İttihad-ı İslâm Nedir?

teblið

Vefasýz
selamun aleykum Muhterem müslümanlar ;

Bu gün tüm dünyada müslümanlar çeşitli mezhep ve cemaatlere ayrılmışlardır;İyimi dir ,yoksa kötümüdür bu farklılık ;

Öteden beri tartışılır bu husus;

Bu noktada şöyle bir soruyla gelsek cevabınız ne olurdu muhterem müslümanlar;

İttihad-ı İslâm Nedir?Önemi ve gerekliliği nedir ?
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
Hadiste bizlere bildirilen;

[NOT]Yahudiler 71 fırkaya bölündü, Hıristiyanlar 72 fırkaya. Ümmetim ise 73 fırkaya bölünecek. Biri dışında hepsi ateşte olacak. Kurtulan fırka benim ve ashabımın yolundan gidenlerdir.[/NOT]

Burada biz hangi fırka içerisindeyiz diye düşünmeye başlamak yerine ehl-i sünnet yolunu takip etmeyi anlamış bulunuyorum.Çünkü bunun aksini iddia eden ve ehl-i sünnete muhalif olan mezhepler de mevcuttur.Allah ( c.c ) bizleri o muhalif tayfadan eylemesin inşaAllah...

Mezheplerin de rotası ehl-i sünnet yol olmalı...Ve cemaatlerin de... Aksi takdirde kurtulan fırkada yer alamaz.
 

ASHAB-I BEDR

Well-known member
ANARŞİ VE DİNSİZLİĞE KARŞI KOYACAK, ANCAK İTTİHAD-I İSLÂM KUVVETİDİR

Komünist ve Masonluk gibi cereyanlar anarşizmi netice verdiğini ve buna karşı çare olarak şeair-i İslâmiyeyi ihya ve ittihad-ı İslâma istinad etmek gerektiğini Demokrat Parti Hükûmetine ihtar ederken,


bütün vatansever vazifedarlara da hitab eden Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:


[NOT]
«Şimdi milletin arzusuyla şeair-i İslâmiyenin serbestiyetine vesile olan Demokratlar, hem mevkilerini muhafaza,

hem vatan ve milletini memnun etmek çare-i yegânesi;

ittihad-ı İslâm cereyanını kendine nokta-i istinad yapmaktır.

Eski zamanda İngiliz, Fransız, Amerika siyasetleri ve menfaatleri buna muarız olmakla mani olurdular.

Şimdi menfaatleri ve siyasetleri buna muarız değil; belki muhtaçtırlar. Çünki komünistlik, masonluk, zındıklık, dinsizlik;

doğrudan doğruya anarşistliği intac ediyor.

Ve bu dehşetli tahrib edicilere karşı, ancak ve ancak hakikat-ı Kur’aniye etrafında ittihad-ı İslâm dayanabilir.

Ve beşeri bu tehlikeden kurtarmağa vesile olduğu gibi, bu vatanı istila-yı ecanibden ve bu milleti anarşilikten kurtaracak yalnız odur.

Ve bu hakikata binaen Demokratlar bütün kuvvetleriyle bu hakikata istinad edip komünist ve masonluk cereyanına karşı vaziyet almaları zaruridir.» (Emirdağ Lâhikası-II sh: 24)[/NOT]


Bu gizli muarızlar, çeşitli bahaneler uydurarak bir kısım makam sahiplerini aldatıp Risale-i Nur aleyhine çevirmek isterler. Evet:


«Risale-i Nur’a perde altında hücum eden, ecnebi parmağıyla bu vatandaki milletin en büyük kuvveti olan Âlem-i İslâm’ın teveccühünü ve muhabbetini ve uhuvvetini kırmak ve nefret verdirmek için siyaseti dinsizliğe âlet ederek perde altında küfr-ü mutlakı yerleştirenlerdir ki, hükûmeti iğfal ve adliyeyi iki def’adır şaşırtıp, der:

“Risale-i Nur ve Şakirdleri, dini siyasete âlet eder, emniyete zarar ihtimali var.”

Hey bedbahtlar!

Risale-i Nur’un, gerçi siyasetle alâkası yoktur;

fakat küfr-ü mutlakı kırdığı için, küfr-ü mutlakın altı olan anarşiliği ve üstü olan istibdad-ı mutlakı esasıyla bozar, reddeder.

Emniyeti, asayişi, hürriyeti, adâleti te’min ettiğine yüzer hüccetlerden biri, bu müdafaanamesi hükmündeki Meyve Risalesi’dir. Bunu âlî bir heyet-i ilmiye ve içtimaiye tedkik etsinler; eğer beni tasdik etmezlerse, ben her cezaya ve işkenceli idama razıyım!» (Şualar sh: 281)


KAYNAK:RİSALE-İ NUR İNCELEMELERİ...
 

teblið

Vefasýz

teblið

Vefasýz
Müslümanın idealinde olması gereken fikir; İslâm Birliği’dir. Risale-i Nur Külliyatında İslâm Birliği için, "farz-ı ayn" denmiştir. Bu hakikat Risale-i Nurlarda şöyle ifade edilir.

“Bu zamanın en büyük farz vazifesi İtti­had-ı İslâmdır.”

“Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı tali’siz bir devletin, de­ğerli sahibsiz bir kavmin reçetesi; İttihad-ı İslâmdır.”

Orjinal tabiriyle İttihad-ı İslâm yani İslâm Birliği düşüncesi ve fikriyatı, müslüman ilim ve siyaset adamlarının üzerinde çok düşün­dükleri ve gerçekleşmesi için çok gayret ettikleri bir mef­kuredir. İslâm mütefekkirleri, maddî ve manevî olarak gerilediğini müşahede ettikleri İslâm Dünyasının kurtuluşunu, İslâm Birliğinin gerçek olarak tahakkukunda görmüşlerdir
 
Üst