Namaz içinde secdede nasıl dua edilir?

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Hocam benim size sorum olacaktı. Farz namazlarını kılarken herhangi bir rekâtta secdede iken "Subhane Rabbiye'l-âla"dan sonra dua etsek namazımız bozulur mu?
Secdede iken kulun Allah'a yakın olduğunu kitaplardan okumuştum. Farz ya da nafile namazlarda secdede dilediğimiz duayı yapabilir miyiz? (Nilüfer Topluca) Kulun Allah'a çok yakın olduğu bir an vardır. Bu an Peygamberimizin anlatımıyla secde anıdır. "Secdede çok dua edin. Dualarınız kabul olmaya layıktır" hadisi, secdede duanın önemini dile getiriyor.

Secdede üç kere "sübhâne Rabbiye'l-âlâ" tesbihini hepimiz biliyoruz ve zaten söylüyoruz. Bundan başka Peygamberimizin okuduğu ve okunmasını tavsiye ettiği tesbihler vardır. Meselâ, Hz. Aişe annemizin Peygamberimizden duyduğu şu tesbih çok kapsamlıdır:

"Subbûhun, Kuddûsün Rabbü'l-Melâiketi ve'r-Rûh (Meleklerin ve Cebrail'in Rabbi noksanlardan ve kötü şeylerden münezzehtir)" Hz. Aişe'nin naklettiği bir tesbih daha vardır: "Sübhânekâ'llâhümme, Rabbenâ ve bi-hamdike, Allâhüma'ğfirlî (Rabbimiz olan Allah'ım! Sana hamd ederek, Seni noksanlardan tenzih ederim. Allah'ım, beni bağışla.)" 5-6 kelimelik bu iki tesbih hem kısadır hem öğrenilmesi ve ezberlenmesi kolaydır.

Bu tesbihlerden başka Peygamberimizin secdede okuduğu tesbihler ve dualar da vardır. Hz. Ali'nin Peygamberimizden öğrendiği şöyle uzunca bir dua vardır:

"Allâhümme leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü, secede vechî lillezî halekahû ve savvarahu ve şakka sem'ahû ve basarahû, tebârekâllâhü ahsenü'l-hâlıkîn (Allah'ım! Sana secde ettim. Sana iman ettim. Sana boyun eğdim. Yüzüm, kendisini yaratana, kendisine şekil verene, kulağına ve gözüne duygu verene secde etti. Şekil verenlerin en güzeli olan Allah ne yüce olmuştur." Bir secde duası olarak yine Hz. Ali'nin rivayet ettiği bir hadis daha vardır: "Rabbi, innî zalemtü nefsî, fağfirli (Ey Rabbim! Ben nefsime yazık ettim, beni bağışla)"

Konu, secdede duanın artırılması olunca, diğer sahabilerin de Peygamberimizden duyup öğrendikleri daha farklı dualar vardır. Meselâ, Ebû Hüreyre Peygamberimizden şu duayı öğrendiğini anlatıyor: "Allahümma'ğfirlî zenbî, küllehû dikkahû ve cillehû ve evvelehû ve âhirahû ve alaniyetehû ve sırrahû (Allah'ım! Küçük büyük, önce sonra, açıkta gizlide işlediğim bütün günahlarımı bağışla.) Secde Allah'tan af dilenecek, bağışlanma talep edilecek, rahmetine ve mağfiretine yönelecek bir zaman dilimidir. Peygamberimiz bazı zamanlar saatler boyu secdede kalmış, gözyaşları secde yerini ıslatmış, ümmetinin, özellikle günahkâr ümmetinin bağışlanması için Allah'a niyazda bulunmuştur.

Bu arada kısa olmakla birlikte Ebû Said el-Hudrî, Peygamberimizin mübarek yüzünü secdeye koyduğu zaman şöyle bir dua okuduğunu naklediyor: "Allâhümme einnî alâ şükrike ve hüsni ibadetike (Allah'ım! Sana şükretmede ve Sana güzel bir şekilde ibadet etmede bana yardım eyle." Bir demet halinde verdiğimiz bu dualardan sonra, bu meselede mezhep imamlarımızın içtihadi görüşlerini de aktaralım.

Hanefi mezhebi, "farz namazlarda bilinen kısa tesbihten başka bir şey okunmamalı" derken, "diğer tesbih ve dualar sünnet namazlarda okunabilir" görüşünü dile getiriyor. Şâfii ve Malikî mezhebi âlimleri ise konuyu serbest bırakıyor ve secdede sınırsız bir şekilde her konuda dua etmenin müstehap olduğunu söylüyorlar. Buna göre, özellikle sünnet ve nafile namazlarda istendiği kadar, her konuda dua etmek mümkündür. 1

1. Nevevî, el-Ezkâr Tercümesi, 129-132; Zuhaylî, İslam Fıkhı Ansiklopedisi, 2:31-32.

Mehmet Paksu
 

mihrimah

Well-known member
Allah razı olsun...
İzninizle nacizane birşeyler eklemek istedim...

Hanefi mezhebine göre Hz. Peygamberden nakledilmiş olan rivayetlerin namazda okunabilmesi için, onun hadis kriterlerine göre en azından meshur hadis olması gereklidir. Meshur hadis ölcüsünden daha asagı seviyedeki rivayetler beser sözü olabilir, namazı ifsad eder düşüncesiyle kabul edilmemiştir.
Nitekim, sübhaneke içindeki ve celle senaüke kaydının (sadece cenaze namazında okunan kısım) farz namazlarda okunmamasının sebebi bu düsünce ve bu anlayıstır.

Diğer mezheplerin bu konuda böylesi bir düsüncesi yoktur. Onlar Allah Rasulü'nden menkul olduğu sekliyle namazda da, namaz haricinde de bunları okurlar. Bu cerceve içinde, hadisin ifadesiyle kulun Rabbisine en yakın oldugu mekan olan secdede, insan Efendimiz'in secdede okuduğunu bildigimiz duaları okuyabilir, hatta okumalıdır.

Okundugunda uzun süre alacak bu duaları insan yalnız basına namaz kıldııgnda okumalıdır.
Cemeate imam oldugunda(Farzlarda) okursa, cemaatte bir bıkkınlık hasıl edebilir, onların namaza karsı tavır almalarına sebep olabilir.
Halbuki bu ne Efendimiz (sas)in, ne de fıkıh alimlerinin tasvib ettigi bir seydir.

Nitekim imam oldugunda namazı uzunca kıldıran Muaz b. Cebele Allah Rasulü, "Sen fitne mi çıkarıyorsun?" demistir. Zaten kolaylastırınız, güçlestirmeyiniz beyanının sahibi olan bir Zattan baska türlü davranması da beklenemezdi.

Kaldı ki Efendimiz'in "Herhangi biriniz imam oldugunda namazı hafif kıldırsın çünkü arkasında zayıf, yaslı ve hasta olanlar vardır. Fakat kendi basına kıldıgında onu istediği kadar uzatsın." sözü meselemize bir açıklık kazandırmaktadır.

Netice itibariyle, secdede en az meshur hadis olmak sartıyla rivayet edilen duaları, insan yalnız basına namaz kıldığında okuyabilir,(Farz namazi harici olanlar) imam olduğunda bu duaları okumaması en dogrusudur...

Selam ve dua ile...
 
Üst