gercek dost, bulmaniz ve bulmamiz dilegiyle

Eyvàh!

Well-known member
Genç adamın biri, dermiş babasına her gün'Benim de dostlarım var,

sendeki dost gibi'

Baba, itiraz eder,Olmaz demiş dost,

hakikisi belki bir, belki iki,

Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...

Devam eder durur konuşma...

Aralarında baslar bir tartışma,

Karar verirler bir sınava,

Dostun hakikisini anlamaya...

Bir aksam bir koyun keserler,

Ve koyarlar çuvala.

Baba der ki oğluna,

'Hadi al bu çuvalı, simdi götür dostuna'.

çuvaldan kanlar damlamakta,

Sanki öldürmüşler de bir adamı,

Koymuşlar çuvala, dıştan bakılınca sanılmakta.

Delikanlı sırtlar çuvalı,

Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı.

O dost, bakar ki bir çuval, hem de kanlı,

Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,

Almaz içeri arkadaşını,

Böylece tek tek dolaşır delikanlı,

Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.

Ne yazık ki, hepsinde de sonuç aynıdır.

Evlat geriye döner. Ama için için yıkılır...

Babasına dönerek; haklıymışsın baba ' der.

Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.

Baba hayır Evlat 'der, benim bir dostum var bildiğim.

Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona genç adam;

adam, çuvalı sırtlar tekrar.

Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...

Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.

O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.

Geçerler arka bahçeye.

Bir çukur kazarlar birlikte, çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,

üzerine de serpiştirirler toprak.

Belli olmasın diye dikerler sarımsak...

Genç adam gelir babasına;

'Baba, iste dost buymuş' diye konusunca,

Babası; 'daha erken, o belli olmaz daha.

Sen yarin git O'na, çıkart bir kavga,

Atacaksın iki tokat, hiç yere; dinmeden ona, iste o zaman

anlaşılacak, dostun hakikisi.

Sonra gel olanları anlat bana...

Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,

Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,

Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!

Der ki tokadı yiyen DOST;

'Git de söyle babana, biz satmayız sarımsak tarlasını bir iki

tokada'!

HAYATINIZDA, HAYATIMIZDA SARIMSAK TARLASINI SATMAYACAK, DOSTLAR

BULMANIZ , BULMAMIZ DİLEĞİYLE...
 

yunus44

Active member
Senin levhanda gördüğün ikinci parçanın sahih sureti şudur ki: Ben başımın üstünde onu bir levha-i hikmet olarak tâlik etmişim. Her sabah ve akşam ona bakarım, dersimi alırım:

Dost istersen Allah yeter. Evet, O dost ise herşey dosttur.
Yârân istersen Kur'ân yeter. Evet, ondaki enbiya ve melâike ile hayalen görüşür ve vukuatlarını seyredip ünsiyet eder.
Mal istersen kanaat yeter. Evet, kanaat eden iktisat eder; iktisat eden bereket bulur.
Düşman istersen nefis yeter. Evet, kendini beğenen belâyı bulur, zahmete düşer; kendini beğenmeyen safâyı bulur, rahmete gider.
Nasihat istersen ölüm yeter. Evet, ölümü düşünen, hubb-u dünyadan kurtulur ve âhiretine ciddî çalışır.
23 mektup
 

yunus44

Active member
Ynt: gercek dost, bulmaniz ve bulmamiz dilegiyle

1-İttibâ-ı sünnet et.
Zira bu zamanda arkasında gidilecek ve harekâtı taklide değer, saf, hâlis ve muhlis bir hâdi-ki, o da seni yine bu yola götürecektir-maalesef bulamayacaksın.
Belki bu yola çıkaracaklar vardır; fakat kömürle elması kim fark edecek?
Öyleyse, sen çalış, ondan daha iyi kılavuz bulamazsın.
Derslerinden birinde ki, her vakit zikrettiğim -Kadere îmân eden kederden kurtulur-şefaatbahş vecizesi hatırımızda varken, şüphesiz her musibet ve her elem hoş karşılanacaktır.

2-Aziz kardeş,

Zaman olur ki herşey, herkes, her muamele, kalbi incitiyor. Fakat işte tiryakı:

Eğer insanlar senden yüz çevirirse, sen de ki: 'Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur." Tevbe Sûresi, 9:129.
Her zaman söylüyorum: Biz bu fâni hayat için dostluk yapmıyoruz.
Bu kısa hayata veda etmek, indimizde ve itikadımızda ebedî bir hayatın mukaddemesidir.
Öyleyse müteessir olmayalım. Nice ki, o hayata başlamadık.
İşte mürasele ile muvasalayı temin edelim. Allah'a güvenelim, Ondan medet dileyelim

Bizi bu saadete eriştiren Allah'a hamd olsun. Yoksa, Allah hidayet etmeseydi biz kendiliğimizden buna erişemezdik. Gerçekten Rabbimizin peygamberleri bize hakkı getirdiler." A'râf Sûresi, 7:43.
Allah'ım, efendimiz Muhammed'e (a.s.m.), onun âl ve ashabına, ezelden ebede kadar ilm-i İlâhîdeki mevcudat adedince salât ve selâm et.
barla lahikası 49 mek. Hulusi

buda güzeldir.
 
Üst