9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu ve bize kazandırdıkları

Þefkat_

Well-known member
9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumu ve bize kazandırdıkları
İstanbul, maddi ve manevi güzelliklerin yaşandığı güzel bir şehir. Bugünlerde bu güzel şehre, bir başka güzellik katan bir olay daha var. O da İstanbul İlim ve Kültür Vakfı tarafından düzenlenen 9. Uluslararası Bediüzzaman Sempozyumudur.
Sempozyuma gitmeden önce Eyüp Sultan Camiinde huşu ve ecdadın ruhaniyeti ile eda ettiğimiz çok lezzetli bir sabah namazının ardından orada medfun bulunan ve Üstadımızın çok kıymetli talebeleri olan ağabeylerimizin kabirlerini ziyaret ederek ayrı bir güzellik yaşadık. Sempozyuma aşk, şevk ve şarj olmuş bir vaziyette katıldık.
Ataköy’deki 20 bin kişilik Sinan Erdem Spor Salonunun hemen hemen dolması sempozyuma ilginin bir hayli fazla olduğunu gösterdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen Bediüzzaman sevdalıları onun eserlerinin ve fikirlerinin konuşulacağı sempozyumdaki konuşmaları sonuna kadar merakla dinlediler.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sn. Kadir Topbaş, Milli Eğitim eski Bakanı Sn. Hüseyin Çelik, Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Sn. Bülent Arınç ve Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez güzel birer konuşma yaptılar. Toplantıya katılamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen Hoca Efendi tarafından gönderilen telgraf mesajları okundu.
Konuşmaların samimi, içten, “Birileri acaba bir şey der mi?” endişesinden, takiyye ve kuru bir devlet söyleminden uzak oluşu hemen fark ediliyordu. Bunda bir müddet önce yapılan referandumun etkisi olduğu muhakkaktır. Bir anlık referandumdan “hayır” çıktığını düşünmek bu tezin sağlamasını yapmak için yeterli olacaktır.
“Referanduma götürülen maddeler faso fiso, göz boyanıyor, bize hiçbir şey kazandırmayacak” diyenlerin neler kazanıldığını ve daha neler kazanılacağını görmeleri açısından bu sempozyum bir milattır. Görüldüğü üzere vesayetin ortadan kalkması, insanları soğuk davranmaktan, fişlenme endişesinden ve ketum davranmaktan kurtarıyor. Yani içlerinden geldiği gibi kendi hür iradeleriyle endişesiz konuşmalarını sağlıyor.
Konuşmacıların Bediüzzaman’a “Üstad” demeleri, onu sahiplendiklerini gösterir. Risale-i Nurlardan birçok can alıcı pasajlara, “ağabey”, “abla” ve “kardeş” gibi ifadelere yer vermeleri samimiyetlerini göstermektedir. Özellikle Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in Risale-i Nurlar hakkında Diyanet İşleri Başkanlığınca 17 adet rapor düzenlenmiş olduğunu ve bunlardan hiç birisinde Risale-i Nur ve Bediüzzaman aleyhine bir tek kelime bile yazılmamış olduğunu söylemesi çok önemlidir.
Bunu, Bediüzzaman ve Risale-i Nur isimlerini duyduğunda hemen etrafına bakınarak gölgesinden korkar bir tavır takınan ya da bu isimleri evrak üzerinde gördüğünde “Aman başıma bir şey gelmesin.” diye hemen üzerini örten ve saklayan devlet memuru anlayışının artık yıkılmakta olduğunun işaretleri olarak görmek mümkündür. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in, makamından ve ünvanından olmak gibi bir endişe duymadan arşivlere girip araştırma yapmasından ve elde ettiği sonuçları da kamuoyu ile paylaşmasından tabii ne olabilir ki? Hürriyetin en güzel taraflarından birisi de bu değil midir? Bediüzzaman’ın hürriyeti için ekmeğinden bile vazgeçtiğini unutmamak gerekir.
Konuşmaların biraz uzun sürmesi nedeniyle sempozyumun asıl amacı olan ve çalışmalarıyla dünyanın dört bir yanından gelen bilim adamlarının sunumlarına birazcık perde olduğu hissine kapıldığımı da söyleyebilirim. Ama devlet ve hükümet kanadının böylesine cesur söylemlerine de hiç kuşkusuz çok ihtiyaç vardı. Bu belki de birçok şeyin açılmasına vesile olacaktır. Bilim adamları asıl çalışmalarını İstanbul WOW otelde sürdürecekleri için perdenin her zaman onlardan yana olacağı muhakkaktır.
Risale-i Nurların devlet ağzıyla aklanması ve itibarının iade edilmesi bir anlamda özür dilenmesi bizce çok büyük bir kazanımdır. Darısı Üstadın Risale-i Nurların Devlet/Diyanet eliyle basılarak dağıtılması arzusunun tahakkuk edeceği günleri görmeye inşaallah
Risale Haber
 

hubbuuhra

Well-known member
bu yazıyı okumak bile beni sevindirdi heyecanlandırdı keşke imkanım olsada canlı canlı görebilseydim Allah sizlerdende razı olsun. çok güzelll gerçekten :)
 
Üst