Kur'an'ı ezberlemek vazgeçilmez bir sevda

AhmeT_

Active member


Ramazan, Fatih, Abdullah, Mehmet Emin, Halil, Hamza ve İbrahim hafızlığa nasıl başladıklarını anlattı.

Kimi işini bırakıp kimi de kötü arkadaş çevresini terk ederek gelmiş. Sonunda gönüllerine düşen aşk, onları vazgeçemeyecekleri bir sevdayla karşı karşıya bırakmış.
Efendimiz'in (sas) "Ümmetimin en şereflileri Kur'ân'ı ezberleyenlerdir." hadisinin müjdesine mazhar olmak için gayret gösteren birçok Kur'an âşığı var. İki yıl süren hafızlık süreci sonunda hafızlar camilerde namaz kıldırıyor, mukabele okuyor, Kur'an öğretiyor. Kur'an'la hemdem gençlerden biri olan Ramazan Safa, mahallesinde berber olarak çalışırken hafızlığa çalışan arkadaşlarından etkilenmiş. Arkadaşlarının Kur'an'a olan sevdaları Ramazan'ın da gönlüne aşk düşürmüş. Öyle ki çalıştığı işi bırakıp 21 yaşında hafızlığa başlamış. Ailesi işi bırakmasına karşı çıkmış; ama o, azmin elinden bir şey kurtulamaz diyerek kararından vazgeçmemiş. Ramazan 1,5 senede hafızlığını tamamlamış. Bu süreçte hafta sonları berber olarak çalışmaya devam etmiş, ailesine de destek çıkmış. Tüm bu zorluklar karşısında o, "Şeytan o kadar çok vesvese veriyordu ki tüm bunları dua ile atlattım." diyor.
Fatih Karaca, "Bir tercihte bulunma zamanıydı. Önümde iki yol vardı." diyor. Karaca, hafız olmadan önce kendi ifadesiyle 'serseri' bir arkadaş ortamından çıkıp gelmiş. Arkadaş ortamını küfürlü, bıçaklı, sigara kullanan, büyük kavgalar çıkarıp ortalığı karıştıran büyük bir grup olarak anlatıyor. "Aralarından sıyrılmak kolay olmadı." diyen Fatih, futbol ve kickbokstan lisansını alıp civar bir ile çalışmaya gidecekken Diyanet görevlisi olan babasının "İstersen hafız ol!" teklifiyle karşılaşmış. İlk zamanlar bu teklife sıcak bakmamış. Hafızlığını 2 yılda bitiren Fatih, "İyi ki hafızlığa başlamışım. Eğer o gün hafızlığı tercih etmeseydim belki de o arkadaş ortamında akıbetim iyi olmayacaktı. Bir kavgada bıçaklanabilir, hapse düşebilirdim." diyerek bugünkü haline şükrediyor.
Abdullah Kavukçu'nun babası da Kur'an'ı okuması için göndermiş camiye. Bir de eklemiş: "Bak oğlum, çiftçi adamlarız biz. Kur'an'ı çabucak yüzünden okumayı öğren de gel." Abdullah ilk zamanlar kursa gitmeyi istememiş. Ama sonra Kur'an'ın gürül gürül okunduğu, ezberlendiği ortamı görünce, bu sefer de ayrılmak istememiş. Sonunda da babasının karşısına hafız olarak çıkmış.
Hamza Erdem de genç yaşına rağmen zorlu hafızlık eğitimini bitirenlerden. 17 yaşındaki Erdem, "Ben bir senede hafız olacağım, diye kendime hedef koydum ve hamdolsun başardım." diyor.
Mehmet Emin Deniz ise hafızlığını 1,5 senede tamamlayanlardan. İlk zamanlar çok zorlanmış. Hatta tatilde eğitimine ara verdiğinde bir daha devam etmemeyi bile düşünmüş. Fakat Kur'an'dan ayrı kalmak onu çok üzmüş ve gerisin geriye hafızlığa devam etmiş. Şimdi "Köyümün ilk hafızıyım." diyerek kendisiyle iftihar ediyor.
Halil Albayrak da yetenekli hafızlardan. Kısa sürede hafızlığını bitiren Halil, imam hatip liseleri arasında yapılan tiyatro yarışmasında aldığı rolle 2. olmuş. Din eğitiminin, diğer sosyal faaliyetleri engellemediğini söylerken, "Önemli olan, dünya için ahireti, ahiret için dünyayı terk etmemek." diyor. Gençlerin hafız olmak istemelerinde hafızlığın Allah katında çok önemli bir yer alıyor olması etkili olmuş. 17 yaşındaki İbrahim Gülderen'in de hafız olmasının ayrı bir sebebi var. Gülderen, "İnsanların hafız diye çağırılması hoşuma gidiyordu. Ben de merak ettim. Hafız oldum. Beni de artık hafız diye çağırıyorlar." şeklinde konuşuyor.


 
Üst