Sözler-3- özet

FaKiR

Meþveret Bþk.
·“ Dinin zaruriyatı ki, içtihat ona giremez.” Sh: 442 (Yeni Asya)

.Şu anda bütün gayretimizi dinin usulünün ihyasına vermek lazım. Yani iman hakikatlerinin. Sh:443

·Üstâd hazretleri içtihâd imamlarının yorumları için şu tabiri kullanıyor. “ Selefin içtihad-ı sâfiyane ve halisanesiyle bütün zamanların hacatına dar gelmeyen efkarları” sh:443

·20. asrın sosyal hayatında en fazla teşhir edilen ve pazarlanan metalar; Siyaset, derd-i maişet, felsefi görüşler. Sh:443

·Asr-ı saadet insanının nazarı ahirete müteveccihti. Dünyaya tebei bakıyordu. Şimdi ise dünya birinci plandadır. Ahiret ise sisli bir halde ikinci planda kalıyor. Sh:443

·"Şu zamanda medeniyet-i Avrupa’nın tahakkümüyle felsefe-i tabiiyyenin tasallutuyla, şerâit-i hayatı dünyeviyyenin ağırlaşmasıyla EFKAR ve KULUB dağılmış HİMMETİNAYET inkisam etmiştir. ZİHİNLER maneviyata karşı yabanileşmiştir." Sh:443

·“ 4 yaşında Kur’an-ı hıfzedip alimlerle mübahese eden Süfyan ibn-i Uyeyne” sh:443

·Şu zamanın materyalist felsefesi zihinleri maneviyata karşı boğuyor, yabancılaştırıyor. Sh:443

·Zamanın dünyevi anlayışı Müslüman bir kalbi bile sersem ediyor, köreltiyor. Sh:443

·Üstad günümüzdeki müctehid taslakları ile ilgili şu harika yorumu yapıyor: “zaruriyatı terk eden ve hayat-ı dünyeviyeyi hayat-ı uhreviyeye tercih eden ve felsefe-i maddiye ile âlude olanlardan olan o meylü’t-tevsi ve irade-i içtihad, vücud-u İslamiyeyi tahrip ve boynundaki şer-i zincirini çıkarmaya vesiledir." sh:444

·Bir hükmün hikmeti aynıdır,illeti ayrıdır. Sh:444

·Şu zamanın nazar-ı ruh-u şeriattan yabanidir. Sh:444

·"Zaruret eğer haram yolla olmamış ise haramı helal etmeye sebebiyet verir. Yoksa su-i ihtiyarıyla gayr-i meşru sebeplerle zaruret olmuş ise haram helal edemez.Ruhsatlı ahkamlara medar olamaz, özür teşkil etmez." Sh:444

·Üstad’a göre günümüz politikası “ o kadar yalan ve hile ve şeytaniyet içine girmiş ki “vesvese-i şeyatin” hükmüne geçmiştir.” Sh:445

·"Minber, vahy-i ilahinin tebliğ makamı olduğundan" sh:445

· tezkirlerine, teşviklerine mukabil gelebilsin." Sh:445

·"Müseylimeyi esfel-i safiline düşüren kizb olduğu gibi, Muhammedü’l Emin’i (a.s.v) ala-yı illiyyine çıkaran sıdktır ve doğruluktur." Sh:446

·Üstad yalanı olarak görüyor. Sh:446

·"Şu zamanda kizb ve sıdkın ortasındaki mesafe o kadar kısalmış ki adeta omuz omuza vermişler. Sıdktan yalana pek kolay gidiliyor.Hatta siyaset propagandası vasıtasıyla yalancılık doğruluğa tercih ediliyor." Sh:446

·"Hatem-ül Enbiyadan sonra Şeriat-ı Kübrası her asırda her kavme kâfi geldiğinden muhtelif şeriatlara ihtiyaç
kalmamıştır.Fakat teferruatta bir derece ayrı ayrı mezheplere ihtiyaç kalmıştır. Sh:446

·"Ahkam-ı şeriyenin teferruat kısmı ahval-i beşeriyeye bakar. Ona göre gelir, ilaç olur." Sh:446

·Üstada göre şâfiilik, daha çok kırsal kesime, hanefilik ise şehir ve devlet hayatına uygun. Sh:447

·"Cüzi bir fazilette ve hususi bir kemalde mercuh, racihe tereccüh edilebilir." Sh:451

·"Tevrat, İncil ve Kur’an'ın medih ve senasına mazhar olan sahabelere fazilet-i külliye nokta-i nazarında yetişilemez." Sh:451

·"Sohbet-i nebeviyye öyle bir iksirdir ki, bir dakikada ona mazhar olan bir zat senelerle seyrü sülüka mukabil hakikatın envarına mazhaz olur." Sh: 451

·"Sohbette insibağ ve inikas vardır." Sh:451

·Sohbetteki insibağ sırrıyla en büyük bir veli en küçük bir sahabenin seviyesine çıkamıyor." Sh:451

·Üstâd, Muhyiddin Arabi için “harika zat” ifadesini kullanıyor. Sh:452

·Üstad bir seferinde sahabelerin demesine benzer bir “sübhane rabbiyel âlâ" demeye muvaffak olabilmiş. Öyle bir vakit namazın bir sene ibadetten daha feyizli olduğuna hükmetmiş. Sh:452

·Üstad sahabelerin ibadetteki derecelerine
erişilemeyeceğini söylüyor. Sh:452

·Üstad, sahabelere 3 cihette yetişilemeyeceğini söylüyor:

1.Kur’an-ı manaları anlamdaki mevkileri
2.Allah’a yakınlıkta kazandıkları makam
3.Sevapları noktasında sh:453-454

·Velayete erişmenin minimum süresi 40 gün. Sh:454

·Üstada göre, sahabeye yetişmek için hakiki sahabe olmak lazım yani onlara yetişilemez. Sh:455

·Takvanın kuvveti ve ibadete düşkünlük imanın kuvvetini gösteriyor. Sh:455

·Cennet bütün lezaiz-i maneviyeye medar olduğu gibi bütün lezaiz-i cismaniyeye de medardır. Sh:458

·"Cismaniyet en câmi, en muhit, en zengin bir ayine-i tecelliyat-ı esma-i ilahidir." Sh:459

·Ahiret hayatı dünya hayatına bir nebze de olsa benzer, onun esaslarını muhafaza eder bir konumda. Sh: 459

·Ahirette cennette taş ve ağaç gibi varlıklar dahi şuurlu ve hayatlı. Sh:460

·Cennet insanın maddi-manevi bütün duygularını tatmin edecek bir güzellikler meşheri. Sh: 461

·Cennette tuvalete çıkma da yok. Sh:461

·Evliyanın bir nevi garibi olan abdalların. Sh:462

·Cennet ehlinin cisimleri ruh kuvvetinde ve hafifliğinde ve hayal süratindedir. Sh: 463

·Üstad meleklerin ve ruhani varlıkların muhtelif cinsleri olduğunu ve semadaki gezegenlerin onların bir kısmının meskenleri olduğunu söylüyor. Sh:465

."Hayat vücudun ruhudur, şuur hayatın ziyasıdır." Sh:467

·Hayat, "mevcudatın keşşafı." Sh:467

·"Hayat zat-ı zülcelalin en parlak bir bürhan-i vahdeti ve en büyük bir maden-i nimeti ve ne latif bir tecel-i merhameti ve en hafi ve bilinmez bir akş-ı nezih-i sanatıdır." Sh:467

·"Adem-i rüyet adem-i vücuda delalet etmez. Görünmemek olmamaya hüccet olamaz." Sh:469

·Melaikenin , cinlerin ve ruhaniyetin muhtelif şekil ve cinsleri,cinlerin çeşitli ırkları vardır, büyüklük ve küçüklükleri, özellikleri ayrı ayrıdır. Sh:469

·Madde mana ile kaim, ona hizmet için var. Asıl değil, gölge. Sh: 469

·"Şu alem-i maddiyat ve şehadet ise alem-i melekut ve ervah üstünde serpilmiş, tenteneli bir perdedir. Sh:470

·"Hiç mümkün müdür ki, hakikatsiz bir vehim, bütün inkilabat-ı beşeriyede bütün akaid-i insaniyede istimrar etsin, beka bulsun." Sh:477

·İki ehli ihtisas, binler diğerlerine müreccahtır. Sh:478

·"Ruh katiyyen bakidir." Sh:476

·Üstâd hazretleri, pozitivist materyalizmin zihinleri allak bullak ettiğini söylüyor; ” Bu zamanda maddiyun fikri herkesi sersem ettiğinden en bedihi bir şeyde vesvese vermiş." Sh:477

·"Cesed ruhun hanesi ve yuvasıdır, libası değil." Sh:478

·"Ruhun libası bir derece sabit ve letafetçe ruha münasip bir gılaf-ı latifi ve bir beden-i misalisi vardır. Öyle ise mevt hengamında bütün bütün çıplak olmaz, yuvasından çıkar beden-i misalisini giyer." Sh: 478

·Üstad mantık iliminden bir kaide söylüyor: Bir tek ferdde görülen zati özellik diğer fertlerde de olduğuna hükmedilir. sh:478

·Üstad hazretleri keşfel kubur bir veli olarak, kabir ehline gönderdiğimiz hediyelerin onlara ulaştığını söylüyor.Sh: 478

·Ruhun tarifi: “ zihayat, zişuur, nurani vücud-u harici giydirilmiş, cami, hakikattar külliyet kesb etmeye müsait bir kanun-i emridir." Sh:478

·"Saadet-i ebediye muktezi vardır ve o saadeti verecek fail-i zülcelal de muktedirdir." Sh:479

·Üstada göre insanın temel maddeciği ve “nüveler ve tohumlar hükmünde olan ve hadiste acbüzzenep tabir edilen ecza-i esasiye ve zerrat-ı asliye ikinci neşe için kafi bir esastır, temeldir.sani-i hakim beden-i insaniyi onların üstünde bina eder.Sh:484

·"Şu dar-i dünya beşerin ruhunda mündemiç olan hadsiz istidatların sünbüllenmesine müsait değildir." Sh: 484

·"Evet kim kendi uyanık viçdanını dinlese “ebed, ebed” sesini işitecektir." Sh:482

·"Hilkat-ı eşya, vahid-i Ehade verilse, bütün eşya bir şey gibi kolay olur. Eğer esbaba verilse, bir şey bütün eşya kadar külfetli, ağır olur. Sh:486

·"Kudret melekutiyet-i eşyaya taalluk eder." Sh:486

·Eşyanın iki ciheti var: 1- Mülk 2-Melekut sh:486

·"Mülk ciheti zıdların cevelengahıdır." Sh:486

·"Haşirde bütün zevil ervahın ihyası bir sineğin baharda ihyasından daha ziyade kudrete ağır olamaz." Sh:488

·"Nasıl ki insan küçük bir alemdir, yıkılmaktan kurtulamaz. Alem dahi büyük bir insandır. O dahi ölümün pençesinden kurtulamaz." Sh: 489

·Lafız mana zararına kalınlaşır. Sh: 489

·Ruh ceset hesabına inceleşir. Sh:489

·Üstad hazretleri kıyamet günü için, şu güzel izahı yapıyor: “ işte şu mevt ve sekerat ile Kadir-i Ezeli kainatı çalkalar, kainatı tasfiye edip cehennem ve cehennemin maddeleri bir tarafa, cennet ve cennetin mevadd-i münasipleri başka tarafa çekilir, alem-i ahiret tezahür eder.” Sh:490

· "Madem Alem-i Beka şu Alem-i faniden yapılacaktır. Elbette anasır-ı esasiyesi bekaya ve ebede gidecektir." Sh: 490

·"Cennet-cehennem secere-i hilkatten ebed tarafına uzanıp eğilerek giden iki dalın meyvesidir. Sh: 490

·Üstad, Ahzab 72’ de bahsedilen emanetin bir vechinin “ene” olduğunu söylüyor. Sh:494

·"Ene, künuz-u mahfiye olan esma-i ilahiyenin anahtarı olduğu gibi, kainatın tılsım-ı muğlakının dahi anahtarı olarak bir muamma-i müşkülküşadır, bir tılsım-ı hayret fezadır." Sh: 494

·Ene, bir vahid-i kıyasi, bir mevhum hat, bir manay-ı harfidir. Sh: 495

·"Enenin dürbünü ile Esma-i ilahi anlaşılır." Sh: 496

·Şahıs enaniyetleri, cemaat ve grup enaniyetlerine ve sonunda ırkçı enaniyete götürür. Sh: 496

·Felsefe, eneye mana-i ismiyle bakmış. Sh: 498

·Üstad, felsefenin tarih boyunun dalaletlerini şu şekilde sıralıyor:
1.Eneye manay-i ismi cihetiyle bakması.
2.İnsanın gayelerin gayesi ilahlaşmaktır demeleri (tesabih-i bilvacip)
3."Kuvvette hak vardır" görüşleri
4.Evren’e Rabbinden kopuk, gayesiz olarak bakmaları
5."Hayat bir mücadeledir" fikirleri
6.İşrakçi felsefenin yaradılışı Rabblere ve 10 akla indirgemesi
7."Her canlının neticesi kendisine bakar" diyerek Halık-Mahluk ilişkisini koparması
8.Bir kısmı Cenab-ı Hak için “Mucib-i bizzat” diyerek iradesini nefyetmiştir
9.Bir kısım felsefeciler de “Cüziyata İlm-i İlahi taalluk etmiyor” diye İlm-i İlahiyi nefyetmişler"

·"Şeytanlar, güya enenin gafa ve pençesiyle dinsiz feylesofların akıllarrını havaya kaldırıp, dalalet derelerine atıp dağıtmıştır." Sh:501

·Küçük alemde ene, büyük alemde tağutlardandır. Sh:501

·"Tahavvülat-ı zerrat, nakkaş-ı ezelinin kalem-i kudreti kitab-ı kainatta yazdığı ayatı tekviniyenin hengamında ihtizatı ve cevalanıdır." Sh:504

·"Feya Sübhanallah! Zındık Maddiyun Gavurlar bir vacibul vucüdu kabul etmediklerinden zerrat adedince batıl aliheleri kabul etmeye mezheplerine göre muzdar kalıyorlar. Sh: 510

· Velayeti Ahmediyye’nin (asm) bütün velayatın fevkinde bir külliyat,bir ulviyet suretinde bir tezahürüdür ki bütün kainatın Rabbi ismiyle, bütün mevcudatın Halıkı ünvanıyla Cenab-ı Hakkın sohbetine ve münacatına müşerrefiyettir." Sh: 516

·Hz. İsa’da Esma-i İlahi’den en baskın isim Kadir ismi Hz. Musa’da ise Mütekellim ismi. Sh: 519

."Alem-i Süflinin manevi tezgahları ve külli kanunları avalim-i ulviyededir." (envar) Sh: 580

·Üstad, yapılan zikir ve tesbihatın meva cennetinde temessül ettiğini söylüyor. Sh: 580

·Üstad, Resulullahın (sav) mirac’ta Zat-ı Zülcelal’i gördüğünü söylüyor. Sh: 581

·Sad-ı Taftazani’ye göre şakkı kamer hadisesi mütevatirdir. Sh : 609

·"Bir tek Zat-ı müşahhas, muhtelif ayineler vasıtasıyla külliyet kesbeder." Sh: 609

·Üstad’ın izahına göre haşrin mertebeleri var. Bir kısmına iman farzdır. Diğer bir kısmı ruhi ve fikri terakki ile kavranabilir.Sh:614

·Kur-an’daki “Ahsen-ün halıkin” lafzı “Halıkıyet mertebelerinin en ahsenindedir.” demektir. Sh :617

·Seyyid Şerif Cürcani Şerh-ul Mevakıf'ta diyor ki:
"sevginin sebebi:
1.lezzet
2.menfaat
3.müşakelet (güzellik)
4.kemal sh: 619

·“ Kemal mahbub-u lizatihidir.” Sh: 619

·"Umum kainattaki umum Kemalat bir zat-ı zülcelalin kemalinin ayatıdır ve cemalatının işaratıdır."Sh:620

·"Ef’al esmaya, esma sıfata, sıfat zat’a delalet eder." Sh: 620

·"Şu seyl-i kainattaki muvakkat parlayan mehasin ve kemalat bir şems-i sermedinin lemaat-ı cemal-i esmasıdır." Sh:621

·"Bütün mevcudatın hakaiki bütün kainatın hakikatı, Esma-i ilahiyeye istinad eder." Sh:627

·"Şirk ve dalaletin ve fısk sefahatin yolu insanı nihayet derecede sükut ettiriyor. Hadsiz elemler içinde nihayetsiz ağır bir yükü zaif ve aciz beline yükletir." Sh: 632

·"Gayr-i meşru bir muhabbetin neticesi merhametsiz azab çekmektir." Sh:634

·"Sefahat ve sarhoşluk perdedir. Muvakkaten hissettirmez." Sh:635

·Pederine isyan eden ve onu rencide eden insan bozması bir canavardır." Sh: 639

·Üstad, kadının hakiki ve parlak güzelliğinin onun ahlak ve şefkati olduğunu söylüyor. sh:640

·"Dünyayı ve ondaki mahlukatı manayı harfi ile sev, manayı ismi ile sevme." Sh:640

·“Ne kadar güzel yapılmış” de “ne kadar güzeldir” deme. Sh: 640

·"İnsanın mahiyeti ulviyye, fıtratı camia olduğundan binler enva-i hacet ile bin bir esma-i ilahiyeye her bir ismin çok mertebelerine fıtraten muhtaçtır." Sh: 642

·"Muzaaf ihtiyaç iştiyaktır. Muzaaf iştiyak, muhabbettir. Muzaaf muhabbet dahi aşktır." Sh: 642

·"Ruhun tekemmülatına göre meratib-i muhabbet, meratib-i esmaya göre inkişaf eder." Sh:642

·"Ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin dünyada belaları, elemleri, meşakkatları çoktur safaları,lezzetleri rahatları azdır." Sh:643

·"Gençlikte kazandığın ibadetler o fani gençliğin baki meyveleridir." Sh:645

·"Letaif-i Cennet, Cilve-i Esmanın temessülatıdır." İmam Rabbani sh:649

·Kudrete nisbeten her şey müsavidir. Sh: 699

·Kainatı elinde tutamayan zerreyi halk edemez. Sh: 700

·"İhya-yı nev ihya-yı ferd gibidir." Sh: 700

·"Vicdan cezbesi ile Allah’ı tanır." Sh: 700

·"Fıtratın şahadeti sadıkadır." Sh:700

·"Tebe-i nazar muhali mümkün görür." Sh: 703

·Dimağda anlayış mertebelerinin sıralaması tahayyül –—> tasavvur ––> taakkul ——> tasdik ——> iz’an ——> iltizam ——> itikad . Sh: 706

·"Hazm olmayan ilim telkin edilmemeli." Sh: 706

·Aciz kişi tahribe meyilli olur. Sh: 706

·"Lisanı siyasette lafız, mananın zıddıdır." Sh: 707

·"Şu zamanda gösterdi , cehennem luzümsuz olmaz cennet ucuz değildir." Sh:708

·"Enesini sevenler başkaları sevmezler." Sh: 708

·"Beşer salah isterse, hayatını severse, zekatı var etmeli, ribayı kaldırmalı." Sh: 709

·Üstada göre, mutluluğun tahrip edicisi ve hayatın katili iki şeydir: Suizan ve ümitsizlik. Sh: 711

·"Mübalağa zemn-i zımnidir." Sh: 716

·"Din hayatın hayatı, hem nuru, hem esası ihyayı din ile olur şu milletin ihyası." Sh:717

·"Kim hayatı isterse, şehadet istemeli." Sh: 717

·"Beğendiğin şeyde ifrat etme." Sh: 718

·"Bir derdin dermanı başka derde dert olur." Sh: 718

·"Zihniyet-i inhisar hubb-u nefisten geliyor." Sh: 719

·İslam aleminin hayatiyetini devam ettirmesi ittihata bağlı. Sh: 719

·"Meziyetin varsa hafa turabında kalsın, ta neşuünema bulsun." Sh: 720

·"İsraf sefahetin, sefahat sefaletin kapısıdır." Sh: 721

·Her musibette bir ciheti nimet var. Sh: 724

·"Büyük görünme, küçülürsün." Sh: 724

·"Kamillerde büyüklük mikyasıdır küçüklük, nakıslarda küçüklük mizanıdır büyüklük." sh: 724

·"Mimsiz medeniyet taife-i nisayı yuvalardan uçurmuş, hürmetleri de kırmış, mebzul metan yapmış Şer-i İslam onları Rahmeten davet eder eski yuvalarına." sh:727

·Üstad hazretleri Asrımızın bozulmaya çok elverişli olduğunu şu sözüyle anlatıyor: “Bunca esbab-ı ifsad, demir sebat kararı lazımdır ta dayansın." Sh. 727

·Üstada göre kadınların sosyal hayattaki serbestisi beşerde birden bire kötü ahlakın inhişafını sebebiyet vermiş. Sh: 727

·Üstad medeniyetin insanların ruhlarını hırçınlaştırdığını söylüyor. Sh: 727

·"İmanın rükunlarından birisinde hasıl olacak bir şüphe veya inkar dinin teferruatında yapılan lakaydlıktan pek çok defa daha felaketli ve zararlıdır." Zübeyir Gündüzalp sh:749

·"Taklidi bir iman, hususun bu zamandaki dalalet sapkınlık fırtınaları karşısında çabuk söner." Zübeyir Gündüzalp sh:749

·Zübeyir abi hakikatlerin anlaşılmasına mani bazı kötü hasretleri sayıyor ki, bu aynı zamanda Risale-i Nuru anlama önündeki engellerden bazılarını muhtevidir: "Benlik, gurur, ucub, enaniyet" vs. sh: 751

·Böyle dehşetli bir asırda insanın en büyük meselesi iman kurtarmak ve kaybetmek davasıdır. Sh: 752

·Zübeyir ağabey Risale-i Nur’da 3 esası şöyle sıralıyor:
1.Hakikat-i İslamiye
2.Şehameti İslamiye
3.İzzet-i İslamiye

·Zübeyir ağabey Türkçe ezan için “ o uydurma ezan” ifadesini kullanıyor. Sh:757

·"Hazreti Üstad Resulü Ekrem (sav) efendimizin Sünnet-i Seniyyesine tam iktida etmiştir." ZG.Sh:757

·Üstad, cihad ubudiyyet ve takvayı beraber yürütmüş, birini yaparken diğerini terk etmemiş. Sh:757

·Üstad “ Birkaç adamın imanını kurtarmak için cehenneme girmeye razıyım” demiştir. Sh:757

Üstad “ Bütün ahkam-ı şeriyye ve hakaik-i imaniyye aklidir. Akli olduğunu ispata hazırım” demiştir. Sh:764

Salih Okur
 
Üst