Bediüzzaman'ın Bir Şeyhi Olmuş mudur?

mihrimah

Well-known member
ediüzzaman Hazretleri çocukluğunda ders alırken bazı şeyhlerden de ders aldığını söyler. Ancak bu tarikat dersi olmaktan çok ilim, yani eski medreselerde öğretilen Arapça ilmi kasdedilmektedir.

Tarikat,
İslam'ın yaşanma tarzlarından biridir. Yani, İslam tarikatla da yaşanır, tarikatsız da... Bediüzzaman, günümüz şartlarında “ilim içinde hakikate bir yol bularak” yeni bir yol, yeni bir çığır açmıştır.

Kendisi doğrudan tarikatta olmamakla birlikte tarikatların zikirlerini okumuş, o yolların feyzinden istifade etmiştir.


“Nur risalelerinin on iki tarikatın hülasası olduğunu”
söyler.

Dolayısıyla, Bediüzzaman, tarikatın içinde olmamakla birlikte -haşa- ona karşı da değildir. Yirmi Dokuzuncu Mektup'ta yer alan
“Telvihat-ı Tis’a” isimli eseri tarikatı artılarıyla ve eksileriyle ele alan harika değerlendirmelerle doludur. Böyle bir esere, tarikat mensuplarının da ihtiyacı vardır.
kynak:sorularla risale
 

OrhanCAN

Active member
Allah (CC) razı olsun kardeşim..

Üstad (RA) Hazretleri zamanın birçok alim ve Şeyhlere ziyaret etmiş ve ilimlerinden istifade ederek gençlik çağına yakın zamanlarında ve daha sonrasında derslerinde bulunmuştur...


Üstad (RA) hazretlerinin ilmi seviyesi ve manevi alemine muttali olan birçok Şeyhlerin kisve-i ilmiye teklif etmesine nazaran nazikce kabul etmemiştir..
 

OrhanCAN

Active member
YÜZBAŞI REFET BARUTÇU----Son Şahitler 1.Cild

Üstadın ders arkadaşları imamlar

"Isparta'nın Barla nahiyesinde bulunduğu bir zamanda bir arkadaşımla ziyarete gitmiştim.

Bir müddet görüştükten sonra Üstadımıza şu suali sordum:

'Efendim Risale-i Nur'un bir nüshasında Nakşi Üstadım İmam-ı Rabbanî ve Kadiri Üstadım Şeyh Abdülkadir-i Geylani diyorsunuz.

Diğer bir nüshasında Üstadım Kur'an'dır, başka üstadım yoktur, buyuruyorsunuz. Hangisinin doğru olduğunu öğrenmek istiyorum' dedim.

ve şu cevabı aldım:

'İmam-ı Rabbani ile Şeyh Abdülkadir-i Geylani eski Said'i yeni Said'e çeviren Üstadlardır.

Bugün Kur'an-ı Hakimin huzurunda ders arkadaşlarımdır' dedi ve meseleyi tamamen anladım.

Üstadımızın bu büyük makamının anlaşılması dolayısıyle, sonsuz bir zevk-i manevi ile elini öperek yanından ayrıldım.
 
Üst