Bir Bilal vardı

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Bir Bilal vardı. Hisli ve tiz sesinin içinde derin sevdaları seslendirirdi. O Ezanın ilk sesiydi.

Habeşli Rabah’ın oğluydu. Ebu Bekr’in ağır taşın altında bulduğu siyahi köle! Altı gün ağır hasta yattı. Hicretle ikinin biri olacak olanın evinde. Ruhunun ve bedeninin yaralarını dualar kapattı.

Baş ucunda Âlemlerin Rabbinin en sevdiği ve aralanan gözlerinde Nebi’nin nurdan silueti. Rabbini anlattı ona.. Issız çöl gecelerinde varlığını hissettiği ama bilip kulluk edemediği Rabbini...

Aradığını bulmanın hadsiz zevkiyle inandı, iman etti. Habeşli Bilal, âlemlerin Rabbine iman etti ve inananlar hanesi dokuzuncu ashabına ulaştı.

O, müezzinlerin efendisi...

O, cesaretin ve sabrın misali...

O, en sevgili olanın dost edindiği...


Rengi gecenin rengiydi, kendisi yıldızı oldu.
 
Üst