Lahika Analizi 7 : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

FaKiR

Meþveret Bþk.
[BILGI]
بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَ رَحْمَةُ اللّٰهِ وَ بَرَكَاتُهُ اَبَدًا دَائِمًا


Aziz sıddık kahraman kardeşlerimiz,

Evvelâ: Binler selâm ve sevgilerimizi sunar, hizmet-i imaniye ve Kur’aniyede muvaffakiyetler diler, dualarınızı bekleriz.

Sâniyen: Cereyan etmekte olan hâdisatın muhtemel menfî tesirlerinden kalb ve ruhlarımızı âzade bulundurmak; ve birşey meydana geldikten sonra daima kader cihetini düşünerek hikmetli ve güzel taraflarını görmek ve zahirî ruha dokunan kaba, şerr, musibet cihetlerine fazla nazarı dolaştırmamak -Risale-i Nur’dan aldığımız derslere binaen- lâzımdır.
***

Kardeşlerimiz, gözlerimiz hâlâ nemli, yaşlarımız dinmedi ve dinmeyecek… O sevgili Üstadımız en sevgili, en hicranlı hâtıraları hâfızalarımızda bırakarak aramızdan maddeten ayrıldı, rahmet-i Rahman’a, Peygamber-i Zîşan’ımızın (A.S.M.) yanına kavuştu. Onu çok arıyoruz ve arayacağız.

Bahtiyarız bizler ki, bu dehşetli asırda bizlere Kur’ana hizmet aşkını Risale-i Nur vasıtasıyla kazandırdı. Yirminci asrın insan psikolojisini, içtimaiyatının tam ve hakikatlı bir tahlilini yaparak, bu hizmette kalb ve akılları teshir edecek müsbet ve ilmî ikna usûllerini bizlere öğretti.

Canından fazla sevdiği ve üzerinde gözbebeği gibi titrediği Risale-i Nur hizmetini talebelerine emanet etti. Biz de bu emaneti bütün ruhumuzla muhafaza edip, nesilden nesile ileteceğiz inşâallah.

Çünki o külliyatın her sahifesinde Said Nursî var, her satırında Bediüzzaman konuşuyor. Seksen küsur senenin başını eğdiremediği mücahid-i ekber, allâme-i cihan, sarığı başında bizimle sohbet ediyor…
Ve diyor:


"Evet ümitvar olunuz! Şu istikbal inkılâbı içerisinde en yüksek gür sadâ, İslâmın sadâsı olacaktır."

"Aziz sıddık kardeşlerim, merak etmeyiniz, biz inayet altındayız. Zahiren zahmetler altında rahmetler var."

"Aziz, sıddık, sarsılmaz, telaş etmez, âhireti bırakıp fâni dünyaya dönmez kardeşlerim.."

Ey Risale-i Nur’un talebesi! Hayatı hârikalarla dolu Üstadın yaşayan, manen hükmeden sesini duy!

Ey büyük Üstad! Minnet sana, şükran sana, rahmet hep sana!..

Ey kardeş dikkat buyur! Denizli hapsinde bütün esbab-ı âlem zahiren Üstadın aleyhinde.. i’dam hükümleriyle mahkemeye verilmişken Üstad diyor:


"Merak etmeyiniz kardeşlerim, o nurlar parlayacaklar."

Bu söz nasıl tahakkuk etti!

Üstadımızın dediği gibi: "Bize şimdi lâzım, kemal-i teslimiyetle sabır ve temkinde bulunmak ve bilhassa inkisar-ı hayale düşmemek ve bazan ümidin hilaf-ı zuhuruyla me’yus olmamak ve muvakkat fırtınalarla sarsılmamak, inayet-i İlahiyenin imdadımıza gelmesini tevekkül ile beklemektir."


Burada birbirimize çok tekrar ettiğimiz bir dersimiz de: Vazifemizin yalnız ve yalnız hizmet ve neşir olduğu ve neticenin Cenab-ı Hakk’a ait bir keyfiyet bulunduğu hususudur. Tedbiri ise, a’zamî faaliyet ve a’zamî hizmet içerisinde tedbir olarak mütalaa ediyoruz. Yoksa hizmeti -Allah göstermesin ve Üstadımızı kabrinde mahzun etmesin- hiss, heva ve nefsin bir tezahürü olan tamamen veya muvakkaten terk etmek manasında değil…

Bidayet-i İslâmdan beri gelen hâdisatı, zamanın şeridinde ibretle seyretmek,

Nurları okumak, okutmak, yazmak suretindeki meşguliyetle hizmet-i Kur’aniye ve imaniyeyi devam ettirmek, kalbi ferahlandırmak, aramızdaki uhuvvet ve muhabbeti ziyadeleştirerek ihlasla ve tam tevekkül ve teslim içerisinde müsbet hareket ederek, hizmette kusur göstermemek elzemdir. Kanaatımız
ve imanımız budur.


Hizmet.. durmadan, dinlenmeden, yılmadan hizmet… Kasırgalar, tufanlar saldırsa yine hizmet…

Bu vatan ahalisinin Nurlara en az ekmek, hava ve su kadar ihtiyacı var. Sefahet ve ahlâksızlığın cemiyetimizin bünyesini bir kanser gibi kemirdiğini ve her geçen dakikanın bilhassa genç nesillerimizi uçurumlara attığını, bütün bir vatan sathına yayılmak istidadını gösteren serserilik ve anarşi tohumlarının hayatiyet ve bekamızı tehdid edecek hale geldiğini, kör olanlar da gördü.

Elbette Risale-i Nur’la bu müdhiş yaranın tedavisine çalışılacak.
Bu can bu tende durdukça, koynunda bir tarihin yattığı ve bütün bir ecdad kalbinin çarptığı bu vatanın; câmiler, mescidler, türbeler kokan temiz havasını teneffüs ettikçe, ebedler tarafına doğru bu manevî bayrak dalgalanacak, bu iman yanacak, sönmeyecek inşâallah…


Nihayet en garazkârlar da anlayacak ki, "Bir hakikat var, hiçbir şey’e fedâ edilmez, ehl-i dalâlete başını eğmez, mağlûb olmaz."


"Evet, bu şehri yüz defa mezaristana boşaltan ölüm hakikatı, elbette hayattan ziyade bir istediği var. Ve onun i’damından kurtulmak çaresi; insanların her mes’elesinin fevkinde en büyük ve en ehemmiyetli ve en lüzumlu bir ihtiyac-ı zarurî ve kat’îsidir."


Müsaade ederseniz burada bir an Üstadımıza sesleneceğiz
:
Üstadımız! Elimizde nur var, siyaset topuzu yok. Asayiş memurlarıdır manen talebelerin… Düsturlarını öylesine benimsedik, nasihatlarını öylesine dinledik ki; kabrinde rahatsız edildiğin demde dilimiz susmadı, elimiz Nur Risalelerini bırakmadı, ayaklarımız menfî ümitlerin hilafına envar-ı imaniye ve cihad-ı diniye meydanlarında koşuştu, hislerimiz galeyana geldi, hissiyatımız coştu, hicran ve tahassür, azab ve işkenceler içinde âdeta sergerdan gibi dolaştık, intikamımızı Risale-i Nur’un ihtiva ettiği tahkikî iman derslerini okumak ve okutmakla aldık.

"Birimiz şarkta, birimiz garbda, birimiz cenubda, birimiz şimalde, birimiz âhirette, birimiz dünyada da olsak biz yine birbirimizle beraberiz" sözün içli bir teselli marşımız oldu.


Netice: Üzülecek hiçbir şey yok, zulüm olursa ömrü de az olur. Kader herşeyden üstündür.

Hülâsa: Müjde var! Muktezi ise herşey var. Bir manevî sefer var, Risale-i Nur’u okuyarak Üstada kavuşuncaya kadar…

Müjde var arkadaşlar, müjde var. Said yaşıyor, yaşayacak! İşte misal:

"Yakînim var ki, istikbal semavatı, zemin-i Asya
Bahem olur teslim, yed-i beyza-yı İslâma…"

Nur Talebeleri
[/BILGI]

Es selamu aleykum ve rahmetullahi ve bereketuh muhterem kardesler...


Bediuzzaman Said Nursi hazretlerinin vefat yildonumun yaklastigi bu gunlerde, Dunyanin dört bir yanindan Bediuzzamani anma programlari devam ederken, bizde bu seferki lahika analizi dersinde, üstadimizi anma ve anlama adina, yukarda yer alan, üstadin vefatindan hemen sonra talebelerinin yazmis oldugu bu manidar mektubu okuyarak bir nevi gayretimizi arttirmak ve teselli bularak derslerimize devam etmek istiyoruz.


Onu anlatmaya ne hal nede kelimeler kiyafet eder. Imanin selameti için dunyasini feda eden, ve gerekirse ahiretimi feda ederim diyen Kuran dellali aziz Ustadimiza, Rabbim bizleri layik talebe eylesin. Kabri Pur nurla dolsun. El fatiha.


Lahika derslerimiz devam ediyor...Anladıklarımızı paylaşarak, anlamadıklarımızı sorarak katılımlarınızı bekliyoruz . Selam ve dua ile.


--------------

Ilk sorularimiz:

1_ Neden Bediuzzaman ?

2- Bediuzzamani anmanin hikmeti nedir ?
3-Ustad bediuzzaman kimdir, said nursi denince akliniza ilk gelen nedir?
4-Nasil bir karaktere sahipdi? Etrafindakilerle iliskilerinde nelere dikkat ederdi?
5-Aklinizda kalan en cok etkilendiginiz anisi nedir?

6- Biraktigi emanette bugunki durum nedir ? Beklenti karsilanmis durumdami? Henien lekum sozunu ustad ne zaman soyledi, bu soz bizemi bizden sonrakileremi hitap ediyor?

7-Tarihe yolculuk : Nuriye hanimin çocuklari neden zeka harikasiydi?

 

harp

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Netice: Üzülecek hiçbir şey yok, zulüm olursa ömrü de az olur. Kader herşeyden üstündür.

Hülâsa: Müjde var! Muktezi ise herşey var. Bir manevî sefer var, Risale-i Nur’u okuyarak Üstada kavuşuncaya kadar…

Müjde var arkadaşlar, müjde var. Said yaşıyor, yaşayacak! İşte misal:

"Yakînim var ki, istikbal semavatı, zemin-i Asya
Bahem olur teslim, yed-i beyza-yı İslâma…"

Nur Talebeleri
ALLAH RAZI OLSUN İNŞ..ÜSTADIMIZDAN SİZLERDEN HEPİNİZDEN HEPİMİZDEN .....İNŞ...
 

heysem

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

1_ Neden Bediuzzaman ?
anlatacak o kadar cok sey varki kelimelerin yetersiz kalacagi kanaatindeyim ve cok begendigim bir siir ile bir nebzede olsa soruya cevap vermek isterim ;

Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi,
Yaşadığı asırda bir örneği bulunmaz unvanı vardı,
Cemiyetin imanını kurtarmak için dünyasını harcadı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Harp meydanlarında, esaret zindanlarında,
Memleket hapishanelerinde, mahkemelerde,
Görmediği ceza, çekmediği eza kalmadı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Divanı harplerde cani gibi yargılandı,
Bir serseri gibi diyar diyar sürgüne yollandı,
Zindanlara atıldı, vücuduna defalarca zehir yapıldı,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Bir kış mevsimiydi Afyon’da,
Altmış kişilik koğuşta tek başına,
Zemin buz, camlar kırık, sızan kar koğuşta,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Bir köşeye yaslanmıştı, bir yiğit ihtiyar,
Abdest alınacak sular donmuş oturacak yer yok,
İnsanların imanını kurtarmaktan başka derdi de yok,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Hayatın son demleriydi Isparta’da
Hazreti İbrahim (as) ı gördü rüyasında,
Urfa’ya çağırıyordu çilekeş dostunu,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Davete icabet etti, yerleşti Urfa’da İpek Palasa,
O Zat’ın Hakk’a kavuştuğu son nokta
Kadir Gecesi 23 Martta,
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Arkasından bıraktığı dünya mirası,
Bir çift lastik dört adet sefer tası,
Bir adet çinko tencere, bir küçük çaydanlık,
Bir eski gömlek, bir sarık, bir adet kırık gözlük,
Ve milyonlarca seveni…
Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi.

Bir yiğit vardı, yaşarken hiç gülmedi...
 

akna

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

4-Nasil bir karaktere sahipdi? Etrafindakilerle iliskilerinde nelere dikkat ederdi?


“Ezcümle: Meslek ve meşrebimin dört esasından en mühimi olan şefkat etmek ve Risale-i Nur’un da en büyük hakikati olan acımak ve merhamet etmeyi, o validemin şefkatli fiil ve halinden ve o mânevî derslerinden aldığımı yakînen görüyorum.”

Üstad Hz’nin de dediği gibi Risale-i Nur’un en büyük hakikati şefkat ve merhamettir
Annesinden aldığı dersleri çekirdek hükmünde görüyor ve sonrasında aldığı dersler için temel sayıyor Üstad Hz.

Kelimelerim çok basit gelecek biliyorum ama acizane kalbimdeki Üstadı anlatmaya çalışacak olursam:

Sahip olduğu şefkat ve merhameti her zaman muhafaza eden,
sadece Allahın cc rızasını esas alan,
talebelerine de aynını öğütleyen,
insanların imanının kurtulması için hayatını adayan birini görüyorum

Kin nedir, düşmanlık nedir, intikam nedir bilmeyen birini görüyorum
Öyleki, kendine ağır ithamlarda bulunan, iftiralar atan, hakaretler eden,
vatanından süren, insanlarla görüşmesine müsaade etmeyen,
soğuk zindanlarda tek başına ölüme bırakan,
hatta zehirlemeye çalışan insanlar için dahi dua eden,
hakkını helal eden ulvi bir zat görüyorum

Bir kişinin imanının kurtulmasını,
tüm dünya nimetlerinden daha hayırlı, daha üstün tutan birini görüyorum.

Dünyanın meşru işlerine dahi bakmak istemeyen ve bakmayan birini görüyorum

“Rahat” nedir, hiç yaşamamış, tadmamış birini görüyorum

Yaşadığı tüm sıkıntıları, hastalıkları, ayrılıkları, acıları
kendine veren Asıl Zat’ı cc bularak mesud olan birini görüyorum
Tüm derdinin O Zat’ı cc insanlara tanıtmak olduğunu görüyorum

Siyasete hiç karışmayan, çeşitli oyunlarla karıştırılmak istense de
Allahın inayetiyle bu desiselerden kurtulan, talebelerine de azami dikkati öğütleyen birini görüyorum

Şöhretten, şandan, hürmetten, hem fiilen hem de halen kaçan,
bunların riyaya sevkedeceğini bilen,
ihlasın zedelenmemesi, hizmete zarar gelmemesi için halklardan, dünyadan yüzünü çeviren birini görüyorum

Kimseye muhtaç olmamak için iktisada azami dikkat eden,
istiğnayı kendine düstur edinen,
"Bu zaman, eski zaman gibi değildir. Eski zamanda imânı kurtaran on el varsa, şimdi bire inmiş. İmânsızlığa sevk eden sebepler eskiden on ise, şimdi yüze çıkmış. İşte böyle bir zamanda imâna hizmet için, dünyaya el atmadım, dünyayı terk ettim. Hizmet-i imâniyemi hiçbir şeye âlet etmeyeceğim" diyen bir Zat görüyorum

İnsanlığa her zaman uhuvveti ve tesanüdü öğütleyen
birbirlerinde fani olanların ahirette nasıl kazançlı çıkacaklarını anlatan birini görüyorum


Kısaca:
Şiddetle ve defaatle "Kurtuluşun çare-i yegânesi, Kur'ân'a sarılmaktır" diyen
ve bizi bizden çok düşünen birini görüyorum
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Allah (c.c) razı olsun fakir hocam;

Güzel ve bir okadar da hüzün duydum bu sayfayı görünce..Özlemle andığımız ,vE FİRAKINI HER GEÇEN GÜN İÇİMİZDE DERİNDEN hissetiğimiz üstad hz'lerini anmak ve anlatabilmeğe davet bu sayfa ;

LAYIKIYLA ANLATABİLİRMİYİZ BİLMEM..ancak mubareğe olan muhabbetimizi özlemimizi kaleme alırız ancak;

bu güzel sayfaya yorum yazacağım lakin şu mesai'yi bitirelim..Akşama ölmezsek yazarız inşl..görüşmek üzere...selametle
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Aleykum selam ve Rahmetullahi aleyh Fakir hocam;

Evet her bir soru ayrı bir derin mana içeriyor..;

Nur yoluna gönül veren her müslüman bu sorular karşısında hizmet yolunda yaşadıkları ,ve öğrendikleri gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçer

Benim sefer-i nur yolculuğum ta çocukluğuma dayanır..Dedemi üstadın sadık talabelerindendi..Allah (c.c) rahmet etsindedemede..Çocukluğum üstad hz'lerini hayatını bir hikaye ve masal gibi dinleyerek büyüdük;Çocuktuk o zamanlar ..Benim masal kahramanım nur adam..Zannederdim ki masallarda yaşamıştı mubarek..Zaman zaman sürgün ve işkenceleri gözlerimizi doldururdu..Dedeme sordum bir gün SEYDA kimdir?onu çok mu sevdin ?bizim buralarda alimlere seyda diye hitap edilir ;

Rahmetli dedem kürtçe bana cevap vermişti;

SEYDA CİYA GULAYE;( SEYDA DAĞLARIN GÜLÜYDÜ )

Evet o bir güldü güle aşık mahsun mazlum ve davasını ölümüne savunan hakk aşığı muhammedi davanın GÖNÜL ERİYDİ...

VE DEDEMDEN BANA EN BÜYÜK MİRAS ÜSTADA DUYULAN AŞKI VE SADAKATİ ÖĞRETMESİYDİ...;

Şayet bir kitap yazılsaydı üstadımızın hayatıyla ilgili ve bana sorulsaydı bu kitabın ismi ne olsun ?diye;Heralde şunu derdim;

HÜRRİYETİNİ ÇOK SEVEN AMA ÖMRÜNCE HÜRRİYETİNE HASRET KALAN NUR ADAM..............................

Ve hemen soruya geçersek neden ÜSTAD?

yARIM ASIRDAN FAZLA O MUKKADDES CİHADI bütün ömrü boyunca bu çetin yolda yürüyen ,ve karşısına çıkan bütün engelleri muhteşem sabrı ve iradesiyle aşan ,Peygamberlerin varisi olan alimi ameli bir surette ispatlayan mubaerek zat oluşundandır,üstadı takibim!!!!

İlmi ,ahlakı ,edebi ve bir çok fazileti ve meziyetelerinin yanı sıra beni en çok meftun eden özelliği dağlar denizler ve semalar kadar engin OLAN İMANIDIR..;

Rabbim o ne muazzam iman ,o ne muhteşem sabır ve irade;ZERRESİNE TALİBİM İLAHİ!!!!!!

HAYAL VE HATIRLARA ÜRPERMELER VEREN;bunca tazyik ,tehdit,tecrit ,tazip ve işkencelere maruz kalıpta bir gün dahi imanından taviz vermeden zulumata boyun eğmedi..itimat etmedi ZULME;

O YÜZDEN DİR ÜSTADA İŞTİYAKIM VE BAĞLILIĞIM;

İman ilmini en önemli mesele olarak fark ettirdi. İnanmanın aklî, vicdanî, ruhî ve kalbî kabul kaidelerini, çağımıza vukufiyet farkıyla nazarlara sundu.

İmanın teslimiyet farkını, şeriatın hürriyet farkını, İslâmın meşveret farkını, kulluğun ferit makamındaki farkını fark ettirdi.
Kur’ân’ın hikmet, âlemin nizam, insanın ferit, ihlâsın organlaşma farkını Bediüzzaman fark ettirdi.

Hassasiyetle beraber muhakeme, ehliyetle beraber salâhat, insaniyetle beraber İslâmiyet farkını ondan öğrendim.

Ve ben o yola gönül vereneleri sevdim..Hakkıyla hizmete dahil olabildimmi bilmiyorum..Ama şunu biliyorum ki ömrüm var oldukça o nur halesinin kapısında bekleyip nasipleneceğim;

ÇÜNKÜ DEDEMİN BANA BIRAKTIĞI EN BÜYÜK MİRASA SAHİP ÇIKACAĞIMA DAİR SÖZ VERDİM..

SÖZ VERDİM HEM RABBİME HEMDE DEDEME;
RABBİM SEN RAZI OL ÜSTADDAN DAVASINA GÖNÜL VEREN TÜM HAKK AŞIKLARINdan ..MEKANLARI FİRDEVS-İ AL'A OLSUN ..O ÇOK SEVDİKLERİ FAHRİ KAİNAT (sav) EFENDİMİZE KOMŞU EYLE ..AMİN..
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

5-Aklinizda kalan en cok etkilendiginiz anisi nedir?

... Üç devrin değişimini gördün, elbiseni hiç değiştirmedin. İsimlerin ve resimlerin değişmesiyle hakikat değişmezdi, fakat senin duruşun ve elbisen hakikatin değişmezliğinin resmiydi.
Tutarsızlıklar hiç tutunamadı sende... "Zalimler için yaşasın cehennem" derken, hapishane penceresinden bakarken liseli genç kızların istikbali için ağlayabiliyordun. Rus kumandanına ayağa kalkmazken, jandarmanın dur demesine sükûnetle uyuyordun.

"Namaz kılmayan haindir"in ardında sonuna kadar duruyor, sürgünleri hapisleri göze alabiliyordun. Gözünden ve özünden ölüm hiç ayrı düşmüyordu.


Sana zulmedene, belki hidayete gelir umuduyla, şefkat elini uzatıyordun. İdamı reva görenlere hakkını helal ediyordun.
Hâlâ anlayabilmiş değilim başkasının imanını kurtardığında, vücudun cehennemde yanarken gönlünün gül gülistan oluşunu... Menfaat adına bir kırıntı dahi gönlünde yer etmemiş ki, cennet bile sevdan olmamış

Sıcak odalarda, rahat koltuklarda okuduğum kırmızı kitapların hakikatiyle kalbim yansaydı belki bu kadar yavan yaşamazdım. Nurlarla dağlansaydı yüreğim, dağınık düşüncelerim ulvileşerek yükselirdi.
Tefekkürü terk etmedin, hayat adına ölümü haykırdın hep, sabır sadrından dökülen hamd damlarıyla ubudiyet çiçekleri açtı... Çiçek bahçesine döndü hapishane koridorları.
Zehrin tesiriyle kendine geldiğinde gözyaşlarına boğulmuştun bir hapishanede koğuşunda. Ağlayışın ne kahırdan, ne de hastalığındandı, akşamki zikrini yapamamaktandı. Zikrin lezzeti bütün elemleri ve emelleri def ediyordu.


velhaslıkelam üstadın hayatının her anı beni çoketkilemiştir..ve etkilemeyede devamedecektir vesselam..
 

Eclairs

Active member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Neden BEDIUZZAMAN?


BEDIUZZAMAN cunku o manevi telleri sallanan, ahlaksizlik, irkcilik gibi bir ölümcül hastaliga kapilmis bir milletin iman kalesini guclendiren bedi...


BEDIUZZAMAN cunku o Osmanli tarihten silinirken, ateist ideolajinin kapilarini tikamaya calisan kahraman.


BEDIUZZAMAN cunku kirilma noktasinda herseyi birakip giden degil, butun mesaisini iman hakikatlerine ayirip, tevhid ayetlerini tefsir edip, bunlari halka kalkan olarak sunan dellal...


BEDIUZZAMAN cunku o Kurani Azimussanda 2500 defa gecen HU VE lafzini açip, Rabbinin varligini kanitlayan avukat...


Ista budur Bediuzzamani anmanin hikmeti...


Peki buna fatura ne oldu?

28 sene surgun...

21 defa zehirlenme...

Ve bunlara ragmen milletinin imanini selamette gorme adina cennetini feda eden kahraman...BEDIUZZAMAN...

 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Es selamu aleykum ve rahmetullahi ve bereketuh muhterem kardesler...

Bediuzzaman Said Nursi hazretlerinin vefat yildonumun yaklastigi bu gunlerde, Dunyanin dört bir yanindan Bediuzzamani anma programlari devam ederken, bizde bu seferki lahika analizi dersinde, üstadimizi anma ve anlama adina, yukarda yer alan, üstadin vefatindan hemen sonra talebelerinin yazmis oldugu bu manidar mektubu okuyarak bir nevi gayretimizi arttirmak ve teselli bularak derslerimize devam etmek istiyoruz.


Onu anlatmaya ne hal nede kelimeler kiyafet eder. Imanin selameti için dunyasini feda eden, ve gerekirse ahiretimi feda ederim diyen Kuran dellali aziz Ustadimiza, Rabbim bizleri layik talebe eylesin. Kabri Pur nurla dolsun. El fatiha.


Lahika derslerimiz devam ediyor...Anladıklarımızı paylaşarak, anlamadıklarımızı sorarak katılımlarınızı bekliyoruz . Selam ve dua ile.


--------------

Ilk sorularimiz:

1_ Neden Bediuzzaman ?

2- Bediuzzamani anmanin hikmeti nedir ?



Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatühü ebeden daimen.

Neden Bediüzzaman ?

Keşke hakkıyla Onun hizmet tarzını hayatımıza tatbik edebilseydikte, bu soruya daha hissiyatlı bir şekilde cevap verebilseydik. Kendimize katabildiğimiz kadar ifade etmeye çalışalım Allahın izniyle.

Gayesizlik, neyi niçin yaptığını bilmemek biz akîl insanların işi değil. Her sevginin, her yoldaşlığın muhakkak bir nedeni vardır ve olmalı. Neden Bediüzzaman sorusuna verilecek cevaplar içinde, maddi bir menfaatten bahsedileceğini düşünemiyorum. Benim kendilerine olan sevgim tamamen uhrevidir, öyle kalmasını Rabbimizden niyaz ediyorum. İlk başlarda Üstada olan övgüleri eleştirmek bana oldukça zaman kaybettirdi. Bir yerde buna nokta koyma ihtiyacı hissettim. Neden bu kadar seviliyor ? Hayatında neler yaşamış ? Davası ne idi ? Ne için mücadele vermiş ? Karşısında kimler varmış ? Bu ve bunun gibi birçok soruların cevaplarını yüzeysel olarak bilgi edinmişsem de, abartıldığını düşünerek işin gerçeğini öğrenme ihtiyacı hissettim. "Merak ilmin hocasıdır", biz de merakımızla başladığımız bu serüvende o ilim deryasının içine düşmüşsekte, ne derece hakkını verebilmişiz Allah cc. bilir.

Allaha cc. sonsuz şükürler olsun ki; Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin müellifi olduğu ilim deryası Risale-i Nur'a bizi muhatap kıldı. Böyle bir esere muhatap olabilmek, onu tanımış olmak benim gibi birine gerçekten Allahın cc. bir lütfu. Tanımasaydım diye sorduğum oluyor kendime ve asıl o zaman Neden Bediüzzaman sorusunun cevabını buluyorum. Tanımasaydım kısmını düşünmek bile istemiyorum. Tanıdığım için hakkını verebilmek yolunda çalışmayı daha cazip görüyorum ki Allah bu ilim deryasından bizleri uzaklaştırmasın. AMİN.

Eserleri okudukça, Üstadımıza olan övgülerin sevgi kaynağının ardında yatan asıl sebebi gördüm. Hele ki külliyatı tamamen okuduktan sonra, talebelerinin Üstad Hazretlerine yazdıkları sevgi ve bağlılık mektuplarını okudukça, o sevgiyi ziyadesiyle hakettiğini ve bizlerin o sevgiyi ifade etmekten aciz kaldığımızı gördüm. Ben Üstadı hakikata programlanmış ve hakikata muhalif hareketlerin karşısında en ufak bir şaşma olmayan; yazdığı eserleri aynen yaşayan biri olarak görüyor ve bu yüzden de kendilerine muhabbet ediyorum. Devrinin göze çarpan her sahnesinde kendilerini görüyoruz ve görünen bu tabloda, her zaman O en doğru yerde. En makul, en müsbet rolü üstlenmiş ve rolünü en ufak bir hataya yer vermeden harfiyyen yerine getirmiş. Burada şöyle davranmalıydı, şu kısmı yanlış yapmış diyebileceğimiz (insafla) tek bir kare göremiyoruz.

O kendisine "nüfuzun kuvvetlidir" diye gelenleri dinleseydi, tarih kitaplarında döneminin en çok anılan ismi olurdu. Belki de bu ülkenin kaderini başka tarzda değiştirmeye muktedir olurdu. O müsbet hareket anlayışından vazgeçmedi. İngilizlerin İstanbul'u işgali esnasında aynı nüfuzunu, tesirini yine müsbet yönde kullandı, çizgisini korudu. Kendi memleketinde, rahat rahat yaşamak ve istese o bölgenin gücünü, aşiretlerini kendine celbedebilecek tesirli bir hitabeti varken bunu reddetti. Şam'da 10 bine yakın insana hutbe veren ve bunların içinde 100 e yakını alim olan bir toğluluğa sözünü saatlerce dinleten bir alim elbette bunu rahatlıkla yapabilirdi. İlimle mücadeleyi, nefisle muharebeyi; silahla, ayaklanmalarla mücadeleye, isyanlara tercih etti ve yine en doğru karede yerini aldı. O tesirini yine müsbet hareket etmekten yana kullandı. Tek başına çıktığı hakikat yolculuğunda 1950 li yıllarda bir işaretine canını feda edecek belki yüzbinlerce talebesi varken, kendine hayatı bir anlamda zehir edenlerden intikam alma gereği bile duymadı. Müsbet kelimesi bana Üstadı hatırlatır hep. Bugün ve yakın tarihimizde sözünde bu kadar tesir olupta bu kadar doğru yerde olabilen, hep en doğru hareketi sergileyen kaç kişi sayılabilir ? Ben sadece Üstadın bu yönünü bile Neden Bediüzzaman sorusuna cevap olarak gösterebilirim. Allah cc. Ondan ebediyyen razı olsun, kabrini pürnur eylesin, bizi Ona ahirette komşu eylesin. Soğuk zindanlardan, yapayalnız anlarından bizlerin sıcacık odalarına ve çepeçevre kardeşlerden oluşan halkaların arasına bıraktığı bu harikulade eserlerden, ahir ömrümüze kadar istifade etmeyi nasib eylesin. Allah cc. senden ebeden ve ebeden razı olsun ÜSTADIM...
 

harp

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Hayatı boyunca dayanılması güç acılara ve baskılara maruz kalmasına rağmen, hayat tarzıyla bir destan yazan Bediüzzaman, arkasında miras olarak altı bin sayfalık Risale-i Nur Külliyatı ile milyonlarca Nur talebesini bırakmıştı.

Büyük bir cemaatle kılınan cenaze namazından sonra Bediüzzaman'ın naaşı Halilürrahman Dergâhı�nda kendisine ayrılan yere defnedildi. Bediüzzaman'ın ahiret yolculuğunu duyan dostları ve talebeleri yurdun dört bir tarafından gelerek ziyaret ediyor, dualar ediyor, hatimler indiriyor, gıyabî cenaze namazı kılıyorlardı. Artık Urfa'da kalabalıklar hiç eksik olmuyordu.

BU YÜZDEN BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİNİ ÇOK SEVİYORUZ O DA BİR İSLAM DAVASINDA SAVAŞAN ALLAH YOLUNDA CİHAD EDEN BİR HİZMET MÜCAHİDİ ASKERİYDİ..ALLAH RAHMET EYLESİN İNŞ. ŞEFAATINA BİZLERİDE MAZHAR EYLESİN AMİN ECMAİN İNŞ...
 

abdurrahman86

New member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

İbadetin ruhu, ihlâstır.
İhlâs ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır.
Eğer başka bir hikmet ve bir faide ibadete illet gösterilse, o ibadet bâtıldır.
Faideler, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar.
İşârâtü'l-İ'câz
Allah Nur hizmetini Daima muvaffak eylesin Amin
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

1_ Neden Bediuzzaman ?

Hep şu soruda takıldım kaldım nedense ..

Ve kallbime doğan dilimde ikrar edip tasdikledi;

Üstada iştiyakımız şundandır özetle ;

Kaynağı direkt Kur'an'ı kerimdi;ve üstad aldığı bu imani kuvvet ile yeni bir yol açmıştıİ;oda şudurki;Acz,fakr , şefkat ,ve teffekkür.............

ve tabi ki temelini İhlas ve uhuvvet üzere olan bu yola uymak düştü bizlerede inşl.....

 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

2- Bediuzzamani anmanin hikmeti nedir ?
3-Ustad bediuzzaman kimdir, said nursi denince akliniza ilk gelen nedir?


Bediüzzamanı anmaktan daha çok anlatmak gerektiğine inanıyorum. Hala onu kulaktan dolma yanlış bilgilerle tanıyan ya da hiç tanımayan çok insan var. Allaha şükürler olsun ki teknolojinin verdiği imkanlar neticesinde Onu daha çok tanıtma fırsatı buluyoruz. Kafalarda oluşmuş yanlış Said Nursi imajlarını izale etmek için yazılı ve görsel medya çok büyük bir nimet. Her ne kadar aksine kullanmaya çalışanlar varsa da artık eskisi kadar bunlar rağbet görmüyor.

Bediüzzaman deyince aklıma çok şey geliyor kimliği hakkında. Aklıma ilk gelenlerden bazıları:

Bediüzzaman deyince ilk aklıma yanyana ve üstüste dizilmiş kırmızı kitaplar ve onları gördüğümde bana verdiği manevi haz geliyor. Sonra "dünya mü'minin zindanıdır" hadis-i Şerifi geliyor. Sonra azmin, sabrın, sebatın, imanın, kararlılığın, teslimiyetin, tevekkülün, dik duruşun en üst mertebeleri...Hayatı ve yaşananları en doğru şekilde analiz etmek ki benim Üstada en çok hayran kaldığım noktalardan biridir. Mesela haksız yere hapse atıldıklarında bunu sorun yapmıyor. Kaderin bunda bir hissesi var diyor, eğer rahat bırakılsaydım belki kendimi beğenmek ihtimali vardı diye nefsine de bir hisse çıkarıyor, rızkımız bizi bu hapse çağırdı, rızkımız burada imiş diyor ve bu hapisteki kişilerin Nurlara ihtiyacı varmış ki bizleri kaderi ilahi buraya sevketti diyor. Hayatı okuyor Üstad. Onun yaşadığı dönemi anlatan risaleleri okurken sadece o dönemle sınırlandırmamak gerekir. Vermiş olduğum örnekte o kadar çok dersler veriyor ki bize. Hayatımızda karşımıza çıkan menfi birçok hadiseyi bu bakış açısıyla atlatmak mümkün.
 

Lemalar_

Active member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

4-Nasil bir karaktere sahipdi? Etrafindakilerle iliskilerinde nelere dikkat ederdi?

5-Aklinizda kalan en cok etkilendiginiz anisi nedir?

Bediuzzaman Said Nursi hz sefkat ve ciddiyet terazisinde dengeyi saglamis nadide bir kisiliktir.


üstad talebeleriyle iliskilerinde, onlara sefkatle yaklasir, kendi cocuklari gibi görür, hem ögretir, hemde yeri geldiginde çay servislerini bile yapardi.


O kadar keskin bir bakisa sahipki, suan bile navbarda arkadaslarin ekledigi Ustadin resmine bakinca, insan bi cok konuda kendini sorguluyor.


Kizarcasina bakiyor,
belki azarliyor,

ama kalk , durma, sende katil,
sende kos dercesine,

kamcilayip, sonrada ümit serpistiriyor yureklere,

sende yapabilirsin, sende yapmalisin,
sende bu kervanda yerini almalisin diyor bu bakislar...



En çok etkilendigim anilarindan birisi, üstadin Tiflis'te Sey San'in tepesine cikarken Rus polisiyle olan diyalogudur:

Burda rus polisi neye boyle derin derin bakarsin diye sorunca,

"Bitlis Tiflis kardestir,Ben gelip burada medrese acacagim," diyor üstad.


Burada umut var...
gayeye ulasmada, imkanlar el vermese bile, bir proje yapip, o yalda çalisma, hedefe ulasma var.

Bunun hayalini kurmak ve buna kendini inandirmak kolay birsey degildir.

Suan en fazla bir iki sene, bi kac senelik hayatimizda planlamalar yapabiliyoruz, zar zor buna kendimizi inandirip konsantre edebiliyoruz.ve bu kisa surelik yolda karsilastigimiz en kucuk engeller karsisinda soguyup, sevkimiz kirilabiliyor...


Burada ustad umitvar oldugunu dile getiriyor,

hedefe ulasmanin yollarini gosteriyor bize...

Yine bir umut, bir cesaret kaynagi oluyor...
-----

Benden önce yazan arkadaslarin yazilarini, duygularini çok begenerek okudum,
Allah hepinizden gani gani razi ve hosnut olsun...


 

Lemalar_

Active member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

7-Tarihe yolculuk : Nuriye hanimin çocuklari neden zeka harikasiydi?

Bu soruyu okuyunca aklima ilk gelen Mevlana Hazretlerinin su sözü oldu :


"İlim de hikmet de helal lokmadan doğar;
aşk da, merhamet de helal lokmayla meydana gelir.

Bir lokma, haset ve hile doğurur,
cehalete ve gaflete sebep olursa,
bil ki, o lokma haramdır”.


Nuriye Hanimin cocuklari zeka harikasiydi, çunku Nuriye hanim hiç bir zaman çocuklarini abdestsiz emzirmedi.
Mirza Efendi öküzlerini otlatmaya götürürken, yol uzerinde baskalarinin ekininden yemesinler diye agizlarina çaput baglardi.

Iste böyle bir anne babanin oglu buyudugunde "BEDIUZZAMAN" olur.
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Bu soruyu okuyunca aklima ilk gelen Mevlana Hazretlerinin su sözü oldu :


"İlim de hikmet de helal lokmadan doğar;
aşk da, merhamet de helal lokmayla meydana gelir.

Bir lokma, haset ve hile doğurur,
cehalete ve gaflete sebep olursa,
bil ki, o lokma haramdır”.


Nuriye Hanimin cocuklari zeka harikasiydi, çunku Nuriye hanim hiç bir zaman çocuklarini abdestsiz emzirmedi.
Mirza Efendi öküzlerini otlatmaya götürürken, yol uzerinde baskalarinin ekininden yemesinler diye agizlarina çaput baglardi.

Iste böyle bir anne babanin oglu buyudugunde "BEDIUZZAMAN" olur.

İnsanın yürekten maşaALLAH BAREKALLAH diyesi geliyor;

Mubarek aile helal ve haram hududlarını o kadar iyi kavramışlar ki ;helal dairesinde yetişen de böyle kandil de yanan bir nur olur vesselam..Allah'u (c.c.) Tela razı olsun inşl..
 

akna

Well-known member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Bismillahirrahmanirrahim
"Seni her türlü noksandan tenzih ederiz.
Senin bize öğrettiğinden başka bilgimiz yoktur.
Muhakkak ki Sen, ilmi ve hikmeti her şeyi kuşatan Alîm-i Hakîmsin."
(Bakara Suresi: 2/32)


Ya Rabbi cc
Dersimize iştirak eden tüm kardeşlerimizden razı ol
Kusurumuzu affet, bizleri kendine kul kabul et
Emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl
Kalplerimizi iman ve Kur'an nuruyla nurlandır

Ya Mevlam cc
Sana layık kul
Efendimiz asm'a layık ümmet
Üstadımıza layık talebe olabilmeyi nasip et
Bu yoldan ayırma Ya Rabbim
amin amin amin
 

ruhani

Member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Üstadın ilmi derinliğiyle yazdığı risalelerin yanında o dimdik duruşu çok etkileyici. 28 sene memleket memleket hapishane hapishane sürgün edilmesine türlü türlü baskılara ve işkencelere maruz kalmasına rağmen manevi değerlerinden hiç taviz vermeyen dimdik duruşu eğri büğrü duran nefisler için çok ibretlik. İşkenceler altında demir parmaklıklar arkasında esaret yıllarında bile evradı ezkarından, mecmuatul ahzab isimli dua kitabından dua okumasından, risale okumasından telif etmesinden teheccüdünden cihadından hiç taviz vermemiş.

Bizim gibi akşama kadar bile Allaha verdiği sözde duramayan gün sonuna kadar bile manevi istikrarını koruyamayan sürekli düşe kalka sağa sola yalpa yapa yapa giden, bir gün bile yeme içme şehvet gibi dünya zevklerinden taviz veremeyip bir günü bile dimdik geçirmede zorlanan bizim gibi nefislerin, bir ömür boyu şeytana nefse ve zalimlere karşı dimdik duran ÜSTAD BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ HAZRETLERİNDEN, seksen küsur yıllık hayatımda dünya zevki namına bir şey tatmadım ömrüm hep hapishanelerde, zindanlarda, sürgünlerde esaretlerde geçti diyen o yüce ruhtan alacağımız çok şey var.

Evet üzerine oruç daha farz olmayan bir çocuğun oruç tutmaya niyetlenipte akşama kadar dayanamayıp orucunu bozması gibi ne yazık ki bizlerde gün içerisinde bile Allaha karşı vefalı ve sadık olmada zorlanabiliyoruz.

NOT: (Bizim gibi akşama kadar bile Allaha verdiği sözde duramayan derken manevi kıvamlarını koruyanları tenzih ederim.)
 

ruhani

Member
Cevap: Lahika Analizi : Üstad Bediuzzaman Said Nursi hz.rahmetle aniyoruz...

Hayatın keşmekeşi içinde çelikten emniyetli güvenli bir kaleye sığınma hissi veriyor risale okumak. Bu kuran kalesinin her bir taşında Allahın nuru peygamberin(S.A.V) ruhu üstadın ihlası var ve sizi hemen bu manevi atmosfer sarabiliyor. Sanki okların havada uçuştuğu bir savaş meydanında emniyetli ve huzurlu bir kaleye sığınmak gibi risale okumak. Şeytanın vesvese okları nefsin şehvet okları arasında günlük hayatta sığınılacak güvenli bir kale risaleler. Risalelerin her harfine üstadın ruhu şefkati merhameti ihlası samimiyeti sinmiş.
Okurken ayrı bir manevi atmosfere girdiğinizi hissediyorsunuz. Günümüzde içtimai hayat yalanlarla iftralarla hainliklerle gıybetlerle hırsızlıklarla yolsuzluklarla müstehcenlikle cinayetlerle enaniyetlerle kirlenmiş ve kararmış durumda ve bu haliylede ruhumuzu ve ufkumuzu karartabiliyor. Bu kirli sosyal hayatın dişli çarkları arasında insan hiç farkına varmadan cömertlik, şefkat, merhamet, vatanı ve milleti için hizmet, Allaha yakınlaşma arzusu, peygamberane bir hayat yaşayabilme hissi gibi manevi değerlerinde bir yıpranma hırpalanma ve azalma hissedebiliyor. Böyle kirli bir günlük hayatın içinde risale okuma yıpranmaya eskimeye yüz tutmuş manevi duygularımıza imanımıza yeniden bir canlılık ve hayat veriyor. Kendimizi insanlığımızı imanımızı bir bakıma yenilemiş tazelemiş oluyoruz.
Yoksa bu yenilenmeyi gerçekleştirmesek bu kirli hayatın ruhumuza bulaştırdığı kirler Allah muhafaza geri dönülmesi zor günah deryalarına açılmamıza sebep olabilir. Üstadın buyurduğu gibi hazar et dikkatle bas bir bakmaya bir lokmaya bir taneye bir tutmaya batma. Dünyayı yutan latifelerini bir günahta batırma diyor. Tek bir harama bakış ikinci bakışı o diğer günahı getirir derken insan farkına varmadan günah denizine yelken açabilir ve bu denizde de tövbe edib arınmazsa batabilir. Bu noktada risaleler bir arınma kurnası gibi islenmiş paslanmış ruhumuzun ufkunu aydınlatıyor ve latifelerimizi canlı tutuyor.

Kucağı size sürekli açık şefkatli bir anne gibi risaleler. Hatasına rağmen çocuğunu kucaklayan şefkatli bir anne gibi risalelerde günlük hayatın çamurunda paçalarımıza çamur bulaşsada hataya girsekte olsun yinede gel diyen bir anne.
 
Üst