Dua nedir?

erzýncanlý

Active member
Dua nedir?

· Dua ibadetin özü, inanan insanın her an hakka yönelen sözüdür, yakarisidir.

· Dua ibadetin beynidir ya da iligidir

· Özlü ibadet istiyorsan duaya yönel ve duanın kabul olması için en yakın
yer secdedir.

· "Duanız olmasaydı ALLAH size neden değer verseydi" (Ayet)

· "ALLAHım, beni sana fakir olmakla zengin kil ve senden müstagni olmakla
fakirleştirme ya Rabbi." (Hadis)

· "Kullarım sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben onlara yakınım.İsteyenin istediğini kabul ederim. Artık bana yönelsinler, benden istesinler." (Bakara 186)

· "Kul, kötü bir istekte bulunmadığı, isteği aile bağını koparmaya yönelik
olmadığı ve acele olmadığı sürece duası kabul olur." (Hadis)

· "Dua ederken ümidi kesmeden sürekli istemek.
Kim ısrarlı olarak kapıyı çalarsa içeri girer." (Hadis)

· Duada kararlı ve ısrarlı olmak gerekir.

· "Rabbimiz, biz ve bizden önce imanla göçenleri de bağısla." (Ayet-i Kerime)

· İtikadın doğru olması, haramdan sakınmak ve ihlaslı olmak.

Duanın kabul olması için:
1. Duadan önce iyi iş yapmak.
2. Temiz olmak.
3. Abdestli olmak.
4. Kıbleye yönelmek.
5. Dua basında ALLAH'a hamdetmek, Resullullah'a salavat getirmek.
6. Elleri açıp yalvarmak.
7. Azaları hareketsiz sükun içinde ve boynu bükük, mütevazi,kalbi korku içinde olmalı.
8. Alçak sesle ve gizlice dua etmek.
9. Resulullahtan intikal eden, Kuran'da geçen dualarla niyaz etmek.
10. Resulu ve salih kulları vesile etmek.
11. Dua ederken kalbinden ne geliyorsa o şekilde dua etmek.
12. Kalbi başka düşünceden temizlemek.
13. Herkese dua etmek ve üç defa tekrarlamak.
14. Duanın kabulünün ümidi içinde olmak.
15. Kötü dilekte bulunmamak.
16. Salavat getirmek.

"Ey Rabbimiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi (Haktan)
saptırma. Bize kendi cânibinden bir rahmet ver. Süphesiz bağışı en çok
olan Sensin Sen."
 

mihrimah

Well-known member
· "Duanız olmasaydı ALLAH size neden değer verseydi" (Ayet)

Selamun aleykum

Yukarıda ki ayette ufak bir düzeltme gereği duydum haddim olmayarak affınıza sığınırım kardeş...

" (Resulum!) de ki: kulluk ve yalvarmanız olmasa, rabbim size ne diye değer versin?" Furkan 77. ayeti (başka bir açıdan farklı meallerde "Duanız yoksa ne ehemmiyetiniz var."..

Hakkınızı helal edin selam ve dua ile
 

Lebbeyk

Well-known member
Küçük kızın duası

Akşam üzeri küçük kızın odasından mırıltılar geldiğini duyan anne, kulağını iyice kapıya dayar.Henüz sadece bazı harfleri bilen 5 yaşındaki kızının ağzından anlamsız ancak içten, tuhaf fakat içten söylenen sesler duyar.İçeri girip baktığında,kızının bildiği harfleri ardarda ve düzensiz biçimde saygıyla tekrar ettiğini farkeder.Aynı sırada ellerini açıp gözlerini kapatmış olan kızı annesinin sessiz adımlarını farketmez.Anlaşılan o ki kızı uykuya dalmadan önce dua ediyordu.
Çocuğunun saçlarını nazikçe okşayarak sorar annesi:"Kızım sen bu duayı nerden öğrendin?" Küçük kız, kendinden emin bir eda ile cevap verir:"Bu duayı ben buldum!" "nasıl yani?" diye sorar annesi tekrar. Kız,"Bu gece tam olarak ne istiyeceğimi bilmiyorum.Şimdi ben sadece harfleri söylüyorum.Allah onları benim için sıraya dizecek,çünkü benim ne istiyeceğimi O zaten biliyor."
 

hadema

New member
İkinci kısım, lisân ile, kalb ile duâ etmektir; eli yetişmediği bir kısım metâlibi istemektir. Bunun en mühim ciheti, en güzel gâyesi, en tatlı meyvesi şudur ki: Duâ eden adam anlar ki, birisi var; onun hâtırât-ı kalbini işitir, her şeye eli yetişir, herbir arzusunu yerine getirebilir, aczine merhamet eder, fakrına meded eder.
İşte ey âciz insan ve ey fakir beşer! Duâ gibi hazîne-i rahmetin anahtarı ve tükenmez bir kuvvetin medârı olan bir vesîleyi elden bırakma. Ona yapış; âlâ-yı illiyyîn-i insaniyete çık. Bir sultan gibi, bütün kâinatın duâlarını kendi duân içine al, bir abd-i küllî ve bir vekil-i umumi gibi
b969.gif
de, kâinatın güzel bir takvîmi ol.
Sözler | Yirmi Üçüncü Söz | 288
 

hadema

New member
Hem, duâ bir ubûdiyettir; ubûdiyet ise, semerâtı uhreviyedir. Dünyevî maksadlar ise, o nevi duâ ve ibâdetin vakitleridir; o maksadlar, gâyeleri değil. Meselâ, yağmur namazı ve duâsı bir ibâdettir. Yağmursuzluk, o ibâdetin vaktidir; yoksa, o ibâdet ve o duâ, yağmuru getirmek için değildir. Eğer sırf o niyet ile olsa, o duâ, o ibâdet hâlis olmadığından, kabule lâyık olmaz.
 

SaYa

Well-known member
Bu gece tam olarak ne istiyeceğimi bilmiyorum.Şimdi ben sadece harfleri söylüyorum.Allah onları benim için sıraya dizecek,çünkü benim ne istiyeceğimi O zaten biliyor."


Rabbim bizi bunu anlayan kullarından eylesin.........

Allah razı olsun lebbeyk ...
 

duygu_bulut

Well-known member
Dua Rabbimizle irtibatımızdır..
dua imtihanlarımızda en büyük yardımcımızdır
dua kulluğun hatırlanması pişmanlığın lisanıdır...

paylaşım için teşekkürler.. :)
 
Duâların Esrârı

"Eğer sizin duanız olmazsa ne ise yararsınız ?" buyurmakta Yüce Mevla
Duanın gücünü hepimiz hayatımızda bir şekilde yaşamışızdır Büyüklerin eli öpüldüğünde onlardan dua istenir dua et yeter denilir Kiminin parası kiminin duası deyisinde de dikkat çekilmek istenen kelime Duadır Hayal bile edilemeyecek şeyleri gerçekleştiren, üzgün yüzlerin bile gülümsemesine sebep olan yine Duanın gücüdür Dua aslında yaratıcıyla olan bağlantının teyidi bir yerde ispatidir DUA yaptığın kadar kul, kabul edildiği kadar sevgilisindir Rabbin katında



Kuran'a Göre Dua

"Çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek" anlamlarına gelen dua, Kuran'a göre "kulun bütün benliğiyle Allah'a yönelmesi" ya da "gücü sınırlı ve sonlu bir varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz bir kudret karşısında acizliğini kabul ederek yardım dilemesi" şeklinde tanımlanmaktadır
Allah inancı olan her insanın çeşitli şekillerde dua ettiği bir gerçektir Ancak insanların oldukça büyük bir kısmı duayı, sadece darlık ve sıkıntı anında elden gelen tüm ihtimaller denendikten sonra Allah'ı hatırlamak şeklinde anlamaktadırlar Bu insanlar üzerlerindeki sıkıntı geçince bir sonraki darlık ve sıkıntı anına kadar Allah'ı unutur ve ondan bir şey talep etmeyi akıllarının ucundan dahi geçirmezler
İnsanların başka bir bölümünde de son derece hatalı bir dua anlayışı hüküm sürmektedir Bu insanlar için dua, küçük yaşlardan itibaren ailenin yaşlı bir ferdi tarafından öğretilen anlaşılmaz bazı sözlerdir İnsanların bu tür dualarında Allah'ın varlığı, birliği, büyüklüğü, kudreti, insanları sürekli olarak görüp-işittiği, dualara icabet edeceği fazla düşünülmez Önceden ezberlenmiş olan dua kalıpları tekrarlanır, durur Oysa kitabımızın da konusu olan, Allah'ın Kuran aracılığıyla insanlara duyurduğu dua çok farklıdır
Kuran'a göre dua etmek, Allah'a ulaşabilmenin en kolay yoludur Şimdi Allah'ın sıfatlarını bir düşünelim O, insana şah damarından daha yakın olan, herşeyi bilen, işitendir İnsanın içinden geçirdiği tek bir düşünce bile Allah'tan gizli kalmaz O halde samimi olarak Allah'tan bir istekte bulunmak için insanın sadece düşünmesi bile yetmektedir İşte Allah'a ulaşmak bu denli kolaydır
İnsan kulluk bilincinde olduğu sürece Allah Katında bir değer kazanabilir Bu yüzden insanın Allah'a yönelmesi, hataları konusunda Allah'a itirafta bulunması ve sadece Allah'tan yardım dilemesi gerekmektedir Bunun dışında bir davranış tarzı Allah'a karşı büyüklenmektir ki, Kuran'da bunun cezasının sonsuz cehennem olduğu bildirilir
Günümüz toplumlarında dikkat çeken bir gerçek, diğer birçok ibadet gibi duanın da terk edilmiş bir gelenek olarak düşünüldüğüdür Aslında bu düşüncenin gelişmesinin perde arkasında "Allah'tan bağımsız, kendi kendisine işleyen bir dünya" olabileceği telkini yatmaktadır İnsanların büyük bir kısmı ister istemez yaşantılarının başlangıcından sonuna kadar tüm olayların kendilerinin ve çevrelerindeki insanların kontrolünde cereyan eden olaylar olduğunu düşünürler Bu yüzden de ölümle burun buruna gelmeden ya da çok büyük bir felaketle karşılaşmadan Allah'a dua etme ihtiyacı duymazlar Oysa bu büyük bir yanılgıdır Bu yanılgıda öyle bir noktaya gelenler olur ki, bunlar duayı adeta geçmiş zamanlardan günümüze kadar ulaşmış bir sihir tekniği olarak algılarlar Halbuki dua, yaşamın geneline yayılacak başlıbaşına bir ibadettir
İnsanların tamamı duaya muhtaçtır Fakir ve zor şartlar altında yaşayan birinin zengin bir insana göre duaya daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünmek, dua konusunu temelinden yanlış anlamak demektir Maddi durumu iyi olan, hayatta tüm istediklerine kavuştuğunu düşünen bir insanın duaya ihtiyacı olmadığını düşünmek son derece hatalıdır Çünkü bu durumda dua etmenin tek sebebinin dünyevi arzuların tatmini olduğu anlamı çıkmaktadır Oysa müminler hem dünya hayatları için, hem de ahiretleri için dua ederler Dua beraberinde tevekkülü de getirir Dua eden insan, karşısına çıkabilecek zor ya da kolay her türlü durumu, tüm olayları, kainatın Yaratıcısı ve Hakimi olan Allah'ın takdirine bırakmış demektir Bir problemi çözmenin ya da önlemenin bütün yollarının evrendeki tüm kudretin sahibi olan Allah'a dayandığını bilmek, tüm işleri ona havale etmek ve sadece ona dua etmek, mümin için bir ferahlık ve güven kaynağıdır
 

AMİNE

Well-known member
Allahım! Bizi, dünyada Senin muhabbetinle ve bizi Sana ve Senin emrettiğin şekilde istikamete yaklaştıracak şeylerin muhabbetiyle, âhirette de rahmetin ve rüyetinle rızıklandır.

İlâhî! Sen benim Rabbimsin, ben Senin kulunum. Sen Hâlıksın, ben mahlûkum. Sen Rezzaksın, ben merzûkum. Sen Mâliksin, ben memlûküm. Sen Azizsin, ben zelîlim. Sen Ganîsin, ben fakirim. Sen Hayysın, ben meyyitim. Sen Bâkîsin, ben fâniyim. Sen Kerîmsin, ben leîmim. Sen Muhsinsin, ben âsiyim. Sen Gafûrsun, ben günahkârım. Sen Azîmsin, ben hakîrim. Sen Kavîsin, ben zayıfım. Sen Mutîsin, ben dilenciyim. Sen Emînsin, ben korkudayım. Sen Cevâdsın, ben muhtacım. Sen Mücîbsin, ben duacıyım. Sen Şâfîsin, ben hastayım.

Sen benim günahlarımı mağfiret et. Beni cezalandırma. Hastalıklarıma şifa ver, yâ Allah, yâ Kâfi, yâ Rabbi, yâ Vâfî, yâ Rahîm, yâ Şâfî, yâ Kerîm, ya Muâfî. Benim bütün günahlarımı bağışla. Benim bütün dertlerime âfiyet ver. Beni ebediyen rızâna mazhar et. Rahmetinle, ey Erhamürrâhimîn.
 
Üst