*Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanıştıran-

OrhanCAN

Active member
-Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA) tanıştıran kişi-

Şeyh Mustafa (Hacı Hafız Mustafa Üstün) (RA)

"Üçüncü Mektub'un üçüncü bölümünde, Üstad (RA), Şeyh Mustafa (RA) ismindeki zata selâm söylemekte ve yazdığı Kader Risalesi'nden dolayı memnuniyetini ifade etmektedir.

Şeyh Mustafa (RA), Hulûsi Beyi (RA) Üstada (RA) götüren zattı.


Hulûsi Bey (RA):

"l929 yılı baharında Barla'ya gittim. Beni götüren, Mustafa isimli mübarek bir insandı" diyerek Üstada nasıl gittiklerini anlatmaktadır.

Merhum Hulûsi Yahyagil Ağabeyimi (RA) son ziyaretlerimde Şeyh Mustafa ile nasıl tanıştıklarını sorduğumda, evlerinin komşu olduğunu, böylece tanıştıklarını, ilk risaleyi onda gördüğünü, Üstadı (RA) kendisine tavsiye eden ve götüren kişinin Şeyh Mustafa (RA) olduğunu söylemişti.

Barla Lâhikası'nda Hulûsi Beye yazılan bir mektupta Üstad (RA), Şeyh Mustafa'dan şöyle bahsetmektedir:

"Şeyh Mustafa'ya benim tarafından geçmiş olsun de ve şu hikâyeyi ona söyle:

"Eskide iki ciddî ahiret kardeşleri var imiş. Biri hasta düşer, ötekisi ziyaretine gitti. Dua eder, hasta iyi olmaz. 'Öyle ise sen kalk, ben yatacağım' demiş. Hasta kalkmış, onun yerine hasta olarak yatmış. Her ne ise...

Demek Şeyh Mustafa ile kardeşliğimiz ciddîleşmiş ki, ben hastalığına dua ettim, kabul olmadı. Fakat birkaç gün devamı mukader olan hastalığının bir parçası bana verildi. İnşaallah ona bir parça hiffet gelmiştir."

Hacı Hafız Mustafa Üstün'e, " hacı Aziz, Şeyh Mustafa, Aziz'in Mustafa" da denilmektedir.


Eğirdir'de Hacı ibrahim'in oğlu olarak l890 yılında dünyaya gelmişti. Yine Eğirdir'de l959'un Aralık ayında vefat etti.
Altı yaşında hafız olmuştu. Çok istedikleri halde Diyanetten resmî bir vazife alamadı.

Şeyh Mustafa İstiklâl Harbinde şarapnel yarası almıştı. Kardeşi de Birinci Cihan Harbinde şehit düşmüştü.

Bir gün hanımına eziyet ettiği vakitte Salih ismindeki Nur talebesi kendisine Üstadın (RA) selâmını getirmiş ve hanıma eziyet etmemesini bildirmişti.

Hulûsi Bey meczup hallerinden dolayı birgün Üstadın

"Meczup Mustafa'yı atmak istedim. Sonra ihtar edildi: 'Buna acı, çünkü hale mağlûptur" dediğini ifade etmektedir.

Ehl-i ilim, ehl-i keramet ve ehl-i hal olan Şeyh Mustafa gazi maaşını almayı da istememişti. Keramet hallerinden Cuma namazına yarım saat kala iki-üç saatlik mevkilerde ayrı ayrı cumada görenler olmuştu.

l959 sonlarında Akpınar köyünden aşağıya doğru inerken düşüp vefat etti.

Hacı Hafız Mustafa Üstün'ün annesi aslen Denizli'nin Çalkazâsındandı. Hulûsi Beyi Üstada götüren bu veli zat, 26 Ağustos l922'den on iki gün önce, İzmir'den harp cephesinden anasına zafer müjdesini bildirmiştir.
 

OrhanCAN

Active member
Cevap: *Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanışt

Üstad (RA) Hazretlerinin Eğirdir - Isparta talebelerinden olup lakabı şeyhdir..Tasavvufi manada şeyhlikle bağlantısı yoktur..


Yarı meczup bir hayat sürdüğü görülmüş ve birçok kerametleri vardır..


Mahallemiz sakinlerinden olan Hafız Mustafa Azizi Üstün Ağabeyimizin (RA) bazı hal-lerini zaman zaman aktarmaya çalışacağım inşaallah..
 

OrhanCAN

Active member
Cevap: *Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanışt

Eğirdir ilçesinde ismi çok bilinen ve duyulan bir nur talebesidir... kendileri lakap olarak Hacı Aziz veya kısaca Hacez diye anılırdı.. ve hatta kerametleri zahir ve tayy-ı meka ve bast-ı zaman hallerinden dolayı deyim'i de çıkmıştır.. başta ilçede ve yakın köylerde

**Hacez gibi yerinde duramaz**

** bir bakarsın şurda bir bakarsın burda**

diye konuşularak anılmaktadır..

Hacı Aziz Abimizi (RA) Şahsım adına görmüş değilim ama yakın bir dostundan hatıralarını dinledikçe kendisini daha iyi tanıdım sayılır..

bunlardan birini kısaca anlatayım müsadelerinizle:

Üstad (RA) HAzretleri Eğirdire geldiğinde Ulu camide namaz kılar ve namazdan sonra ilçe halkıyla camiden çıkasıya kadar tebrik- el öpme ve merhabalaşır..

Bu arada Hacı Aziz Abimiz de yakınına gelmek ister ama halk çevresinde olduğu için yaklaşamaz ve birden haykırır..

- O Kürdün elini öpmek için sıraya girmişsiniz, başkasına bulamadınız mı? (ev-kema kal)

herkez o yöne döner ve Üstad (RA) Hazretleriyle arasında bir koridor açılır... koşarak Üstadın elinden defalarca öper..

Üstad hazretleri de:

Hacı Aziz, yine yaptın yapacağını der ... ve kucaklaşırlar...
 

OrhanCAN

Active member
Cevap: *Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanışt

Hacı Mustafa Üstün (RA) Abimiz devamlı tepelik ve zirve noktalara çıkmaya çok severmiş.. hem tefekkür açısından ve hem de kurbiyet için herhalde..

En çok da (vefat ettiği) Akpınar köyüne gider, bazı namazlarını bu köyde kılar dağlarda da tesbih-zikir ve evrad-u ezkarını yaparmış..

Bir gün dedem atla köye giderken yolda karşılaşmış..

**Hacı Aziz Abi atıma atla köye götüreyim demiş..

Hacı Aziz Abimiz teşekkür etmiş ve yürümeye devam etmiş.. dedem atla yaklaşık 2500 metre yol ve 250-300 metre yükseklikteki köye kan-ter içinde atla ulaştığında ne görsün... Hacı Aziz kendisinden önce gelmiş ve çocuklara şeker dağıtıyormuş..

annemden bizzatihi dinlediğim bu yaşanmış olay hayla daha aklımdan çıkmaz..zamanla devam etmek üzere inşaallah..
 

OrhanCAN

Active member
Cevap: *Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanışt

Muhterem Hulusi Abimizin (RA) rüyasında gördüğü sarıklı genç olayı ve Hacı Aziz Abimiz..


Bir rüya: Sarıklı genç

"Yine bir gün Eğridir'de bulunduğum zaman, rüyada sarıklı bir genç gördüm. Bu genç beni ilk defa, Hz. Üstad'a götüren meczup lâkıplı Mustafa Efendi idi. Ona Şeyh veya Hafız Mustafa da denirdi.

Rüyada gördüğüm sarıklı genç şeklen o idi. Fakat ne bıyığı ve ne de sakalı vardı. Hafız Mustafa, çocuk meşrebinde birisi idi.

Risale-i Nur'un ilk Küçük Sözler'ini l928'de onda görmüştüm. Daha o zaman Üstad Hazretleriyle de muarefemiz yoktu. Gayet intizamsız bir yazı ile yazılmış ilk risaleyi onda görmüştüm. Müsvedde halindeydi.

"Rüyada, elinde leblebi tablası vardı. Fakat içinde leblebi gayet azdı. Ben leblebiden almak için elimi attım. O zaman leblebi tabağı doldu, taştı.
 

OrhanCAN

Active member
Cevap: *Hacı Hafız Mustafa Üstün(ra), -Hulusi Beyi (RA) Üstad'la (RA)tanışt

Hacı hafız Aziz Abimizin yolu bir gün Isparta'ya düşer...

Yolda giderken bir kişinin yanında at'la birlikte geldiğini görür..

Sanki pazara satılması için allanıp - pullandığını - süslendiğini düşünerek yanındaki sahibine sorar...

Beyim bu süslü beygir kaç para...

Omzu kalabalık adam hiddetlenerek bakar ve öfkelenir..

O sırada yoldan geçmekte olan diğer kişiler

-O delidir, ne dediğini bilmiyor diye olayı yatıştırırlar..

Meğerki karşıdan gelen o zamanın en omzu kalabalık kişisi olup eşini koluna takmış dolaşmaya çıkmışlar.. ve tevafuk olacak ki Hacı Aziz Abimizle karşılaşmışlar..

O da bu kadını farklı surette görmüş...

çünkü maddi alem gözüyle değil alem-i mana gözüyle bakmaktadır..
 
Üst