sizinti?SIN=7d0a5b4695&k=1011&159904721' Alıntı:
Bambunun Düşündürdükleri

Bambu, gelişmesi enteresan bir bitkidir: Önce tohum ekilir, sonra bu tohum sulanıp gübrelenir. Birinci yıl, tohumda herhangi bir değişiklik olmaz. Tohum yeniden sulanıp gübrelenir. Bambu tohumu ikinci yılda da filiz vermez. Üçüncü ve dördüncü yıllarda da bambu tohumu sulanır ve gübrelenir. Fakat inatçı tohum yine filiz vermez. Bu konuda tecrübe sahibi olan Çinliler, büyük bir sabırla beşinci yılda da tohuma su ve gübre vermeye devam ederler. Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu tohumu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede de bambunun boyu yaklaşık 27 metreye ulaşır.

Acaba bambu 27 metre boya altı haftada mı, yoksa beş yılda mı ulaştı? Bu sorunun cevabı tabii ki beş yıldır. Büyük bir sabır ve ısrarla tohum beş yıl boyunca sulanıp gübrelenmeseydi, bitkinin gelişmesinden söz edilebilir miydi? Edilemezdi. Demek ki bambu çekirdeğinin beş yıllık bir sürede filizlenebilmesi kendi kendine olmamakta, genetik program, hava ve su gibi sebeplerin bir araya getirilmesi ve Müsebbibü'l-Esbâb'ın da o çekirdeğe Hayy ism-i şerifinden diriltici bir nefha ile "yeşer!" emrini vermesi neticesi meydana gelmektedir.
 

zerrat

Well-known member
Zdp_tabela.gif


pNc_tabela2.gif


Bediüzzaman hazretleri Hay ismi ve Muhyi isminin en büyük cilvelerinden biri olan hayat nedir? Mahiyeti ve vazifesi nedir sualine şu şekilde cevap verir :
Hayat, şu kainatın en ehemmiyetli gayesi.. hem en büyük neticesi.. hem en parlak nuru.. hem en latif meyvesi.. hem gayet süzülmüş bir hülasası.. hem en mükemmel meyvesi.. hem en güzel cemali.. hem en güzel ziyneti.. hem sanat ve mahiyetçe en harika ziruhu.. hem en küçük bir mahluku bir kainat hükmüne getiren mucizevi bir hakikati.. ve her hayat sahibi küçük bir kainat hükmüne getiren en harika bir kudret mucizesidir.. ve bunlar gibi 29 özelliğiyle hayatın muhteşem tarifi Risale-i Nurda 30. lemada yapılmıştır.

Evet hayatın öyle bir özelliği var ki adeta bütün kainata tecelli eden Esma-i Hüsnayı (Allah'ın güzel isimleri) kendinde gösteren bir aynadır. Bir cisme hayat girdiği zaman, o cismi küçük bir alem hükmüne getirir; o adeta kainat ağacının bir nevi fihristesini taşıyan bir nevi çekirdeği hükmüne geçiyor. Nasıl ki bir çekirdek, onun ağacını yapabilen bir kudretin eseri olabilir; öylede; en küçük bir hayat sahibini yaratan, elbette bütün kainatı yaratandır.
Yine hayat vasıtasıyla Cenab-ı Allah'ın birliğine ve varlığına işaret eden deliller vardır.

Nasıl ki güneş ışığıyla ve yedi rengiyle ve aksiyle güneşe mukabil olan her bir damla sudan ve her bir cam parçasında bulunuyor.. öyle de; her bir hayat sahibi varlıkta da kainatı ihata eden Cenab-ı hakkın isim ve sıfatlarının cilveleri beraber o varlıkta tecelli ediyor. Hem hayat vasıtasıyla; her bir hayat sahibi Allah'ın bir sanat eseri olması hasebiyle, Öyle fevkalade harika mucizeleri var ki, bütün kainatı yaratamayan bir zat, bir kudret; en küçük bir hayat sahibini yaratamaz.

Evet bir nohut tanesinde bütün Kur'an'ı yazar gibi çam ağacının küçük bir tohumunda koca çam ağacının hayat programını yazan kalem, elbette semavatı yıldızlarla yazan kalem olabilir. Evet bir arının küçük kafasında kainat bahçesindeki çiçekleri tanıyacak ve bal gibi bir rahmet hediyesini getirecek ve dünyaya geldiği anda hayat şartlarını bilecek derecede bir kabiliyeti bir cihazı yerleştiren zat; elbette bütün kainatın yaratıcısı olabilir.

Hayat veren yalnız odur. Öyle ise her şeyim halikı dahi yalnız odur. Çünkü kainatın ruhu, nuru mayesi, esası, neticesi, hulasası hayattır. Hayatı veren kim ise bütün kainatın yaratıcısıda odur. Hayatı veren elbette odur, Hayy-u kayyumdur. Evet zat-ı Hayyı kayyum Muhyi isminin cilvesi ile yeryüzündeki ve denizdeki bütün hayat sahiplerini sonsuz ilmi, hikmeti, kudreti ve iradesiyle terbiye etmektedir. Bütün hayat sahiplerinin de hayatlarıyla ve hayatlarındaki özellikler ile Hayy olan Allaha delalet etmektedir.

Nasıl ki görmek, işitmek, söylemek hayatın alametidir, hayatın varlığına işaret eder aynen öylede bu kainatta cereyan eden mutlak kudret, mutlak irade ve mutlak ilim gibi sıfatlar bütün delilleriyle mutlak Hayy olan Allahın varlığına işaret ederler. Evet madem bu kainatın en mühim neticesi ve mayesi ve yaratılış hikmeti hayattır.elbette o yüksek hakikat (hayat), bu fani, kısacık, noksan, elemli dünya hayatına münhasır değildir.

Hayatın gayesi ve neticesi ebedi hayattır, uhrevi hayattır. Taşı, toprağı ve ağacıyla hayat sahibi olan saadet yurdundaki hayattır. Yoksa bu hadsiz mühim cihazlarla teçhiz edilen hayat şeceresi; şuur sahipleri hakkında özellikle insan hakkında meyvesiz, faydasız, hakikatsız olmak lazım gelecek. İnsana verilen duygular ve cihazlar diğer varlıklara nazaran çok yüksek olmakla birlikte, insan dünyevi yaşayış itibariyle bir serçe kuşuna yetişemiyor. Çünkü o serçe kuşunda geçmişin elemi ve geleceğin endişesi yok.

Halbuki insanda en büyük bir nimet olan akıl dahi geçmiş zamanın hüzünlerini ve gelecek zamanın korkularını düşünmekle insan kalbini devamlı incitip bir lezzete dokuz elem karıştırdığından en musibetli bir bela olur. Bu ise yüz derece batıldır. Demek bu dünya hayatı, ahiret hayatını ispat ediyor. Acaba gücü her şeye yeten ve hayatın her anında tasarruf eden yüce Rabbimiz insanın en küçük ihtiyacını bile karşılasın da insanın en büyük gayesi olan ebedi yaşama arzusunu ihmal etsin.Haşa… Madem dünyada hayat var, elbette insanlardan hayatın sırrını anlayanlar ve hayatını suistimal etmeyenler dar-ı bekada cennet-i bakiyede, hayatı bakiyeye mahzar olacaklardır. Amenna….

ALLAH(C.C.) Razı Olsun.
Çok lezzetli bir ders ve devamındaki tefekkürlük paylaşım çok güzel.Risalelerden bu konu ile ilgili bölümlerin devamını getirebilir miyiz mümkünse ? Tefekkürlük konular açıldıkça tadı bambaşka oluyor okudukça büyük feyiz veriyor..RABB'İMİZ(C.C.) ayırmasın inşaALLAH.
 
Üst