Hizmetin İçinde Olanlar Özel Himaye Altındadır (Arifler Yolunun Edepleri)

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Hizmetin İçinde Olanlar Özel Himaye Altındadır

Hizmet Allah’ın emanetidir. Allah için hizmet eden kimse Yüce Allah’ın himayesindedir. Bu himaye ihlasa bağlıdır. Niyeti güzel olanın feyzi kesilmez, ameli zayi olmaz. Dost olan dünya ve ahirette yalnız bırakılmaz. Edeple Hakkın işini gören kimselerin pişman olduğu, zarar ettiği tarihte görülmemiştir. Canını ve malını sevip onu özel himaye altına almak isteyen kimse onları Allah için Allah yolunda harcamalıdır. Büyük arif İmam Şa’ranî (k.s) anlatır:

Mürşidim Ali b. Vefa (k.s) derdi ki: Müridlerden kim Alemlerin Rabbinin özel himayesinde olmak istiyorsa, mürşidine sadakatle hizmet etsin, onun emirlerine canla başla koşsun. Yapılmasını işaret ettiği işlerde mürşidine muhalefet etmesin. Hizmette olan müridler daima Yüce Allah’ın şu ayetini düşünsünler:

“Süleyman’ın emrine de kasırga gibi esen rüzgarı verdik. Rüzgar onun emriyle hareket eder, içinde bereket yarattığımız yere doğru eserdi. Biz her şeyi biliriz.

Ayrıca şeytanlardan bir grubu da Süleyman’ın emrine vermiştik. Onun için dalgıçlık yaparlar (denize dalıp inciler çıkarırlar) ve bunun dışında başka işler de görürlerdi. Biz onları özel gözetim ve muhafaza altında tutuyorduk.”144

Bakınız Yüce Allah sadık dostlarının hizmetinde bulunan ve emri altında çalışan kimseleri nasıl muhafaza ediyor.”145

Müfessirler, cinlerin neden ve nasıl muhafaza edildiği konusunda şu açıklamalarda bulunmuşlardır:

Allahu Teala, Hz. Süleyman’ın emrinde çalışan cinleri, diğer kötü cinlerin şerrinden koruyordu. Onları bu hayırlı işten alıkoymak isteyen cinlere fırsat vermiyordu.

Yüce Allah, önündeki işini bozmak isteyen cine fırsat vermiyor, hem elindeki işi koruyor hem de onu yapan cini muhafaza ediyordu. Allahu Teala hizmette olan cinleri diğer cinlere ve insanlara zarar vermekten alıkoyuyordu.

Ayrıca Allahu Teala cinlerin gündüz yaptığı hizmeti ve hayırlı amelleri gece zayi etmelerinden onları muhafaza ediyordu. Hz. Süleyman (a.s) cinlerden bazısını bir işe gönderdiği zaman yanına bir de insan veriyordu. Bu insana, o cini devamlı gece gündüz hizmetle meşgul etmesini emrediyordu. Çünkü cinler gündüz yaptıkları hayrı gece boş kalınca koruyamıyor, bir şekilde onu mahvediyorlardı.146

Hz. Süleyman (a.s), emri altındaki bu zayıf varlıkları kuvvetli kimselerle destekliyordu. Böylece onlara merhamet ediyor, iyilik yapıyor, vefa gösteriyordu.

İnsanı bütün hayırlı ibadet, iş ve hizmetlerden geri koyan önce nefsi, sonra kötü arkadaşıdır. Bir de boş kalmaktan, işsiz, ibadetsiz, hedefsiz yaşamaktan şiddetle sakınmalıdır. Tek başına kalan kimseye şeytan yakın olur. Onun hem niyetini, hem amelini bozar. Boş kalan kimse, boş işlere bulaşır. Onun için her insan salih insanların nezareti altında Allah yolunda bir çeşit hizmet etmeyi ve onların nazarları altında kalmayı cana minnet bilmelidir. Bugün kâmil mürşidlerin, Rabbani alimlerin nezaretinde görülen bütün hizmetler ve o hizmetleri yürütenler, Hz. Süleyman’ın (a.s) nezaretinde görülen hizmetler ve hizmetçiler gibi Yüce Allah’ın himayesi altındadır. Bu kıyamete kadar böyledir. Yeter ki, hizmet edenin ihlası zedelenmesin, hizmetteki edepler zayi edilmesin.

Her mümin Allah yolundaki hizmetlere bir şekilde katılmalıdır. Malı ve canı ile bizzat hizmetin içinde olamayan kimseler, kalbi, niyeti, duası, sevgisi ve rızası ile hizmetlere destek vermelidir.

Bir hayra rıza gösteren, teşvik eden ve sebep olan kimse, o hayrı yapmış gibidir. Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Bir hayra niyet eden fakat gücü yetmediği veya bir mazereti olduğu için onu yapamayan ve buna üzülen kimse, o hayrı yapmış gibi sevap alır. Bunun ölçüsü, niyet edilen şeyi yapma fırsatı bulduğunda hemen yapmaktır. Yoksa boş temenni olur. İyi şeyleri temenni etmek de güzeldir, fakat bu temenni azim, arzu ve karar derecesine çıkmalı ki, o işi yapılamayınca bile sevap kazandırsın.
 
Üst