nefsani şehvet

zeyhak_

Well-known member
ALLAH (C.C) söyle buyurur:



"Herkez yarin ne gönderdigine (Kiyamet günü icin ne amel isledigine) baksin" "
Kur´an-i Kerim / Hasr Suresi 18

Ey insan! Bilmelisin ki, kötülügü israrla emreden nefis, sana Iblis´den daha düsmandir. Seytan, ancak nefsin heva ve azgin istekleri yolu ile senin üzerinde baski kurabilir. Nefsin seni asiri amellere ve dayanaksiz kuruntularla aldatmasin.
Cünkü gamsizlik, gafler, vurdumduymazlik, rehavet düskünlügü, tembellik ve miskinlik nefsin karakteristik özelliklerindendir. Her zaman egri hedefleri ileri sürer, onun her seyi kof ve dayaniksizdir.
Ondan hosnut olup dedigine uyarsan mahvolursun, onu bir an kontrol ve hesabindan kacirirsan batarsin, ona karsi gelmeyi basaramayip arzularina boyun egersen seni cehenneme götürür. Hayra yöneltilemez belalarin basi, rezilliklerin kaynagi, seytanin hazinesi, her türlü kötülügün siginagidir. Onu ancak yaraticisi bilir.

ALLAH (C.C) söyle buyurur:

"ALLAH´dan korkunuz. Cünkü O, (iyi-kötü) yaptiginiz her seyden haberdardir"
Kur´an-i Kerim / Hasr Suresi 18

Kul, Ahiret hazirligi yolunda kullanip kullanmadigi nokta nazarindan ömrünün geride kalan kismini degerlendirse, bu düsünme ametiyesi kalb hesabina bir temizlenme firsati olur.



Nitekim Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:

— "Bir saat düsünmek, bir yillik nafile ve cahilane olarak yapilan) ibadetten daha hayirlidir"
(Ebu'l - Leys'in Tefsirinden böyle beyan edilmis"*"tir.)

Akli basinda olanin geçmis günahlarina tevbe etmesi, Ahirette kendisini kurtarip saadete ulastiracak seyler üzerine düsünmesi, asiri emelleri gemlemesi, zaman geçirmeden tevbe etmesi. ALLAH'i zikretmesi, yasaklardan kaçinmasi, nefsine kürsi direnme; ve onun azgin arzularina boyun egmememesi gerekir.
Nefis bir puttur, nefsine boyun egen puta tapmis olur. ALLAH'a ihlasla kul olanlar. sirf O'na kulluk etmeyi basaranlar, nefislerini yenen kimselerdir.

Rivayet edilir ki. Malik Ibni Dinar (rahimullahu) bir gün Basra çarsisinda gezinirken gözü incire takisir, cani çeker. Yaninda parasi olmadigi için ayagindaki terligi çikararak bakkala verir, "karsiliginda bana incir ver* diye teklif eder. Terligi gözden geçiren bakkal "bu hiç bir sey etmez" der. Malik de geçer, gider.
Bakkala "bu adami taniyormusun" diye sorarlar, bakkal "hayir" der, ona "bu adam Malik Ibni Dinar'dir" derler.
Bunun üzerine bakkal bir tabaga incir doldurarak kölesinin basi üzerine yerlestirir ve "su ilerde yürüyen edam bu incir tabagini senin elinden almayi kabul ederse seni azad edecegim" der.
Köle Malik'in pesinden kosar, yetisince ona bu incir dolu tabagi benim elimden almayi kabul buyur der, Malik reddeder. Bunun üzerine köle "Kabul etmen benim azad edilmemi saglayacakti" der. Malik köleye "senin azad edilmeni saglayacak ama benim de azaba carpilmamin sebebi olacak"
Kölenin israr etmesi üzerine, Malik ona "incir karsiliginda dinimi satmamaya ve kiyamet gününe kadar incir yememege yemin ettim" diye karsilik verir.

Yine anlatildigina göre Malik ibni Dinar (rahimullahu) ölümü ile nihayetlenen son hastaligi sirasinda cani, icine sicak cörek dogranmis bir bardak balli süt ister, hizmetciistediginiona bulup getirir.
Malik sütü eline alir, bir müddet ona bakar ve "Ey nefs! Otuz sene sabrettin, simdi bir saat ömrün kaldi" diyerek bardagi yere atar. Böylece nefsinin istegine karsi direnerek karsi verir.

İşte Peygamberlerin, velilerin, dogrularin, halk asiklarinin ve dünyaya aldanmayanlarin halleri budur.

Süleyman ibni Davud (A.S) "nefisne hakim olan kimse, tek basina bir sehir fetheden bir komutandan daha kahramandir" der.


_________________
 
Üst