Yanardağ ve Duhan Suresi
10. Ey Muhammed! Göklerin herkesin görebileceği yoğun bir dumanı getireceği gün, onlara gelecek azabı bekle. İbn Mes'ûd şöyle der: Kureyş, Peygamber (a.s.)'e isyan edince o, da beddua ederek şöyle dedi: Allah'ım! Mudar'a baskını şiddetlendir. Onlara, Yusuf (a.s.) seneleri gibi kıtlık seneleri ver. Bunun üzerine sıkıntıya düştüler de sonunda Iâşe yediler. Göklerle yer arasını kaplayan dumanın yoğunluğun dan dolayı, kişi kardeşiyle konuşur, sesini duyar, fakat onu göremezdi. Daha sonra İbn Mes'ûd şöyle dedi: Beş şey gelip geçmiştir: Duhân (duman), Rûm (Rumların İranlılar'a galip gelmesi), Kamer (ayın yarılması), Batşe (şiddet le yakalanıp cezalandırılma) ve Lizâm (azap ile helak olma).[20] İbn Abbâs da şöyle der: Duhân geçmemiştir.Bilakis o, kıyamet alâmetlerindendir. Kıyamet kopmadan az önce gelecektir. Ondan mü'mine nezle gibi bir şey gelecektir. Bu duman kâfir ve münafıkların başlarını pişirecek. Neticede herbirinin başı kızarmış baş gibi olacak ve sarhoş gibi olacaklardır. O zaman, duman içlerine dolacak; burun, kulak ve dübüründen çıkacaktır.[21]
11. Bu duman, Kureyş kâfirlerini her taraftan kuşatır ve Örter. Bu duman onlara geldiğinde, "Bu, elem verici bir azaptır" derler"
Bu iki ayetin Tefsirleri
İmam İskender Ali Mihr : Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle.
Diyanet İşleri : Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık gözetle gökyüzünden apaçık, gözle görünür bir dumanın geleceği günü.
Adem Uğur : Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle.
Ali Bulaç : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Fizilal-il Kuran : Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
Gültekin Onan : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Hasan Basri Çantay : O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
İbni Kesir : Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
Muhammed Esed : Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle,
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
Şaban Piriş : Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle.
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ümit Şimşek : Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.
İmam İskender Ali Mihr : (O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu, elîm bir azaptır.
Diyanet İşleri : (O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap.
Adem Uğur : Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.
Ali Bulaç : (Bu duman) insanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.
Ali Fikri Yavuz : Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acıklı bir azabdır.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azâbdır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ki insanları saracaktır; bu acı bir azaptır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Fizilal-il Kuran : Duman, insanları bürüyecektir. Bu, acı bir azabtır.
Gültekin Onan : (Bu duman) insanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.
Hasan Basri Çantay : (Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler).
İbni Kesir : İnsanları bürüyecektir. Bu; elim bir azabdır.
Muhammed Esed : bütün insanlığı sarıp kuşatan (ve günahkarları) "Bu azap ne acı!" (diye feryad ettiren ve)
Ömer Nasuhi Bilmen : İnsanları saracaktır. Bu, bir acıklı azabtır.
Şaban Piriş : İnsanları bürür. Bu, acı bir azaptır.
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : (Duman) İnsanları sarar. Bu, acı bir azâbdır.
Tefhim-ul Kuran : (Bu duman) İnsanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azabtır.
Ümit Şimşek : O duman insanları kaplar. İşte bu acı bir azaptır.
Avrupa'yı felç eden yanardağ
İzlanda'da geçen ay patlayan yanardağda ikinci bir patlama oldu. Patlama sonrası oluşan kül Avrupa'nın hava trafiğini felç etti.
http://vanasyanur.net/haberdetay.asp?ID=2872
Bu yanardağ bana hep Kıaymetin yakın olduğunu hatırlatıyordu küçük bir araştırma yaptım. Yorumu sizlere bırakıyorum.
10. Ey Muhammed! Göklerin herkesin görebileceği yoğun bir dumanı getireceği gün, onlara gelecek azabı bekle. İbn Mes'ûd şöyle der: Kureyş, Peygamber (a.s.)'e isyan edince o, da beddua ederek şöyle dedi: Allah'ım! Mudar'a baskını şiddetlendir. Onlara, Yusuf (a.s.) seneleri gibi kıtlık seneleri ver. Bunun üzerine sıkıntıya düştüler de sonunda Iâşe yediler. Göklerle yer arasını kaplayan dumanın yoğunluğun dan dolayı, kişi kardeşiyle konuşur, sesini duyar, fakat onu göremezdi. Daha sonra İbn Mes'ûd şöyle dedi: Beş şey gelip geçmiştir: Duhân (duman), Rûm (Rumların İranlılar'a galip gelmesi), Kamer (ayın yarılması), Batşe (şiddet le yakalanıp cezalandırılma) ve Lizâm (azap ile helak olma).[20] İbn Abbâs da şöyle der: Duhân geçmemiştir.Bilakis o, kıyamet alâmetlerindendir. Kıyamet kopmadan az önce gelecektir. Ondan mü'mine nezle gibi bir şey gelecektir. Bu duman kâfir ve münafıkların başlarını pişirecek. Neticede herbirinin başı kızarmış baş gibi olacak ve sarhoş gibi olacaklardır. O zaman, duman içlerine dolacak; burun, kulak ve dübüründen çıkacaktır.[21]
11. Bu duman, Kureyş kâfirlerini her taraftan kuşatır ve Örter. Bu duman onlara geldiğinde, "Bu, elem verici bir azaptır" derler"
Bu iki ayetin Tefsirleri
İmam İskender Ali Mihr : Artık göğün, apaçık duman (fitne) getireceği günü gözle.
Diyanet İşleri : Göğün açık bir duman getireceği günü bekle.
Abdulbaki Gölpınarlı : Artık gözetle gökyüzünden apaçık, gözle görünür bir dumanın geleceği günü.
Adem Uğur : Şimdi sen, göğün, açık bir duman çıkaracağı günü gözetle.
Ali Bulaç : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ali Fikri Yavuz : O halde (Ey Rasûlüm), semanın aşikâre bir duman (kıtlık ve açlık) getireceği (azab) gününü gözle.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.
Elmalılı Hamdi Yazır : O halde gözet o Semânın açık bir duman ile geleceği günü
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : O halde o göğün açık bir duman ile geleceği günü gözetle
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Fizilal-il Kuran : Göğün gözle görülür bir duman getireceği günü gözetle.
Gültekin Onan : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Hasan Basri Çantay : O halde semânın apâşikâr bir duman getireceği günü gözetle (Habîbim).
İbni Kesir : Öyleyse sen gözle. Göğün açıkça bir duman çıkaracağı gün;
Muhammed Esed : Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle,
Ömer Nasuhi Bilmen : (9-10) Fakat onlar, şekk içinde oynarlar. Artık gözet bir günü ki, gök, bir apaçık duman ile gelecektir.
Şaban Piriş : Göğün apaçık bir duman getireceği günü gözle!
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : Göğün, açık bir duman getireceği günü gözetle.
Tefhim-ul Kuran : Öyleyse sen, göğün açıkça bir duman getireceği günü gözle;
Ümit Şimşek : Sen göğün aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle.
Yaşar Nuri Öztürk : Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.
İmam İskender Ali Mihr : (O fitne ki) insanları (insanların büyük kısmını) sarmıştır. İşte bu, elîm bir azaptır.
Diyanet İşleri : (O duman) insanları bürür. Bu, elem dolu bir azaptır.
Abdulbaki Gölpınarlı : Bütün insanlara yayılır, budur elemli azap.
Adem Uğur : Duman insanları bürüyecektir. Bu, elem verici bir azaptır.
Ali Bulaç : (Bu duman) insanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.
Ali Fikri Yavuz : Öyle bir duman ki, bütün insanları saracaktır. Bu acıklı bir azabdır.
Bekir Sadak : (10-11) GOgun, insanlari buruyecek ve gozle gorulecek bir duman cikaracagi gunu bekle; bu, can yakan bir azabdir.
Celal Yıldırım : (10-11) (Ey Peygamber!) Artık göğün, insanları saracağı bir dumanla geleceği günü gözetle. Bu elem verici bir azâbdır.
Diyanet İşleri (eski) : (10-11) Göğün, insanları bürüyecek ve gözle görülecek bir duman çıkaracağı günü bekle; bu, can yakan bir azabdır.
Diyanet Vakfi : (10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.
Edip Yüksel : İnsanları çepeçevre saracaktır; bu acı bir azaptır.
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki nâsı saracaktır, bu bir elîm azâbdır
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : ki insanları saracaktır; bu acı bir azaptır.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : (10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.
Fizilal-il Kuran : Duman, insanları bürüyecektir. Bu, acı bir azabtır.
Gültekin Onan : (Bu duman) insanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acı bir azabtır.
Hasan Basri Çantay : (Öyle bir duman ki bütün) insanları saracakdır o. «Bu, pek yaman bir azâb» (diyecekler).
İbni Kesir : İnsanları bürüyecektir. Bu; elim bir azabdır.
Muhammed Esed : bütün insanlığı sarıp kuşatan (ve günahkarları) "Bu azap ne acı!" (diye feryad ettiren ve)
Ömer Nasuhi Bilmen : İnsanları saracaktır. Bu, bir acıklı azabtır.
Şaban Piriş : İnsanları bürür. Bu, acı bir azaptır.
Suat Yıldırım : (10-11) O halde sen göğün, bütün insanları saracak olan aşikâr bir duman çıkaracağı günü gözle. Bu, gayet acı bir azaptır.
Süleyman Ateş : (Duman) İnsanları sarar. Bu, acı bir azâbdır.
Tefhim-ul Kuran : (Bu duman) İnsanları sarıp kuşatıverir. İşte bu, acıklı bir azabtır.
Ümit Şimşek : O duman insanları kaplar. İşte bu acı bir azaptır.
Avrupa'yı felç eden yanardağ
İzlanda'da geçen ay patlayan yanardağda ikinci bir patlama oldu. Patlama sonrası oluşan kül Avrupa'nın hava trafiğini felç etti.
http://vanasyanur.net/haberdetay.asp?ID=2872
Bu yanardağ bana hep Kıaymetin yakın olduğunu hatırlatıyordu küçük bir araştırma yaptım. Yorumu sizlere bırakıyorum.