Kim cennetlik, kim cehennemlik belli mi?

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ

16.jpg


Mehmed Paksu


Sayın Hocam, bir yayında anne karnındaki bebeğin dünyadaki ve ahiretteki durumu; yani Cennet'e mi, Cehennem'e mi gideceği Allah tarafından bilinirmiş diye okudum. Şimdiye kadar yaptıklarımızla Cennet'e ve Cehennem'e gideceğimizi, yani bunun bizim elimizde olduğunu biliyordum. Kafam karıştı. Bu konuda beni aydınlatırsanız sevinirim. Saygılar. (İkbal Ayrancı.)

Sözünü ettiğiniz konunun aslı hadislerde yer alıyor. Bu meseleyi Peygamberimiz sahabilere anlatıyor. Daha sonra sahabilerin sorusu üzerine izah ediyor ve açıklığa kavuşturuyor.
Abdullah b. Amr b. As anlatıyor:
Resulullah (a.s.m), elinde iki kitap olduğu halde yanımıza geldi ve:
"Bu iki kitap nedir biliyor musunuz?" diye sordu.
Cevaben, "Hayır, ey Allah'ın Resûlü, bilmiyoruz ancak bildirmenizi istiyoruz!" dedik.
Bunun üzerine sağ elindekini gösterdi, "Bu Alemlerin Rabbinden gelmiş olan bir kitaptır. İçerisinde Cennet ehlinin isimleri mevcuttur. Hatta onların babalarının ve kabilelerinin isimleri de mevcuttur ve sonunda da icmal yapmıştır. Bunlara asla ne ilave yapılır ne onlardan eksiltmeye yer verilir. Hiç değişmeden ebedi olarak sabit kalır" buyurdular.
Sonra sol elindekini gösterdi, "Bu da Alemlerin Rabbinden bir kitaptır. Bunun içinde de ateş ehlinin isimleri, onların atalarının isimleri ve kabilelerinin isimleri vardır. En sonda da icmâllerini yapmıştır. Bunlara asla ne ziyade yapılır ne eksiltmeye yer verilir!" buyurdular.
Sahabiler sordu: "Öyleyse ey Allah'ın Resûlü, niye amel ediliyor? Mademki her şey önceden olmuş, bitmiş, yazılmış ve artık yazma işinden fariğ olunmuş (bir daha yapma gayreti de niye)?"
Resulullah şu cevabı verdi: "Siz amelinizle doğruyu ve istikameti arayın! İtidali koruyun, zira Cennetlik olan kimsenin ameli, Cennet ehlinin ameliyle sonlanır; daha önce ne çeşit amel yapmış olursa olsun. Aynı şekilde Cehennemlik olanın ameli de Cehennem ehlinin ameliyle sonlanır, hangi çeşit amel ile amel etmiş olursa olsun!"
Resulullah (a.s.m.) sonra elindeki kitapları bırakıp, elleriyle işaret ederek dedi ki:
"Rabbiniz kullardan artık fariğ oldu, bir kısmı Cennetlik, bir kısmı da Cehennemliktir."1
***
İnsanın dünyaya gelmeden önce Cennetlik mi, Cehennemlik mi olduğu kaderinde yazılı olması, Allah tarafından bilinmiş olması, o insanın iradesini ve tercihlerini elinden almıyor. Aklını zorlamıyor. O yöne gitmesini mecbur tutmuyor.
Ayette de açıkça ifade edildiği gibi, Allah insana iki yol göstermiş ve serbest bırakmıştır. İnsan hangi yolu tercih eder, giderse o yolun sonuna varır. Doğruyu ve istikameti tercih ederse, Cennet'e uygun davranışlarda bulunur, fakat yanlışı ve kötülüğü tercih ederse Cehennem'e götürecek işleri yapar.
Burada insanın ciddi bir imtihanla karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Şayet sınava hazırlanır, çalışırsa sonuç güzel gelir fakat tembellik eder çalışmazsa sonuç kötü gelir.
***
Aksi durum söz konusu olsaydı, bu imtihan meydanının açılmasına gerek kalmazdı. Yüce Allah, insanları yarattıktan sonra bir kısmını Cennet'e gönderseydi, bir kısmını da Cehennem'e yollasaydı, Cennet'e gidenler seslerini çıkarmazlardı ama Cehennemlikler hemen itiraza kalkışırdı.
Zaten hadiste de açıkça dile getirildiği gibi, insan nereye gidecekse, ona göre yaşar ve hayatı o şekilde sona erer. Dolayısıyla burada herhangi bir haksızlık söz konusu değildir.
1. Tirmizi, Kader: 8.
 
Üst