En Delikanlı...

davaislam

New member
Delikanlılık...Çoğumuzun istediği durum.Peki isteğe ulaşmaya vesile olan örnek doğru mu?

Delikanlılık yardım etmektir,mazlumu korumaktır,gerçeği anlatmak-savunmak-temsil etmektir,güzellikleri yaşamaktır.Bunları saydığımızda buna uyan insanlar günümüzde var mıdır?Örnek aldığımız (güya)delikanlı insanlar daha açık ifadeyle delikanlı görünüp bizi yanıltanlar doğru kişilik mi?Acaba onlara uyduğumuzda kendimize yenilikler mi katarız yoksa bir şeyleri mi kaybederiz?Gördüğümüz şudur ki insanlar şu zamanın delikanlı geçinenlerine uydu mu hataya daha çok düşüyor.

Az önce delikanlılıktan bahsettik.Acaba En Delikanlı kişi kimdir?Biraz daha düşünelim.Korkmadan hakkı savunacak,tek kalsa bile ben bu yoldayım deme cesaretine sahip olacak,kötü bir durumla karşılaştığında sabredecek vs... böyle bir insan var mıdır?Kardeşlerim,cevabı var olacaktır.O,Hz Peygamber(sav)dir.Doğrulukta en önde,mazlumu korumakta en önde,yardım etmede en önde vs...Düşünün ki böyle bir İnsan ümmeti olmadan cennete girmek bile istemiyor.

Biz hep yanıldık.ALLAH Elçisi(sav)ni yaşlı bir insan olarak çoğumuz düşündü.Peygamberimiz(sav)i arkadaş edinmeyi neden düşünmeyiz?Hem O(sav) öyle bir arkadaştır ki bizi bırakmaz.Bizim için şefkat kanatlarını indirir.ALLAH'a ne kadar şükretsek yine azdır.En zor durumumuzda mahşer İnş yardımımıza koşacak.Ey inanan O(sav)nu her şeyine örnek edinmeyi ne dersin?Delikanlılıkta bile...

ALLAH'ım bizi Sevgilinin yolunda gidenlerden eyle,Sevgilini hayatımızın her anında eyle.(amin)
 

FaKiR

Meþveret Bþk.
ALLAH'ım bizi Sevgil inin yolund a gidenl erden eyle,Sevgilini hayatımızın her anında eyle.
amin amiinnnnnnnn
 
T

Tarihci19

Misafir
aminnnn inşallah, elbette her alanda olduğu gibi delikanlılık alanında da örneğimiz kainatın iftiharı efendimizdir.
 

ebrar172

Well-known member
günümüzde herşeyin olduğu gibi delikanlılığında mutasyon türleri çıktı..yani delikanlılık cüsseyle güçle nara atmakla elinde tespih omzunda ceket mahalleyi turlamakla olmaz...delikanlılık tevazudur..alçakgönüllülük...düşenin elinden kasım kasım kasılarak değil onunla birlikte ağlayarak tutmaktır...günümüzde maalesef delikanlılık mafya babalarının diline pelesenk olmuş dizilerde bunu çok güzel körüklüyor nerde bir ipsiz sapsız varsa film ve dizilerde onun adı bir bakmışsınız delikanlı..gülsekmi ağlasakmı bilmem...fakat dahada kötüsü lise çağı delikanlılar bu tiplere öyle özeniyorki bir bakıyorsunuz sokakta bu karakterden onlarca genç aynı giyim tarzı aynı usluıpla konuşma...inş gerçek delikanlılar konuya el koyarda kurtuluruz bu imitasyon piyasa delikanlılarından... :)
 
T

Tarihci19

Misafir
ebrar172 ' Alıntı:
günümüzde herşeyin olduğu gibi delikanlılığında mutasyon türleri çıktı..yani delikanlılık cüsseyle güçle nara atmakla elinde tespih omzunda ceket mahalleyi turlamakla olmaz...delikanlılık tevazudur..alçakgönüllülük...düşenin elinden kasım kasım kasılarak değil onunla birlikte ağlayarak tutmaktır...günümüzde maalesef delikanlılık mafya babalarının diline pelesenk olmuş dizilerde bunu çok güzel körüklüyor nerde bir ipsiz sapsız varsa film ve dizilerde onun adı bir bakmışsınız delikanlı..gülsekmi ağlasakmı bilmem...fakat dahada kötüsü lise çağı delikanlılar bu tiplere öyle özeniyorki bir bakıyorsunuz sokakta bu karakterden onlarca genç aynı giyim tarzı aynı usluıpla konuşma...inş gerçek delikanlılar konuya el koyarda kurtuluruz bu imitasyon piyasa delikanlılarından... :)

ebrar, tabirlere hayran kaldım :)
 

zuhur

Member
Eşrefpaşalı tabiri kendi özel literatürüne göre; hayatın çarkları arasında yetişmiş, feleğin çemberinden geçmiş, sonunda İslâmî güzelliklerle buluşup, ter ü taze bir anlayış içinde, onur, izzet, istiğna ve halk bilgeliği kazanmış kimse mânasına gelmektedir. Onlar şovdan, şov yapandan hoşlanmazlar.

İçten, dıştan bu mânada görüşmek isteyenlerden uzak durmaya çalışmış, televizyon kanallarına kapalı kalmışlardır. Bugünlerde kendilerinin doğru tanınması açısından "zaruret miktarı" kendilerini ifade etmeleri gereği konusunda mukni olmuşlardır.

Efelik, kabadayılık, bıçkınlık bitirimlik yollarından gelip de efendilik ve fazilet caddelerinde dolaşmak elbette büyük değişiklik ister. Elbette geçmiş hayatın ve fıtratın icabı bazı iz ve eserler kalacaktır. Zaten bu durum herkes için böyledir. Ama Eşrefpaşalılar için ayrı bir önemi vardır.

Bazı misallerle onları tanıtmaya çalışalım:

Eşrefpaşalının birisi, Ramazan günü camiye gelir. Bakar ki, imam camide vaaz ederken bir grup inadına caminin dışında toplanıp eften püften meseleler hatta gıybete varacak meselelerle meşguldür. İmam vaazı bitirdikten sonra bu çalçeneler caminin içine girmektedirler. Bunlar bunu alışkanlık haline getirince, bizimki bir gün motosikleti getirip bunların ortasına bırakır. "Niye böyle yapıyorsun?" derler. O da "Herhalde imamımızdan daha mühim şeyler konuşmak için burada toplandığınıza göre, istedim ki, bizim düldül sizin konuşmalarınızdan feyiz alsın." der.

Yeni bir arkadaşına Sahabe Efendilerimizin çektikleri cefayı anlatmak için bir Eşrefpaşalı şöyle der: "Ebu Zer Efendimiz çok heyecanlıdır. İmanını delikanlıca haykırmak ister. Peygamber Efendimiz (sas) problem çıkarmaması için uyarmasına rağmen, o inadına Ka'be'de müşriklere meydan okuyarak putları inkâr edip Allah'ın birliğini ilan eder. Tabii hemen pata küte haşat ederler. Peygamberimiz (sas) onu çağırır 'Ya Ebu Zer, ben sana böyle yapma yoksa seni marizlerler demedim mi?' buyurur."

Eşrefpaşalı Zafer Bey, anarşi ve terörün şiddetlendiği dönemde arabasıyla İstanbul'dan İzmir'e gitmektedir. Belki iman ve Kur'an adına bir şeyler anlatabilirim diye arabasına yoldan bazı gençleri de alır. Arkada oturan iki öğrenci biraz tedirgindirler ve "Ağabey, ne tarafa gidiyoruz?" diye sorarlar. Zafer Bey de sohbet açılsın diye "Kıyamete!." diye söze başlar. Maksadı, âhiretin varlığını hatırlatıp Allah'a ve insanlara karşı mesuliyetlerimizi anlatmaktır. Ama kaçırılıyor muyuz vehmine kapılan gençler, bir kırmızı ışıkta, arabadan atlayıp bagajdan eşyalarını alarak kaçmaya başlarlar. Zafer Bey "Kardeşim yanlış anladınız, mesele öyle değil!" diye bağırır; ama onlar hızla oradan uzaklaşırlar. Ön taraftaki genç "Bırak şoför abi, gitsinler. Ben hapisten zaten yeni çıktım bir de onlarla uğraşıp başımı belaya sokmayayım" der.

Eşrefpaşalı bir grup, bir kahvede masada oyun oynarlarken mahalleden birisi yanlarına yaklaşıp onları dinî bir sohbete çağırır. "Bugün olmaz; ama söz, haftaya geleceğiz" derler. Öbür hafta aynı yerde aynı masada oyun oynarken sözleri kendilerine hatırlatılınca, hiç tereddüt etmeden sohbete gelirler, ama hafif alkollüdürler. Sohbeti dikkatle dinlerler. Sonra da bir daha terk etmezler. Daha sonra da öğrendiklerini büyük bir heyecanla kahve arkadaşlarına anlatmaya büyük bir gayret gösterirler. Bazı arkadaşlarının "Geleceğiz; ama orada Kur'an ayetleri de okunuyor, bizim durumumuz müsait değil" diye mazeret ileri sürünce Zafer Bey, "Gelin bakalım" der ve hepsini şehir banyosuna götürür. Sonra da "Şimdi başka bir mazeretiniz var mı? Haydi şimdi sohbete" deyip onları da sohbet yerine götürür.
Abdullah Aymaz, Zaman Allah Razı Olsun..
 
Üst