Az da olsa devamlı okuyun!

Eyvàh!

Well-known member
Kim bilir bu kural fazla önemli gelmeyecek sizin için. Oysa Risale-i Nur’u okumak ve anlamak hususunda belki de en önemli kuralların başında bu gelir:Az da olsa devamlı okumak ve hiçbir kazanımı küçümsememek.Günde bir sayfa okuyan bir talebe, yılda 365 sayfa, on yılda 3650 sayfa, 50 yılda 18 bin sayfa okumuş olur. 18 bin sayfanın ne ifade ettiğini biliyor musunuz?Külliyatı tam 3 kez aktarmak demektir. Oysa yıllardır okumayı ihmal eden nice kimse, bu kadarını bile okuyamamıştır. Nefsinize sorun, çevrenize sorun ve nasıl bir hazineden yeterince istifade edemediğimizi görün.

Kaldı ki biz günde bir sayfanın hesabını yaptık. Yani 5 dakikalık bir zaman ayırma gayretinin getirisini hesapladık. Eğer günde 2 sayfa okursanız, başarı da ikiye katlanacak. Eğer günde 20 sayfa okursanız, 50 yılda külliyatı tam 60 kez okumuş olacaksınız. Acaba kaç kişi vardır bunu başarabilen? Az da olsa devamlı okumanın gücünü görebiliyor musunuz?

Bir işte başarılı olmada devamlılığın büyük ehemmiyeti yüzündendir ki, Peygamber Efendimiz (a.s.m.), „Allah’a en sevimli gelen amel, az da olsa devamlı olandır“ buyurmuştur. Çünkü, her gün teheccüd namazı kılan kişinin ibadeti, ömrünün bir döneminde günde yüz rekat namaz kılan kişinin ibadetinden hem kalite, hem de sayı olarak daha fazladır. „Taşı delen, suyun gücü değil, damlaların devamlılığıdır“ sözü de sürekliliğin önemini ifade ediyor.

İman derslerini okumak hayırlı bir amel olduğuna göre, bu tefekkürün en hayırlısı, az da olsa devamlı olandır. Bu sırrı anlarsanız, az bir amelle nasıl büyük bir mesafe aldığınıza şaşırırsınız. Risale-i Nur’u okumak ve anlamak konusunda yaptığınız tüm faaliyetleri devamlı yapın. İman dersini mütalâa ediyorsanız, devamlı gidin, ihmal etmeyin. Her hafta derse giden, on yılda 1500 sayfalık belli başlı yerleri anlayarak müzakere etmiş olur. Eğer haftada iki kez bu faaliyeti yapıyorsa, istifadesi de iki kattır.

Ve çeşitli vesilelerle okuduklarınızı, dinlediklerinizi topladığınızda karşınıza çok büyük bir rakam çıkar. Ayrıca Risale-i Nur’u okurken ve anlamaya çalışırken, bir satırlık okumayı bile küçümsemeyin.Söz gelişi, belki bir paragraflık olan namaz derslerini, günlük okumanızı, haftalık, aylık derslerinizi hiç ihmal etmeyin.

Okumak için uygun zamanı ve uygun mekânı aramayın. Ölüm, uygun zaman ve mekân aramıyor çünkü. Yolda, teneffüste, arabada, kuyrukta beklerken bile okumaya, dinlemeye önem verin. Artık kitaplar giderek iyice küçüldü. Cep kitaplarını taşımak çok kolay. Hatta büyük eserler bile küçük boylarda basıldığı için taşımak çok basit. Askerde iken bir arkadaşımız küçük boy Asa-yı Musa’yı cebinde taşırdı. Zaten Risale-i Nur’un belli başlı bölümleri cep ebadındaki küçük setlerde yer alıyor. Bunları yanımızda taşımak, fırsat buldukça birkaç sayfa bile okumak önemlidir.Çünkü, bu alışkanlık sizi daima diri ve şuurlu tutar. Sürekli aklınızda okuma ve anlama hedefi yer eder. Tarihte büyük eserlere imza atmış insanların başarılarındaki sır, az da olsa her gün okumaları ve yazmalarıdır.

Bazan eski edebiyatçıların hayatını okurken, verdikleri eserlerin sayısına hayran olurdum. Oysa ortada fazla şaşırtıcı bir durum yok. Her gün bir sayfa yazan bir insan, yılda bir kitap üretir. 50 yılda 50 kitap neden şaşırtıcı olsun? Kaldı ki, hiçbir yazar günde bir sayfayla yetinmez. Günde üç veya on sayfa üreten yazarlar vardır. On sayfa yazan ömründe 500 kitap üretebilir. Tabiî kaliteyi düşünen daha az yazar. Ama sonuçta bir eser bile ortaya koymak önemlidir. Hepsinin sırrı, az da olsa yazmaktır.Bu kurala dikkat etmeyen nice kabiliyet, bir anda parlar ve kısa zamanda söner. Çünkü devam etmemiş, soluğu tükenmiştir.

Yaklaşık 25 yıldır Risaleleri okuyor ve dinliyorum. Yazık ki, çok yoğun bir şekilde üzerinde çalışamadım. Yani günde 100-200 sayfa okumaya zaman ayıramadım. Fakat az da olsa sürekli okumayı ve dinlemeyi, imanî derslere gitmeyi ihmal etmedim. Sonuçta bakıyorum da, öğrendiğim birçok konuyu, o ayırdığım kısa zamanlarda öğrenmişim. Elbette müzakereli dersler ve okuma programlarında iken daha fazla yoğunlaştık. Ama sürekliliğin yerini hiçbir şey tutmuyor. Lisedeyken giriştiğimiz ilk okuma gayretine, bir arkadaş grubuyla, günde iki sayfa olarak başlamıştık. Her gün birbirimizi kontrol ediyorduk. Okumayana sayfa başına bir lira ödeme cezası veriyorduk. O iki sayfa öyle bereketli oldu ki, devamlılığın avantajıyla birlikte zaman zaman sözleştiğimizin 10-20 katını okuyorduk. Neticede peş peşe büyük kitaplar bitiyordu.

Ama devamlılığı ihmal eden genç bir akrabam, bir haftada külliyatı aktardı. Fakat ondan sonra hiç okumadı. Ne zaman uyanacak bilmiyorum. İster Risaleleri okumaya yeni başlayın, ister eskiden beri okusanız bile yeni bir başlangıç yapmak isteyin, sürekli okumak kuralını ihmal etmeyin. Ulaştığınız kazanç, sizi de şaşırtacaktır.
 

zerrat

Well-known member
Kim bilir bu kural fazla önemli gelmeyecek sizin için. Oysa Risale-i Nur’u okumak ve anlamak hususunda belki de en önemli kuralların başında bu gelir:Az da olsa devamlı okumak ve hiçbir kazanımı küçümsememek.Günde bir sayfa okuyan bir talebe, yılda 365 sayfa, on yılda 3650 sayfa, 50 yılda 18 bin sayfa okumuş olur. 18 bin sayfanın ne ifade ettiğini biliyor musunuz?Külliyatı tam 3 kez aktarmak demektir. Oysa yıllardır okumayı ihmal eden nice kimse, bu kadarını bile okuyamamıştır. Nefsinize sorun, çevrenize sorun ve nasıl bir hazineden yeterince istifade edemediğimizi görün.

Kaldı ki biz günde bir sayfanın hesabını yaptık. Yani 5 dakikalık bir zaman ayırma gayretinin getirisini hesapladık. Eğer günde 2 sayfa okursanız, başarı da ikiye katlanacak. Eğer günde 20 sayfa okursanız, 50 yılda külliyatı tam 60 kez okumuş olacaksınız. Acaba kaç kişi vardır bunu başarabilen? Az da olsa devamlı okumanın gücünü görebiliyor musunuz?

Bir işte başarılı olmada devamlılığın büyük ehemmiyeti yüzündendir ki, Peygamber Efendimiz (a.s.m.), „Allah’a en sevimli gelen amel, az da olsa devamlı olandır“ buyurmuştur. Çünkü, her gün teheccüd namazı kılan kişinin ibadeti, ömrünün bir döneminde günde yüz rekat namaz kılan kişinin ibadetinden hem kalite, hem de sayı olarak daha fazladır. „Taşı delen, suyun gücü değil, damlaların devamlılığıdır“ sözü de sürekliliğin önemini ifade ediyor.

İman derslerini okumak hayırlı bir amel olduğuna göre, bu tefekkürün en hayırlısı, az da olsa devamlı olandır. Bu sırrı anlarsanız, az bir amelle nasıl büyük bir mesafe aldığınıza şaşırırsınız. Risale-i Nur’u okumak ve anlamak konusunda yaptığınız tüm faaliyetleri devamlı yapın. İman dersini mütalâa ediyorsanız, devamlı gidin, ihmal etmeyin. Her hafta derse giden, on yılda 1500 sayfalık belli başlı yerleri anlayarak müzakere etmiş olur. Eğer haftada iki kez bu faaliyeti yapıyorsa, istifadesi de iki kattır.

Ve çeşitli vesilelerle okuduklarınızı, dinlediklerinizi topladığınızda karşınıza çok büyük bir rakam çıkar. Ayrıca Risale-i Nur’u okurken ve anlamaya çalışırken, bir satırlık okumayı bile küçümsemeyin.Söz gelişi, belki bir paragraflık olan namaz derslerini, günlük okumanızı, haftalık, aylık derslerinizi hiç ihmal etmeyin.

Okumak için uygun zamanı ve uygun mekânı aramayın. Ölüm, uygun zaman ve mekân aramıyor çünkü. Yolda, teneffüste, arabada, kuyrukta beklerken bile okumaya, dinlemeye önem verin. Artık kitaplar giderek iyice küçüldü. Cep kitaplarını taşımak çok kolay. Hatta büyük eserler bile küçük boylarda basıldığı için taşımak çok basit. Askerde iken bir arkadaşımız küçük boy Asa-yı Musa’yı cebinde taşırdı. Zaten Risale-i Nur’un belli başlı bölümleri cep ebadındaki küçük setlerde yer alıyor. Bunları yanımızda taşımak, fırsat buldukça birkaç sayfa bile okumak önemlidir.Çünkü, bu alışkanlık sizi daima diri ve şuurlu tutar. Sürekli aklınızda okuma ve anlama hedefi yer eder. Tarihte büyük eserlere imza atmış insanların başarılarındaki sır, az da olsa her gün okumaları ve yazmalarıdır.

Bazan eski edebiyatçıların hayatını okurken, verdikleri eserlerin sayısına hayran olurdum. Oysa ortada fazla şaşırtıcı bir durum yok. Her gün bir sayfa yazan bir insan, yılda bir kitap üretir. 50 yılda 50 kitap neden şaşırtıcı olsun? Kaldı ki, hiçbir yazar günde bir sayfayla yetinmez. Günde üç veya on sayfa üreten yazarlar vardır. On sayfa yazan ömründe 500 kitap üretebilir. Tabiî kaliteyi düşünen daha az yazar. Ama sonuçta bir eser bile ortaya koymak önemlidir. Hepsinin sırrı, az da olsa yazmaktır.Bu kurala dikkat etmeyen nice kabiliyet, bir anda parlar ve kısa zamanda söner. Çünkü devam etmemiş, soluğu tükenmiştir.

Yaklaşık 25 yıldır Risaleleri okuyor ve dinliyorum. Yazık ki, çok yoğun bir şekilde üzerinde çalışamadım. Yani günde 100-200 sayfa okumaya zaman ayıramadım. Fakat az da olsa sürekli okumayı ve dinlemeyi, imanî derslere gitmeyi ihmal etmedim. Sonuçta bakıyorum da, öğrendiğim birçok konuyu, o ayırdığım kısa zamanlarda öğrenmişim. Elbette müzakereli dersler ve okuma programlarında iken daha fazla yoğunlaştık. Ama sürekliliğin yerini hiçbir şey tutmuyor. Lisedeyken giriştiğimiz ilk okuma gayretine, bir arkadaş grubuyla, günde iki sayfa olarak başlamıştık. Her gün birbirimizi kontrol ediyorduk. Okumayana sayfa başına bir lira ödeme cezası veriyorduk. O iki sayfa öyle bereketli oldu ki, devamlılığın avantajıyla birlikte zaman zaman sözleştiğimizin 10-20 katını okuyorduk. Neticede peş peşe büyük kitaplar bitiyordu.

Ama devamlılığı ihmal eden genç bir akrabam, bir haftada külliyatı aktardı. Fakat ondan sonra hiç okumadı. Ne zaman uyanacak bilmiyorum. İster Risaleleri okumaya yeni başlayın, ister eskiden beri okusanız bile yeni bir başlangıç yapmak isteyin, sürekli okumak kuralını ihmal etmeyin. Ulaştığınız kazanç, sizi de şaşırtacaktır.

Fazla söze ne hacet ! ALLAH(C.C.) Razı Olsun.

RABB'İM(C.C.), ihlas ile okyabilmeyi ve okuduklarımızı en güzel şekilde hayatımıza tatbik edebilmeyi nasip eylesin cümlemize inşaALLAH.
 
Üst