Zikir Ve O Büyük Gün

Eyvàh!

Well-known member
Cenab -i Allah'i en çok zikredilecek vakitlerinden birisi, sabah namazindan sonraki vakittir. Bir kimse cemaatle namaz kilar, sonra zikre oturur, günes dogup israk vakti çikana kadar zikre devam eder, sonra da israk namazini kilarsa, bir nafile hac ve bir umre sevabi yazilir. Insana en çok menfaat veren saat, sabah namazindan sonraki bir saattir. Rasulullah s.a.v. buyurdu ki: ?Sabah namazina gidip, sonra gün doguncaya kadar oturup Allah'i zikretmek, benim için Allah yolunda savasmak üzere askerleri güzel atlara bindirmekten daha sevimlidir.?
Taberanî'nin bildirdigi baska bir hadis-i serif de söyledir: ?Hiçbir kimse, Allah'i anmak kadar kendisini azaptan koruyacak amel islememistir.?

Sahabiler sordular:
- Allah yolunda cihad etmekten de mi?
- Evet , Allah yolunda cihad etmek de bunun kadar degildir. Kisi takattan dü s üp , kilici kirilana kadar savasmis olsa bile.
Imam Ahmed bin Hanbel'in bildirdigi diger bir hadis-i serif de söyledir:
Sahabinin biri Rasulullah'a sordu:
- Allah yolunda cihad edenlerin ecir bakimindan en üstünü kimdir, ya Rasullah ?
- Allah'i en çok anan kimsedir.
- Salih amel isleyenlerin ecir bakimindan en üstünü kimdir?
- Allah'i en çok anan kimsedir.
Namaz, oruç, sadaka ve hac soruldugunda ise Efendimiz: ?Fazla namaz kilmaktan, nafile oruçtan, çok hacdan, çok sadakadan daha efdali , Allah'i çok anmaktir.? buyurdu. Bunun üzerine Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer konusmaya ba s ladilar . Hazret-i Ebu Bekir Hazret-i Ömer'e:
- Ey Ebu Hafs , bütün hayirlari Allah'i çok zikredenler kapip götürmediler mi, deyince, Rasul -i Kibriya Efendimiz tebessüm ederek:
- Evet , onlar alip götürdüler, buyurdu.
Yorucu ve mesakkatli ibadetler oldugu halde dile kolay gelen, vücuda yorgunluk vermeyen, kalbi Allah'a baglayip yumusatarak merhamet ve rahmetle dolduran zikrin diger ibadetlerden üstünlügü nedendir? Eger zikreden zâkir hakikaten faydali ve etkili bir zikir çekerse, kalp huzuruna ulasir. Kalp huzuru, yapilan zikir ve ibadetin neticesinde hasil olan sifattir, Allah'i bilmenin neticesidir. Allah'i bilen ve O'na teslim olanin sifati huzur-u kalptir. Allah o kulu ne halde bulundurursa, huzur-u kalp sahibi haline razi olur, sikayet kapisini kapatir. Çünkü Allah Tealâ'nin verdigi her hükümde nuranî bir hikmet vardir, O'nun isinde abes yoktur. Endise etmek gafletin nisani, endisesizlik huzurun tarlasidir. Esasen, kisinin Islâm'ina ve imanina bulasmayan bir musibetten dolayi asiri kederlenmek, dertlenmek olmaz. O sebeple ? elhamdülillâhi alâ külli hâl, sive'l - küfri ve'd - dalâl ...? Yani imansizlik ve sapkinlik halleri hariç, her sey için Allah'a hamdolsun...
Zikre baslayan kimsenin nefsi baslangiçta zikirden lezzet bulmaz. Zikir onu dünya lezzetlerinden alikoydugu için kalbi ve dili sikilir. Dünya hatiralarina ve vesveselere kulak asmadan zikre devam ederse, Allah Tealâ müskülâti hafifletip sikintiyi ülfet ve ünsiyete çevirdiginden, zikir lezzet olmaya baslar. Ilk defa kötü bir is isleyen sikildigi halde, yavas yavas bunu aliskanlik haline getirdigi gibi, ilk zikir de böyledir. Hevâsindan ayrilip Allah'i zikretmek nefse aci gelir. Ama Allah'in inayet ve rahmeti ile Allah ona lezzeti tattirir. Ülfet ve ünsiyet kalbine yelestikçe muhabbet-i ilâhiyeye dönüsür. Allah'i zikrederken azamet tecelli eder, sifatlar ortaya çikar ve tad alir. Böylece mâsivâdan kesilmeye baslar.
Zikir kalbe yerlesirse, ölüm aninda da muhakkak dile gelen zikir olur. Ölüm saniyenin binde birinde gelir. Akil ve ilim binde bir saniyelik meseleye yetisemez. Ölen kimsenin aklina ne ilim, ne de mülk gelir. Ne halde yasamissa o anda o sifat tecelli eder. Bu yüzden kalpte zikre ülfet ve ünsiyet kazanmanin asil büyük maksadi ölümdeki iman içindir. Bir insanin ölürken son kelimesi ?Allah? veya Esma- yi Hüsnâ'dan bir zikir olursa, o kimse muhakkak imanla ruh teslim eder. Ehl -i tasavvufun milyonlarca zikir çekmesi, kalbin Allah'in zikrine ünsiyet ve ülfet peyda ederek dilin, kalbin, aklin bununla mesgul olmasi, Islâm'in ve imanin o kulun kalbinde meleke haline gelmesi içindir.
Yani bütün mesele dile ve kalbe Allah'in zikrini yerlestirmektir. Beklenmedik bir olayla karsilasan insanin agzindan çikan kelimeye bakalim. Ah, anam, babam, vay... gibi sözler degil de, ya Allah, elhamdülillah, estagfirullah , bismillah... gibi kelimeler çikiyorsa, o insan iman ile ölür.
Harbe giden bir asker, Allah için gittiyse dünyadaki bütün yakinlarini unutur. Önünde düsman, elinde tüfek vardir. Anlar ki o anda hiç kimsenin faydasi yoktur. Onu koruyacak yalniz Allah'tir. Allah'a yalvarir, o anda kursun gelir ve sehid olur. Ey kardes, sen de sehit gibi ol! Allah'i öyle zikret ki, ölüm sana geldiginde sana ?Allah? dedirtsin.
 
Üst