İslamı seçen aynı zamanda iman etmiş olurmu ?ne dersiniz acaba?

teblið

Vefasýz
Selamun Aleykum Muhterem müslümanlar;

Dün akşamki tefsir çalışmamızda şöyle bir ayetle karşılaştık..Ve ayeti okuyuncada hem şaşırdık hemde ürperdik..Acaba bizlerde bu ayette anlatılan insan topluluğundamıyız diye;

Açık söylemek gereikirse biz İslamı ve imanı terazinin aynı gözünde bilirdik düne kadar;

ayeti celile şöyle buyuruyor;

HUCURAT 14. Bedevîler "İnandık" dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama "Boyun eğdik" islam olduk deyin. Henüz iman kalplerinize yerleşmedi. Eğer Allah’a ve elçisine itaat ederseniz, Allah işlerinizden hiçbir şeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.

Evet bu ayeti hep bereber anlayalım istedim forumdada;Bu mubarek ayeti celilenin ilahi mesajı nedir acaba?Anladınızmı ?

SİZCE İSLAM İLE İMAN FARKLI MEVZULARMIDIR..KİŞİ İSLAMI SEÇİNCE İMANDA ETMİŞ OLMAZMI ZATEN ? NE DERSİNİZ BU KONUDA ?
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Meşhur Cibril hadisi de, imanın ve İslam’ın şartlarını açıklıyor:

Hazret-i Ömer anlatır:
Bir gün, Resulullahın yanında oturuyorduk. Tanımadığımız bir adam gelip sordu:
- İslam ne demektir ya Resulallah?
- Kelime-i şehadet söylemek, her gün beş vakit namaz kılmak, Ramazan ayında oruç tutmak, zekat vermek ve gücü yeterse Hacca gitmek.

- Doğru söyledin. İman ne demektir? [Biz bu kimsenin hem sorup hem de doğru diye tasdik etmesine hayret ettik.]
- İman, Allah’a ve Meleklere ve Kitaplara ve Peygamberlere ve kıyamet gününe ve hayrın şerrin, Allah’ın takdiri ile olduğuna inanmaktır.

- Doğru söyledin. İhsan ne demektir?
- Allahü teâlâya, Onu görür gibi ibadet etmendir. Sen Onu görmüyor isen de, O seni hep görmektedir.

- Kıyamet günü ne zaman olacaktır?
- Bunu, kendisinden sorulan, sorandan daha iyi bilmez.

Kıyametin alametlerini sordu. Resulullah da bildirdi. O kimse gittikten sonra, Resulullah bize dönerek, (Bunları sorup giden, Cebrail aleyhisselam idi. Size dininizi bildirmek için gelmişti) buyurdu. (Müslim, Nesai, Ebu Davud, Tirmizi)
 

NİSANUR

Well-known member
islam ve iman tabiki ayrı mevzudur.. dinini seçmek ayrı iman etmek ayrı...

Din, Allah tarafindan konulmus bir kanundur. Insanlara, yaratilis gayesini ve varolus hikmetini bildirir. Yüce Rablerine karsi ne sekilde ibâdette bulunacaklarini ögretir. Iyi ve faydali seyler yapmaya sevkeder, zararli islerden de alikoyar.
Din, insan aklinin kendi kendine sorup durdugu, "Ben kimim, nereden gelip, nereye gidiyorum?" suâllerinin tatmîn edici yegâne cevab kaynagidir.
Din, imkânlarin tükendigi, ümidlerin söndügü yerde baslayan imkân yolu ve ümid isigi, ilâçlarin dindiremedigi acilarin ilâci, yikik gönüllerin siginagidir.
Din; adâlet, iyilik, fedakârlik, dogruluk, fazilet gibi duygularin hayat menbai, insan vicdanindaki inanma ihtiyacinin tam karsiligidir.
Insanlar, dinleri peygamberlerden ögrenmislerdir.
Peygamberler, vahiy yoluyla Allah'dan aldiklari dinî hükümleri, aldiklari sekliyle insanlara bildirmislerdir. Bu bakimdan, dinlerin hakikî sahibi, Allah Teâlâ'dir. Peygamberler ise dînin hükümlerini insanlara bildiren birer elçi durumundadirlar.


Iman, lügatte, bir sey'e tereddütsüz inanmak ve kesin olarak, içten ve yürekten baglanmak demektir.
Dinî mânâsi ise, Allah'in varligina, birligine, tereddütsüz inanmak ve Hz. Muhammed'in (asm) peygamber oldugunu ve bize bildirdigi seylerin hepsinin hak ve dogru bulundugunu, hiçbir sübhe duymadan kabûl ve tasdik etmektir.


 
Üst