Konuşan Yalnız Hakikattır..

La-Tahzen

Well-known member
Konuşan Yalnız Hakikattır...

Allah'a binlerce şükürler olsun ki: Yirmisekiz senedir dini siyasete âlet ittihamı altında Kader-i İlâhî ihtiyarım haricinde dini, hiç bir şahsî şey'e âlet etmemek için beşerin zâlimâne eliyle mahz-ı adalet olarak beni tokatlıyor, îkaz ediyor. Sakın diyor, îman hakikatını kendi şahsına âlet yapma; tâ ki, îmana muhtaç o...lanlar anlasınlar ki, yalnız hakikat konuşuyor, nefsin evhamı, şeytanın desiseleri kalmasın, sussun.

İşte Nur Risaleleri'nin, büyük denizlerin büyük dalgaları gibi gönüller üzerinde husule getirdiği heyecanın kalblerde ve ruhlarda yaptığı te'sirin sırrı budur; başka bir şey değildir. Risale-i Nur'un bahsettiği hakikatlerin aynını binlerce âlimler yüzbinlerce kitaplar daha belîgane neşrettikleri halde yine küfr-ü mutlakı durduramıyorlar. Küfr-ü mutlakla mücadelede bu kadar ağır şerait altında Risale-i Nur bir derece muvaffak oluyorsa, bunun sırrı işte budur. Said yoktur; Said'in kudret ve ehliyeti de yoktur;
Konuşan yalnız hakikattır, hakikat-ı îmâniyedir.

Mâdem ki: Nûr-u hakikat, îmâna muhtaç gönüllerde te'sirini yapıyor.. bir Said değil, bin Said fedâ olsun. Yirmisekiz sene çektiğim ezâ ve cefalar, mâruz kaldığım işkenceler, katlandığım musibetler helâl olsun. Bana zulmedenlerin, beni kasaba kasaba dolaştıranların, hakaret edenlerin türlü türlü ithamlarla mahkûm etmek istiyenlerin, zindanlarda bana yer hazırlıyanların
hepsine hakkımı helâl ettim.

Âdil kadere de derim ki: Ben senin bu şefkatli tokatlarına müstahak idim. Yoksa, herkes gibi gayet meşru ve zararsız olan bir yol tutarak şahsımı düşünseydim, maddî mânevî füyuzat hislerimi feda etmeseydim, îman hizmetinde bu büyük mânevî kuvveti kaybedecektim. Ben, maddî ve mânevî her şey'imi feda ettim her musibete katlandım, her işkenceye sabrettim. Bu sayede, hakikat-ı îmaniyye her tarafa yayıldı. Bu sayede Nur mekteb-i irfanının yüzbinlerce belki de milyonlarca talebeleri yetişti. Artık bu yolda hizmet-i imaniyede onlar devam edeceklerdir; ve benim, maddî ve mânevî her şeyden feragat mesleğimden ayrılmayacaklardır; yalnız ve yalnız Allah rızası için çalışacaklardır.

Bize işkence edenler bilmiyerek, Kader-i İlâhî'nin sırlarına akıl erdiremiyerek hakikat-ı îmaniyenin inkişafına hizmet ettiler. Bizim vazifemiz onlar için yalnız hidayet temennisinden ibarettir. Ben çok hastayım; ne yazmağa ne söylemeğe tâkatim kalmadı; belki de bunlar son sözlerim olur. Medresetüzzehra'nın Risale-i Nur talebeleri bu vasiyetimi unutmasınlar.

Said Nursî
(Tarihçe-i Hayat - 686)


Not : Okuduğunuz yazı Üstadın üç sayfalık "Konuşan yalnız hakikattır" isimli lahikasının son kısmıdır.
 
Samimiyetimle derim ki; şu yazyı Risâle-i Nur'dan defaatle okudum ama bugünkü okuyuşum bambaşka idi.Okurken gözlerim yaşardı ve Muazzez Üstadımızın şu eşsiz tevazuu karşısında adeta eridiğimi hissettim.
Aman Allahım bu ne muhteşem ihlâs!!!!
Rabbim istifademizi artırsın
Paylaşımınız için Rabbim sizlerden razı ola...
 

La-Tahzen

Well-known member
Samimiyetimle derim ki; şu yazyı Risâle-i Nur'dan defaatle okudum ama bugünkü okuyuşum bambaşka idi.Okurken gözlerim yaşardı ve Muazzez Üstadımızın şu eşsiz tevazuu karşısında adeta eridiğimi hissettim.
Aman Allahım bu ne muhteşem ihlâs!!!!
Rabbim istifademizi artırsın
Paylaşımınız için Rabbim sizlerden razı ola...

amin.. bugün mütalaa ederken sizinle aynı fikriyata kapıldım ve paylaşmak istedim..Rabbim sizden de razı olsun inşallah..
 
Üst