Açıklamalı - 11. Lem'a- OnBirinci Nükte-Birinci Mesele - Sünnet-i Seniyye'ye İttiba

Ukbaa

Well-known member
Bismillâhirrahmânirrahîm,

Onbirinci Nükte:

Üç mes'ele'dir.

Birinci Mes'ele: Resûl-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın sünnet-i seniyesinin menbaı üçtür: Akvâli, ef'âli, ahvâlidir. yani tum sözleri, tum fiilleri ve tum halleri dir. Bu üç kısım dahi, üç kısımdır: Ferâiz, nevâfil, âdât-ı hasenesidir.

Fazlar, ve vacibler nafileler ve güzel adetleridirler.

Farz ve vâcib kısmında ittibâa mecbûriyet var; terkinde, azab ve ikab vardır. Herkes ona ittibâa mükelleftir.

Madem Efendimizin asv. ın halleri sunnettir, Efendimiz asv. farzlara ve vaciblere itaat ettiğine göre, farzlara ve vaciblere itaat sunnettir bu hal itibariyledir fıkıh itibariyle değildir. Fıkıhta farzın hükmü bellidir sünnetin hükmü bellidir o ayrı.

Nevâfil kısmında, emr-i istihbâbî ile yine ehl-i îmân mükelleftir.

Nafileler kısmı ibadet dairesndendir çok güzel emirlerdir, istihbabidirler. Şartlara ve zamana ve bazanda kişiye göre ayrı hüküm alabilirler. Mesela evlenmek sünnettir, istihbabidir. Sünnet üzere evlenmek sevabdır. Evlenmeyi terk etmek sevabdan mahrumiyettir. Ahirette bu terkin cezası ikabı yoktur yani ayıblanması yoktur. Bazılara evlenmek farzdır; eğer kişi harama düşecek derecede sıkıntı çekiyorsa evlenmek ona farzdır. Bazılara ise terk etmek evlenmemek efdaldir, eğer kişi insanların imanının kurtulmasına hizmet ediyorsa ve evlenmek onu bu hizmette alıkoyacaksa geri bırakacaksa, bu kişinin evlenmemesi daha efdaldir. Hz. Rabia evlenmemiştir, yanılmıyorsam Malik bin Dinar hz.leri evlenmemiştir. Gene yanılmıyorsam Hasan ı Basri hz.leri de evlenmemiştir. Son olarak da hz. Üstadın evlenmediğini biliyoruz. Üstadımız ümmetin imanını korumak yolunda değil dunya hanımları 10 cennet huriside olsa onları bırakmaya kendimi mecbur biliyorum diyor. İkisi birlikte olmaz mı derseniz, olmaz çünkü hukuk var; kişi zindanlarda sürgünlerde ise eşine karşı mesul olduğu hukuku nasıl yerine getirsin? Bunun gibi bazı nafile sünnetler vardırki ittibaı sevablıdır terkinde azab yoktur.

Fiilinde, yani yapılmasında ve ittibâında azîm sevablar vardır. Tağyîr ve tebdîli, bid'a ve dalâlettir ve büyük hatâdır. Âdât-ı seniyesi ve hareket-i müstahsenesi ise, hikmeten ve maslahaten, hayat-ı şahsiye ve nev'iye ve ictimâiye i'tibâriyle onu taklîd ve ona ittibâ' etmek, gayet müstahsendir. Çünki herbir hareket-i âdiyesinde, çok menfaat-i hayatiye bulunduğu gibi, mutâbaat etmekle, o âdâb ve âdetler, ibâdet hükmüne geçer.

Bu adat-ı seniyyeye misal ise; yemek içmek, uyumak, eve girmek çıkmak, mescide girmek çıkmak gibi adatlardır. Bunlarda sünnete göre hareket ibadettir. Şahsi ve ailevi ve toplumsal çok maslahatları ve güzellikleri ve menfaatları vardır, yapılmaması günah değildir ama adabı terkdir. Adabı terk edebsizlikdir.

Evet, madem dost ve düşmanın ittifâkıyla, Zât-ı Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm mehâsin-i ahlâkın en yüksek mertebelerine mazhardır. Ve madem bil'ittifâk nev'-i beşer içinde en meşhur ve en mümtâz bir şahsiyettir. Ve madem binler mu'cizâtının delâletiyle ve teşkîl ettiği âlem-i İslâmiyetin kemâlâtının şehâdâtıyla ve mübelliğ ve tercüman olduğu Kur'ân-ı Hakîm'in hakaikinin tasdîkiyle, en mükemmel bir insan-ı kâmil ve bir mürşid-i ekmeldir.

Âmenna âmenna âmenna.

Ve madem semere-i etbâıyla milyonlar ehl-i kemâl, merâtib-i kemâlâtta terakkî edip saadet-i dâreyne mazhar olmuşlardır. Elbette o Zât'ın(asm) sünneti ve harekâtı, iktidâ edilecek en güzel numûnelerdir ve ta'kîb edilecek en sağlam rehberlerdir ve düstûr ittihâz edilecek en muhkem kanunlardır.

Bahtiyar odur ki, bu ittibâ'-ı sünnette, hissesi ziyâde ola. Sünnete ittibâ' etmeyen, tenbellik eder­se, hasâret-i azîme; ehemmiyetsiz görürse, cinâyet-i azîme; tekzîbi işmâm eden tenkîd ise, dalâlet-i azîmedir.

Acizane kendime bakıyorum nerede sunnet i seniyyeyi tercih ettim pür sürur ve tam memnun oldum. Ne vakit sünnet i seniyyeti unuttum başka şekilde hareket ettim sonunda pişman oldum elim boş kaldı, ya zarar ettim bıraktım yada tekrar başa döndüm.

Rabbim cümlemizin sünnet i seniyyeden hissesini ziyade eylesin inşallah.

b457.gif


el Fatiha



 
Üst