tesettür başı örtmekden ibaret değildir

La-Tahzen

Well-known member
Tesettür başı örtmekten ibaret değildir

Kuralsızlık, ölçüsüzlük, kural tanımazlık ne kadar kötü bir şey... Kurallar insanlar içindir; insanların rahat ve huzuru içindir. Özgürlük için insanlar bu huzuru tepiyorlar. Halbuki tam bir özgürlük yoktur insan için. Tam özgürlük insanlarda değil hayvanlarda vardır.
Günümüz insanı hem inancından hem de serbest yaşayışından vazgeçmek istemiyor. Halbuki din, inanç bir kurallar manzumesinden ibarettir. Kişinin her istediğini yapması hem de inançlı kalması mümkün değildir. Çünkü inandığı gibi yaşamayan kimse, bir müddet sonra yaşadığı gibi inanmaya başlar. Yaptıklarını din olarak görmeye başlar. En azından yaptıklarını meşru görür, din dışı görmez. Bu da inançlı bir kimseye kötülük olarak yeter.
Son yıllarda, kadınların giyim kuşamında, kılık kıyafetinde bir curcuna yaşanıyor... Kapalısı da açığı da ne yapacağını şaşırmış bir halde. Ölçüsüzlük hat safhada. Açığına bakıyorsun, neresini açacağını şaşırmış; kimisinin bir omuzu açık diğeri kapalı, kimisi göbeğini açmış kimisi sırtını...
Açığı tercihini yapmış. Kapalı kadın da tercihini yapmış; ancak inançlı kadın yaptığı tercihin şuurunda değil. Çünkü:

KAPALI FAKAT...
Kadın kapalı, eşarplı, parlak, desenli pardösüsünün etekleri yerleri süpürüyor fakat, öyle daracık ki bütün vücüd hatları ortada. Sokakta öyle tak tak...yürüyüşü var ki, arkadan uygun adımlı bir asker geliyor zannediyorsun.
Kadın kapalı fakat, sokağa çıkarkan öyle parfüm sürünüyor ki, daha beş metreden kokusunu alıyorsunuz. Kendisi asarsörden çıkıyor fakat kokusu ancak yarım saat sonra asansörü terk ediyor. Hele sokakta; sigara içmeleri, cak cak sakız çiğnemeleri, yalayarak dondurma yemeleri çirkin bir manzara.
Kadın kapalı fakat yolda, parkta, markette hemcinsleri ile karşılaştıklarında ses desibeli ölçüsüz, sanki evde kendi aralarında konuşuyorlarmış gibi rahat, kahkahalar, gülmeler, şakalaşmalar. Son model arabalarla fink atmalar. Okumuşluğun, kariyer sahibi olmanın verdiği cesaretle evde dikleşmeler.
Kadın kapalı hatta çarşaflı, yüzü bile zor görünüyor fakat neredeyse on parmağından on yüzük, kolundaki bileziklerin şangırtısı on metreden işitiliyor. Alışverişte para ödemelerinde bileziklerin, yüzüklerin parıltısı kasiyerin yüzünü aydınlatıyor.
Kadın başını kapatmış fakat, gerdanı açık, altın kolyesi parlıyor; kolları açık, daracık kot pantolonu ile vücut hatları ortada. İş yerlerindeki helalarda kadın bölümünü göstermek için kullanılan etekli kadın resmini kaldırmak lazım; çünkü artık etekli kadın kalmadı herkes pantolonlu!..
Kadın kapalı fakat, eşarbı, güneş gözlüğü bilmem ne marka, makyajı, zarafeti, şıklığı bir numara. Elbisesi renk cümbüşü, yüz metre ileriden ben buradayım diye parlıyor. Belki de açık olsa bu kadar dikkati çekmeyecek, cazip olmayacak.
Kadın kapalı, yaşlı başlı; o TV senin bu TV benim dolaşıyor; yaşlarına bakmadan gittikleri TV’lerde çifte telli oynamaktan da geri kalmıyorlar.
Kadın kapalı, fakat sokaktaki yürüyüşü, edası, salına salına yürüyüşü ve süsüyle, giyinişiyle ben buradayım diye bas bas bağırıyor. Genç kız kapanmış fakat, parkta erkek arkadaşı ile sarmaş dolaş.
Kadın kapalı fakat, evinde, kocasına, ana babasına göstermediği kibarlığı, inceleği, nazikliği sokaktaki erkeğe fazlasıyla gösteriyor. Halbuki tam tersi olması lazım, evde nazik kibar, dışarıda ciddi ve sert.
Tesettürün esasları: Örtülecek yerleri örtmek, vücut hatlarını belli etmemek, sade olmak, dikkati çekecek renk ve tarzda olmamak. Zaruretsiz sesini duyurmamak.

“ÖRTÜLÜ OLAN ÇIPLAKLAR!..”
Bu ölçülere uymayanlar için Peygamber Efendimiz “Örtülü olan çıplaklar“ ifadesini kullanmaktadır. Tesettürün, giyinmenin bir hikmeti, gayesi vardır. Bunun başında da; kadının teşhir edilmemesi, gözden ırak olması, zaruret olmadıkça sesini duyurmaması, erkeklerin arasına karışmaması, sokağa çıktığında giyinişinin sade olması, dikkati celbedici giyim ve hareketler içinde bulunmaması, tahrik edici olmaması... gerekir.
Nitekim Tergib’te bildirildiğine göre: Hz. Fâtıma’ya sorarlar: “Kadınlar için en iyi olan nedir?” cevâbında, “Yabancı erkeklerden uzak durmalarıdır” buyurur.
Âişe validemize, kadın sokağa çıkmak zorunda kaldığında nasıl olmalı diye sorulduğunda; başörtüsünün üstüne eski bir örtü almalı, belini büküp yeni elbise giymemelidir. Konuşmasının düzgün olmaması için ağzına bakla gibi bir şey koymalıdır, buyurur.



 
Üst