Dâbbetü’l-arz

Kýrýk Testi

Well-known member
Kıyametin büyük alametlerinden biridir. Debb ve debîb kelimeleri hafif yürüme ve debelenme anlamlarına gelir. Hayvanlar ve çoğunlukla haşereler için kullanılır. İçkinin bedene yayılması ve bir çürüklüğün etrafına sirayet etmesi gibi hareketi gözle görülmeyen şeyler için de kullanılır. Dâbbe de debelenen, hareket eden demektir. “Allah bütün canlıları (her dâbbeyi) sudan yaratmıştır. Kimi karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayakla, kimi de dört ayakla yürür. Allah dilediğini yaratır. Allah şüphesiz her şeye kadirdir.” (Nûr Sûresi, 24/45) âyet-i kerimesinden anlaşılacağı üzere her hayvana dâbbe denir.

Dâbbetü’l-Arz ise, kıyametin kopmasına yakın, ortaya çıkacağı bildirilen ve kıyametin büyük alâmetlerinden sayılan bir yaratıktır. Nitekim Kur’ân-ı Kerimde şöyle buyurulur: “Söylenmiş olan (tehdit edildikleri şey) başlarına geldiği zaman onlara yerden bir dâbbe çıkarırız da, insanların âyetlerimize kesin olarak inanmadıklarını kendilerine söyler.” (Neml Sûresi, 27/82)

Bediüzzaman bu âyet-i kerimeyi yorumlarken Dâbbetü’l-Arzın insanlarla konuşacağını zahir olarak ele alan bir çok İslâm aliminin tersine, bir lisan-ı hal ile konuşmadan bahseder. Bu yaklaşımını delillendirmek maksadıyla, Firavun ve kavmine çekirge ve bit belasının musallat olmasını, Kâbe’yi tahrip için gelen Ebrehe ve ordusunun Ebabil kuşlarıyla helâk edilmesini örnek olarak verir. Bunun mânâsı şudur: Gerek Firavun, gerekse Ebrehe küfür, inkar, isyan ve tuğyânı temsil ederken, onlara musallat olan afetler âdeta hâl dilleriyle onların bu yaptıklarının yanlışlığını ilân etmektedirler. Bu musibetlerin eliyle onların helâk edilmesi ve cezalandırılması ise “iman” cephesinin hesabına bir destek, tasdik mânâsını taşır.
 
Üst