"Şahs-ı mânevî müceddid olmak lâzım gelir."

memluk

Hatim Sorumlusu
"Her asırda dine ve imana tam hizmet eden müceddidler geldikleri gibi, bu acip ve komitecilik ve şahs-ı mânevî-i dalâletin tecavüzü zamanında bir şahs-ı mânevî müceddid olmak lâzım gelir."

Emirdağ lahikası

Her dönem ve asırların kendilerine ait hususiyetleri ve ilcaatları vardır.

Bir dönemde, ferdiyetçilik öne çıkar ve insanlar o ferdin etrafında halkalanır, feyzi ve hakikatı onunla yudumlarlar.

O asrın gerekleri de, o ferdi teyid eder.

Cenab-ı Hak her asrın ve dönemin gereklerine ve hükümlerine göre o muazzam kullarını donatıp gönderir.

Ta ki, o asrı irşat ile terbiye etsin.


Günümüz de cemaat ve cemiyet manası kuvvet bulup inkişaf etmesinden dolayı o ferdiyet manası artık cemaata aksetmiştir.

Yani bütün o makam ve feyizler cemaatin uhdesine verilmiştir. Risale-i Nur ve talebeleri bu ferdiyet manasına mazhar olduklarından, ferdiyetin gerekleri ve harika halleri
Nur dairesine intikal etmiştir.

Onun için Nur talebesi başka kutup ve velilerin riyasetine girmeye mecburiyeti kalmıyor.
Bu asrın dehşeti ve ağır şartlarından dolayı, Allah kereminden bu asrın insanlarına böyle bir yolu açmış bir ikram, bir lütuf eseri olarak meşakkatsiz ve kısa bir zaman da, Risale-i Nur'un feyzi ve irşadı ile velayet mertebelerine ulaşabiliyor.

Küfür bu zamanda ehl-i imana cemaat ve cemiyet şeklinde hücum ediyor. Adeta bir tek mümine karşı büyük bir küfür ordusu cemiyet ve cemaat manası ile karşısına dikiliyor.

Hal böyle olunca bir müminin böyle dehşetli bir cemaat ve cemiyete tek başına karşı koyması hem maddi hem de ruhi olarak mümkün değildir.
Ama sabıkan beyan ettiğimiz gibi Allah kerem ve şefkatinden böyle külli düşmanlara külli mukabele edecek manevi ve ruhi eseri yani Risale-i Nurları, bütün kainatı arkasına alarak ve her mevcudu tevhid namına konuşturarak müminin eline en kuvvetli bir silah olarak veriyor ki o küfür ordusuna mukavemet edebilsin.

Şahs-ı manevi cemiyet ve cemaat manasına geliyor. Nasıl imanın şahs-ı manevisi ve cemaati varsa, aynı şekilde küfür ve dalaletin de bir şahs-ı manevisi ve cemaati vardır.
Komite ise bu şahs-ı manevinin yönetimi ve beyni mesabesindedir.

Bu zamanda iman cemaati ile küfür cemaati çarpışıyor, cemaate karşı ferdin fazla bir şansı yoktur.

Öyle ise küfrün şahs-ı manevisinden korunmak için imanın şahs-ı manevisine dahil olmak zaruret haline gelmiştir denilebilir.
Sorularla risale..
 
Üst