Balkanlar

Kýrýk Testi

Well-known member
Balkanlar, Tuna’dan Çanakkale’ye, Istranca’dan İstanbul’a kadar uzanan bir coğrafyayı içine alır. Macaristan, Romanya, Yugoslavya, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye’nin bir bölümü bu bölge sınırları dahilindedir.

Balkanlar, coğrafî yapısı, tarihî süreci ve üzerinde kurulan medeniyetleriyle geçmişten günümüze kadar adından çokça bahsettirmiştir. Bizim açımızdan önemi ise Osmanlı Devletinin sınırları içine dahil olduğu tarihlerden itibaren başlar.

Osmanlıların Balkanlar’a ilk adımı Süleyman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 1353’de Çanakkale Boğazını geçip Rumeli topraklarını fethi ile gerçekleşti. 1389 Kosova Savaşı ise bir yandan Sırpları tarihî bir hezimete mahkum ederken, öte yandan Balkanlar’da Osmanlı’nın bu bölgeye çok köklü temel atmasının en önemli basamaklarından birisi oldu. 1521’de Kanunî’nin Belgrad’ı almasıyla hemen hemen tüm Balkanlar Osmanlı Devletinin hâkimiyetine geçmiş oldu.

Osmanlılar fethettikleri bu coğrafyaya kendi kimliklerini taşıdılar. Bunda en büyük rol sahibi İslâm dini olmuştur. Bunun bir neticesi olarak da Osmanlılar, Balkanlar’da kalıcı olabilmişlerdir.

Balkanlar’da Kanunî Sultan Süleyman’ın Belgrad’ı fethetmesiyle sağlamlaşan Osmanlı hâkimiyeti, bölgedeki çeşitli Hıristiyan halkların zaman içinde ve kendi rızalarıyla İslâmı kabul edişine vesile oldu. Dahası Osmanlı yönetimi bölgeye asırlar süren bir istikrar ve barış getirdi. Din, dil ve ırk bakımından çok karışık bir yapıya sahip olan Balkanlar’da Osmanlı yönetim tarzı, tüm bu farklılıkları birbirleri ile kaynaştırma temeli üzerinde kurulu idi. Balkanlar’ın coğrafî yapısı itibarıyle her dönemde muhafaza edilen farklı kültürler, tarih boyunca ancak Osmanlı döneminde birarada huzur ve güvenlik içinde yaşadılar. Bu tarihî gerçek, Osmanlı arşivlerinde yer alan belgelerle de gün yüzüne çıkmaktadır.

Söz konusu huzur ve istikrar, 19. yüzyılın başında gelişen ulus-devlet anlayışının Batılı güçler tarafından bu topraklarda kışkırtılan bağımsızlık hareketlerini alevlendirmesine kadar sürdü. 19. yüzyıl boyunca, dış güçlerin tahrikiyle, bölgedeki gayrimüslim tebaa arasında iç isyanlar başladı. İsyanların ilk siyasî neticesi, Yunanistan’ın 1829’da bağımsızlığını ilân etmesi oldu.

Diğer yandan Osmanlı’nın geri çekilmesiyle Balkanlar’daki Türklerin ve diğer Müslümanların yaşadığı katliamlar neticesi büyük çaplı kitlesel göçler yaşandı. Bu yüzden bölgedeki Müslümanların sayısı önemli ölçüde azaldı. 1877-78 Osmanlı-Rus Harbinin ardından Rumeli’den Anadolu’ya gerçekleşen göçler, günümüze kadar yer yer yoğunlaşan periyodlarla devam etmiştir.
Resmî verilere göre, günümüzde, Balkanlar’da 8 milyon 250 bin (bölgenin toplam nüfusunun % 12’si) yerli Müslümanın yaşamaktadır ve bunların içinde 1 milyon 100 bin civarında Türk bulunmaktadır.
 
Üst