müslüman olmanın şükrü nasıl yapılır?

yansýma

Member
üçüncü sözün sonundaki

Öyle ise biz daima “Elhamdü lillâhi ale’t-tâati ve’t-tevfîk” demeliyiz ve Müslüman olduğumuza şükretmeliyiz

ifadesinde,
her nimetin şükrü kendi cinsindendir tabirini nazara alırsak, müslüman olmanın şükrü nasıl eda edilir?
 

akna

Well-known member
… Malumdur ki zararsız yol, zararlı yola tercih edilir, hatta on ihtimalden bir ihtimal ile olsa da tercih edilir. Mesleğimiz olan KULLUK yolu, zararsız olmakla beraber, onda dokuz ihtimalle** ebedi saadet hazinesi kazandırır. İnsanı günaha sevk eden sefahet yolu ise (hatta o yolda olanların itiraflarıyla) yayar getirmediği gibi, onda dokuz ihtimal ile ebedi sıkıntıyı ve helaketi getirir. Bu durum İslam alimlerinin, güvenilir insanların, sayısız müşahede ve ihtisas ehlinin şahitliği ile sabittir.
Sonuç olarak, Ahiret gibi dünya saadeti dahi ibadette ve Allah'a asker olmaktadır.
Öyle ise biz daima “Elhamdü lillâhi ale’t-tâati ve’t-tevfîk” “Bize taat ve muvaffakiyet nasip eden Allah cc’ye hamd olsun” demeliyiz ve Müslüman olduğumuza şükretmeliyiz… (3. Söz’den)

Rabbim cc elhamdülillah İslam ile şereflendirmiş bizleri. Peki İslam dini bize neyi emrediyor, kulluğu. Peki insan tanımadığı bir Zat’a nasıl kul olabilir? Asıl nimet bence burada devreye giriyor. Marifetullah ve onun getirdiği Muhabbetullah’tan daha büyük nimet göremiyorum. Sahip olduğumuz ya da olmaya çalıştığımız bu nimetlerin şükrünü nasıl yapabiliriz? Baktığımız her şeyde Allah cc'yu görerek, her an huzurunda olduğumuzu bilerek ve bu doğrultuda yaşayarak inşaAllah. İşte buna KULLUK VAZİFESİ diyoruz. Yani vazifemizi en doğru şekilde yaparak bu şükrü eda edebiliriz.

Üstad mesleğimiz olan kulluk yolunun zararsız olduğunu ve riya karışmaz ise şayet, ebedi saadet ile sonuçlanacağını bildirmiş. Duada geçen taat ve muvaffakiyet ile bu anlatılmak isteniyor sanırım.
Kulluk mesleğimizin gerektirdiği gibi, takva üzere yaşarsak, ibadetlerimizde tadil-i erkanı esas tutarsak ebedi saadet hazinesine kavuşabiliriz bi iznillah.
Ama yine 3. söz’deki temsilde geçen nefsine uyan asker olur, emir ve yasak dinlemeksizin, heveslerimizin ve arzularımızın peşinden koşar isyankarlık ve nankörlük edersek yukarıda geçen sefahet yoluna girer, ebedi sıkıntı ve mahvoluşa müptela oluruz.
Yani ibadet etmekle, bize verilen kulluk vazifemizi doğru yapmakla sadece ahirette değil, dünyada da saadeti elde edebiliriz inşaAllah.



** “Hatta, kulluk muhakkak ebedi saadeti kazandırır, neden on da on değilde on da dokuz denilmiş? On da birlik pay ne için?” diye soranlara bazı büyüklerimiz “RİYA göz önüne alınmış” derler.
 
Üst