Rahim’dir Allah

Eyvàh!

Well-known member
Rahim’dir Allah
Rahman’dır
Mülkün tek sahibi ve hakimler hakimi ancak O Allah’tır
Attığımız her adım
Geçirdiğimiz her dakika O’na yaklaştırıyor bizi
Verilecek hesabımız var O’na
Üzerimizdeki nimetlerinin hesabı
Söylediklerimizin ve söylememiz gerekirken söylemediklerimizin
Yaptıklarımızın ve yapmadıklarımızın hesabı
Bir hayatın hesabı var
Ve sonra bir sonsuz hayat
Bitmek tükenmek bilmeyen
Ölümün öldürüldüğü bir hayat
Bir yanda bir dünya var
Göz kamaştıran tahtların kurulduğu
En güzel nimetlerin sunulduğu bir dünya
Sözün SELAM olduğu bir dünya
Ve bir yanda insanların azabın en çetin ve elem verici olanına uğratıldığı
Mideleri kasıp kavuran içeceklerin sunulduğu
Ateşin ve çığlığın her yanı sardığı bir dünya
Keşke TOPRAK OLSAYDIM diye feryat edenlerin dünyası
Sözün EYVAH olduğu dünya
Ve bilerek yada bilmeyerek bu iki sonuçtan birine doğru yürüyoruz her birimiz
Ekiyoruz biçeceklerimizi
Ellerimiz, ayaklarımız, gözlerimiz ve gönlümüz
Hepsi tanık oluyor işlediklerimize
Ve saat yaklaşıyor
Rabbimiz!
Bize hesabı kolaylaştır
Senin gazabından yine senin rahmetine sığınıyoruz
Dininle yücelmeyi,
Dinini yüceltmeyi bize nasip et
Canımızı Müslümanlar olarak al
Ve bizi SALİHLER topluluğu ile haşret .Amin
Şüphesiz ki duâ ak yüreklerden çıkıyorsa menziline ulaşır. Ya da sütteki siyah lekeler gibi içindeki pislikleri temizleme gayreti ise gerçek duâ vasfını kazanır. Beyaz yürekler pisliklere dayanamaz ama bu demek değildir ki, o beyazlık hep lekesizdir. İnsandır bir olur rahmet denizlerinde yüzer, bir olur günah bataklıklarında sürünür. İşte bu zaman beyaza leke düşmüştür ama o yürekle lekeyi taşıyamaz uzun zaman. İsyan eder. Pislik mutlaka temizlenmeli, sütteki leke tutulup atılmalıdır. Yüreği zonklatan bir arzu itiraf ihtiyacıdır, bu arzu, itiraf kime? Sığınılacakların, güvenileceklerin en büyüğüne, hudutsuz af ve bağışlama sahibine.

Duâ, bu itirafın en mükemmel vasıtasıdır. Eğer duâ sağlıklı bir iç hesaplaşmanın sıkıntılarından güç alıyorsa mutlaka müessir olur. Gözyaşı karışmış duâlar ise en samimi yakarışlardır. Çünkü gözyaşları iç hesaplaşmada inanç adına kazanılan zaferlerin muştusudur.

O halde duâ bir yeniden doğuştur.

Duâ, sessiz, iniltili, gürültüsüz feryattır.

Duâyı bir ruhi ihtiyaç ve alışkanlık edinmiş kimsede mükemmel bir karakter oluşur. Yakarışımız kendimiz için değildir. Kendimiz için duâ edeceksek, biz de bizim olmayan, gayrılara feda ettiğimiz tarafımız için duâ edelim. Ölücü yanımızda çürüyücü fani tarafımıza değil. “ Kim ki, yanında hazır bulunmayan bir inanmış kardeşi için duâ ederse, etrafındaki melekler, istediğinin bir misli de senin için olsun derler.”
Duâ insanın ızdırap, çile, endişe ve merakından ibarettir. Kendi benlik varoluş zindanından bilgiye ulaşmasıdır, kişinin. Kurtuluş arzusunu ve kurtuluşa olan aşkı kanıtlanılmaz yapandır.Duâ, yalnız ruhun ve yalnızlığın tecellisidir...
 
Üst