Öğrenci okumayı çok istemesine, azimli ve kararlı olmasına rağmen, yapması gereken her işi yaptığı halde, hala başarılı olamıyorsa, ne yapmalı? Öğrenci olarak elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra başarı yine de gelmezse, kişinin yapacağı iki şey vardır:
1. Birinci olarak çalışıldığı halde başarı gelmezse Allaha tevekkül edilmelidir.
Öğrenci elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra yapması gereken ilk iş Allah’a tevekkül etmektir. Nitekim Allahu Teala Ali İmran suresinin 159. ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır. “Azmettikten (elinden geleni yaptıktan) sonra Allah’a tevekkül et.”
Zümer suresinin 38. ayetinde de “De ki bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak ona güvenip dayanırlar.”
Yani Batı’da olduğu gibi ne pahasına olursa olsun başarmalısın, mantığı İslam düşüncesinde yoktur. Çünkü bizim inancımızda elimizden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra Allah’a tevekkül esastır.
Başımıza bir olay geldiğinde belki böylesi daha hayırlıymış mantığını da kullanmak durumundayız.
Nitekim Allahu Taala Bakara suresinin 216. ayetinde buyuruyor ki: “Size kötü gözüken sizin için hayırlı olabilir. Sizin beğendiğinizde, sizin için kötü olabilir.”
Bazen başarısızlıkta da bir hayır olabileceğini unutmamalıyız. Çünkü bazen başarısızlık, başka başarı kapılarını açabilir.
Örneğin, çok çalıştığı halde üniversiteyi kazanamayan bir kişi çok kısa bir zaman sonra iş hayatında zirveye yerleşip çok ciddi başarılara imza atabilir. Bu durumda çok çalışmasına rağmen üniversiteye kazanamaması kötü olarak yorumlanabilir mi? Belki üniversite kazanamamış olabilir ama pek çok üniversitelinin ulaşamayacağı başarıya ve imkanlara iş hayatında sahip olabilir. Özellikle kendisi kazanamadığı halde üniversiteyi kazanıp okuyanlara burs vererek büyük hayırlara vesile olabilir.
Özetle her kötü gibi gözükenin arkasında bir hayrın olabileceğini aklımızdan çıkartmamamız gerekir. Mutlaka unutulmaması gereken kural şudur: Önce çalış, sonra Allah’a tevekkül et.”
Yani önce çalışıp ekini ekeceksin, sonra da ekinin verim vermesi için Allah’a dua edeceksin.
2. İkinci olarak çalışıldığı halde başarı gelmezse başka bir işe, mesleğe yönelmek gerekir.
Bir alanda başarısız olan kişinin yapacağı en güzel iş, başarılı olabileceği başka bir işe girişmektir.
Nice kimseler bir alanda başarılı olamazken, başka bir alanda zirveye çıkıp başarılı olabiliyorlar.
Hayatta hiç kimse bütün işleri yapamaz, fakat hayatta herkes bir şeyler başarabilir. Burada zor olan kişinin hangi işte başarılı olabileceğini öğrenebilmesidir. Bu noktada mutlaka kişisel gelişim uzmanlarıyla görüşülüp, bir başarı alanı tespit edilerek, vakit kaybetmeden o alanda çalışmaya başlanması gerekir.
Sonuç olarak kim ne iş yaparsa yapsın, elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra, Allaha tevekkül etmesi ve başka bir işe yönelmesi lazımdır.
Yani öğrenci önce çok çalışacak. Bir türlü derslerini geçemezse, öğrencinin bir meslek edinmek için bir iş yerine çalışması gerekir. Öğrenci iken başarılı olamayıp iş hayatında çok başarılı olmuş pek çok insan vardır. Bu yüzden bütün gayretlere rağmen olmazsa, bir meslek edinme kursuna gidilebilir.
1. Birinci olarak çalışıldığı halde başarı gelmezse Allaha tevekkül edilmelidir.
Öğrenci elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra yapması gereken ilk iş Allah’a tevekkül etmektir. Nitekim Allahu Teala Ali İmran suresinin 159. ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır. “Azmettikten (elinden geleni yaptıktan) sonra Allah’a tevekkül et.”
Zümer suresinin 38. ayetinde de “De ki bana Allah yeter. Tevekkül edenler, ancak ona güvenip dayanırlar.”
Yani Batı’da olduğu gibi ne pahasına olursa olsun başarmalısın, mantığı İslam düşüncesinde yoktur. Çünkü bizim inancımızda elimizden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra Allah’a tevekkül esastır.
Başımıza bir olay geldiğinde belki böylesi daha hayırlıymış mantığını da kullanmak durumundayız.
Nitekim Allahu Taala Bakara suresinin 216. ayetinde buyuruyor ki: “Size kötü gözüken sizin için hayırlı olabilir. Sizin beğendiğinizde, sizin için kötü olabilir.”
Bazen başarısızlıkta da bir hayır olabileceğini unutmamalıyız. Çünkü bazen başarısızlık, başka başarı kapılarını açabilir.
Örneğin, çok çalıştığı halde üniversiteyi kazanamayan bir kişi çok kısa bir zaman sonra iş hayatında zirveye yerleşip çok ciddi başarılara imza atabilir. Bu durumda çok çalışmasına rağmen üniversiteye kazanamaması kötü olarak yorumlanabilir mi? Belki üniversite kazanamamış olabilir ama pek çok üniversitelinin ulaşamayacağı başarıya ve imkanlara iş hayatında sahip olabilir. Özellikle kendisi kazanamadığı halde üniversiteyi kazanıp okuyanlara burs vererek büyük hayırlara vesile olabilir.
Özetle her kötü gibi gözükenin arkasında bir hayrın olabileceğini aklımızdan çıkartmamamız gerekir. Mutlaka unutulmaması gereken kural şudur: Önce çalış, sonra Allah’a tevekkül et.”
Yani önce çalışıp ekini ekeceksin, sonra da ekinin verim vermesi için Allah’a dua edeceksin.
2. İkinci olarak çalışıldığı halde başarı gelmezse başka bir işe, mesleğe yönelmek gerekir.
Bir alanda başarısız olan kişinin yapacağı en güzel iş, başarılı olabileceği başka bir işe girişmektir.
Nice kimseler bir alanda başarılı olamazken, başka bir alanda zirveye çıkıp başarılı olabiliyorlar.
Hayatta hiç kimse bütün işleri yapamaz, fakat hayatta herkes bir şeyler başarabilir. Burada zor olan kişinin hangi işte başarılı olabileceğini öğrenebilmesidir. Bu noktada mutlaka kişisel gelişim uzmanlarıyla görüşülüp, bir başarı alanı tespit edilerek, vakit kaybetmeden o alanda çalışmaya başlanması gerekir.
Sonuç olarak kim ne iş yaparsa yapsın, elinden gelen tüm gayreti gösterdikten sonra, Allaha tevekkül etmesi ve başka bir işe yönelmesi lazımdır.
Yani öğrenci önce çok çalışacak. Bir türlü derslerini geçemezse, öğrencinin bir meslek edinmek için bir iş yerine çalışması gerekir. Öğrenci iken başarılı olamayıp iş hayatında çok başarılı olmuş pek çok insan vardır. Bu yüzden bütün gayretlere rağmen olmazsa, bir meslek edinme kursuna gidilebilir.