Kalbinde Haset Varsa...

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Kalbinde Haset Varsa...


Sahabilerden Abdullah b. Ömer r.a. şöyle buyuruyor: Ben Hz. Peygamber s.a.v.’e “Hangi insan daha faziletlidir?” diye sordum. Şöyle buyurdular: “Kalbi mahtum, sözü doğru olandır.” “Kalbi mahtum olan ne demektir?” diye sorunca Rasul-i Kibriya s.a.v. buyurdu ki: “O tertemiz, kalbinde yalnız Allah korkusu olan, hiyanet, haset, zina ve çirkin hallere meyli olmayan kimsedir.”

Rasullullah s.a.v. Efendimiz’in bildirdiği gibi fena huyları kalbimizden çıkararak ahlâkımızı güzelleştirebiliriz. Hepimiz kirli çamaşır gibiyiz, mikrop kapmış hasta gibiyiz. Temizlenmeye, tedaviye ihtiyacımız var. Buna alimler de hocalar da dahil. Din ilmini bilmek bir kemalâttır, dinin emirlerine uygun yaşamak ayrı bir kemalât. Asıl kemalât da bahsettiğimiz hadis-i şerife uygun bir temizliğe ulaşmaktır.

Kalp temizliğinin ilk makamı dört kötü huydan kurtulmaktır. Bu yolun büyükleri dört arızayı kalpten yok edip dört güzel huyu yerleştirmeyi nefs tezkiyesinin şartı olarak bildirmişlerdir. Hasedi, hırsı, kibiri ve riyayı temizlemek lazımdır. İnsan ibadet çokluğu ile değil nefsinin çirkin sıfatlarını temzilediği kadarıyla kâmil olur. Dokuz kere veya otuz kere hacca gitmek, geceleri hiç uyumamak kemalât ölçüsü değildir. Nefsinin çirkin huylarını temizleyen kişi az ibadet de etse, çok ibadet eden fakat nefsini temizlememiş kişiden Allah’a daha yakındır.

Bu kötü huylar nasıl değiştirilir? Haset, kanaat ve rıza ile değiştirilir. Hırs, tevekkül, samimiyet ve cömertlikle; kibirlilik, benliğin yerine tevazunun, fedakârlığın ve şefkatin geçmesiyle; nifak, riya ve fesat ise iman ve ihlâsla değiştirilir. Kalp temizliğinde ilk kapı budur.

Rasulullah s.a.v. Efendimiz buyurdu ki: “Ey Enes, kimseye kin besleme, buğz etme, Allah’a ve kullarına ihanet etme. Kimseyi aldatma. Kemalât bu yolda bulunur. Kemalât, arınmak, çirkin huyları atmakla elde edilir.” Yine buyurdu ki: “İnsanlar birbirlerine haset etmediği müddetçe hayırdan ayrılmazlar. Haset ettikleri zaman kin, düşmanlık, hırs, hıyanet girer kalplerine. Bunlar girdi mi hayır göğe çıkar, rıza kaybolur.”

Kendi elinde bulunan nimete rıza gösterip, nimetin başkasının elinde bulunmamasını istemek hasettir. O nimetin kendi eline geçmesini istemek hırstır. Kimseye vermemek cimriliktir.

Haset olmadıkça ayrılıklar meydana gelmez. İnsanların arasına haset girerse, parmakların birbirinden ayrıldığı gibi insanlar da ayrılır. Bunların hepsi Allah’ın hiç durmadan indirdiği rahmeti, bereket ve yardımı kesmesine sebep olur. Aslında Allah Tealâ’nın inayeti hiç kesilmez. Fakat bizim işlediğimiz bir kusur O’nun inayetinin bize ulaşmasına engel olur. İlahi feyz kesilince iman zayıflar, ibadet gevşer, amel-i salih işlenmez. Bütün insanlar, derviş de olsa, hoca da olsa hasetten kurtulmalıdır. İmam Gazalî hazretlerinin “İhya”sında en çok haset edenler arasında hocalar da zikredilir. Akraba arasında, aynı sanat erbabı arasında, alimler arasındaki haset sıradan insanlarınkinden çoktur.
Muhammed Diyaüddin k.s. hazretleri şöyle bildiriyor: “Sen Allah için hizmet edip etmediğini anlamak istiyor musun? Senden daha derin bir alim gelse, o konuştuğu zaman üzülür müsün, sevinir misin? O konuştuğunda ben sustum diye üzüldüysen seninki hasettir. Eğer ben bu kimse kadar anlatamazdım, iyi ki geldi Ümmet-i Muhammed istifade etti dersen, bu Allah için hizmettir.”

Bunların hepsi kalbin huzuruna manidir. Kalbi temizlemeye önem vermelidir. Tarikat-ı Nakşibendiyye yolunda temizlik istikametle olur. Kalp zikirle, ahlâk tefekkürle temizlenir. Zikir ve tefekkür olmadan insan kendini temizliyemez. Kalp temizlendiği zaman ise hem dünya hem ahiret saadetine sebep olur.



Mehmet ILDIRAR •
 
Üst