Afganistan

faris

Well-known member
Afganistan Orta Asya’nın güneyinde bir kara ülkesidir. Yüzölçümü 653.000 km2 olan Afganistan’ın başkenti Kabil’dir. Kuzeydoğu ucunda ülkeyi Çin Halk Cumhuriyetiyle birleştiren 240 kilometrelik Vahan koridoru ile birlikte doğu-batı yönünde yaklaşık 1280 km, kuzey güney yönünde ise yaklaşık 970 km uzunluğundadır.

Hindikuş Dağları, ülkeyi kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayırır. Başkent Kabil, Hindikuş dağlarının güneyinde hem Hindistan yarı kıtası ile Asya, hem de Ortadoğu ile Uzakdoğu arasındaki ticaret yollarının kavşağındadır. Şehir, Kabil suyunun iki yakasında 135 km2’lik bir alana yayılır. İktisadî ve kültürel etkinlik merkezidir.

Afganistan’ın beş bin yılı aşkın zengin bir kültür mirası vardır. Afganistan güzel sanatların doruğuna Gazneli Mahmut (971-1030) döneminde ulaşmış, bu dönemde Gazne şehri Bağdat’la yarışır olmuştur. El san’atı ürünleri arasında Afgan halıları ve bakır işlemeleri meşhurdur.

Tarihin ilk dönemlerinden itibaren Asya ortaları ve Hint Yarımadasında var olmak isteyen imparatorluklar veya devletler Afganistan’ı mutlaka elde tutmak istemişlerdir.

18. yüzyılda Hindistan’ın Britanya İmparatorluğu tarafından işgal edilmesiyle; Rusya ve Fransa’nın dikkatleri Afganistan üzerine yönelmiştir.
19. yüzyılda Çarlık Rusya’sı ile Britanya İmparatorluğu arasında oynanan büyük oyunda Afganistan, en önemli domino taşlarından birisi oldu. Çarlık Rusya’sı ile Britanya İmparatorluğu Asya’da birbirlerine karşı yıllarca sürdürdükleri mücadeleden sonra Afganistan konusunda bir karara vardılar (1907). Moskova ve Londra, Afganistan’ı işgal veya ilhak etmek yerine, stratejik önem taşıyan bu ülkeyi bir tampon olarak kullanmaya karar verdiler. 1917 Bolşevik İhtilâlinden sonra İngilizlerle yapılan antlaşma bozuldu. İngilizler 1919’da Afganistan’a saldırdılar. Çıkan savaş Afganistan’ın aynı yıl bağımsızlığını kazanmasıyla sonuçlandı.

Sovyetler Birliği 1979 yılı sonunda 85 bin kişilik büyük bir ordu ile Afganistan’ı işgal ettiğinde Moskova yönetimi, büyük bir dirençle karşılaşmayacağını zannediyordu. Oysa Sovyet işgalinin Afgan halkı üzerinde olumlu bir etkisi oldu. Çeşitli kabile ve mücahit gruplar aralarındaki rekabeti ve çekişmeyi bırakarak, ortak bir düşmana karşı birleştiler. 1979-89 dönemleri arasında bütün dünya eşine az rastlanacak bir dayanışma göstererek Afganistan Mücahitlerini destekledi. Mücahitler büyük bir direniş sergileyerek Kızıl orduya ağır kayıp verdirdiler. Sovyetler geri çekilirken verilen kayıp 25 bine yakın ölü ve milyarlarca dolar harcamaydı.

Mücahit grupların işgale karşı birleşip, Sovyetleri büyük bir yenilgiye uğratmasından sonra, 15 Şubat 1989 günü Sovyet ordularının komutanı general Boris Gromov, Afganistan’ı terk eden son Sovyet askeri oldu. Böylece 1979’da başlayan işgal 10 yıl sonra hezimetle sona erdi.

1978 yılından bu yana ülkede yaşanan savaş ortamı, Afganistan’ın sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yapısını büyük ölçüde tahrip etmiştir. Başlıca büyük şehirleri ve kasabaları tahrip olmuştur. Bugün, ülkedeki sağlık, eğitim ve diğer bazı sosyal hizmetlerin yerine getirilmesini sağlayan temel fizikî ve kurumsal altyapı hemen hemen çökmüş durumdadır. Ulaşım ve iletişim ağlarının parçalanmış olması da Afgan halkının günlük hayatını etkileyen en büyük problemlerin başında gelir.
 
Üst