*Ali İhsan TOLA (ra) ağabeyimize ziyaretimiz ve Üstad'dan(RA) bir Hatıra*

OrhanCAN

Active member
Akdeniz Üni. son sınıfta (1986) güller ve nurlar diyarına yaptığımız gezide, Senirkent ilçesinde Orman Işl. eski müdürü Üstad (RA) hazretlerinin talebelerinden Ali Ihsan TOLA Abimize ziyarette bulunmuştuk...

Üstad (RA) Hazretleri Barla'da bulunur iken sık sık Çam Dağına çıkar, bu zamanlarda kendisiyle görüşmek isteyen gelirse Ali Ihsan Tola Abimiz de gelenleri Çam Dağına götürürmüş.

Üstad (RA) Hz.leri Çam dağında iken bir Mevlevi kardeşimiz görüşmek için Barlaya geldiğinde Ali Ihsan Abi bu kardeşimizi alarak Çam dağına kestirme yollardan götürmüş.

Mevlevi kardeşimiz giderken Şems-i Tebrizi (RA) HZ. lerinin aşağıdaki kerametini anlatmış. Çam Dağı na vardıktan sonra Üstad (RA) Hz. ile görüşmüşler, ayrılırken Üstad (RA) Ali Ihsan Abiye giderken şu yoldan gidin diye tembihlemiş..


Hz Mevlâna’nın evinde çok zarif bir havuz ve havuzun başında bir gül bahçesi vardır. Burada da kütüphanesi vardı. Kütüphanesi yarı döner vaziyetteydi. Akşamları odasına doğru, gündüzleri ise bahçeye doğru dönüyordu. Bu kütüphanede, sekiz yüzsene evveline kadar gelmiş geçmiş İslâm dünyasına ait bütün kıymetli eserler vardı. Hz Mevlâna’nın âlim yanını nazara aldığımız zaman, bunların hepsini
okumuştu.

Hz Şems, “Sen bunlarla mı meşguldün” diye sorunca “evet” cevabını aldı. Hz Şems kütüphaneyi bir anda eliyle tuttuğu gibi havuza attı. Bu da Mevlâna’nın bir başka dünya tutkusuydu. Onların bir tanesi bile feda edilebilinecek kitaplardan değildi. Hz Mevlâna’ya hafif bir mahzunluk çökünce “Niye üzüldün?..” dedi.

“Sizin emirleriniz benim için üzüntü vesilesi olamaz. Feriddüddin’in bana imzaladığı bir kitap da vardı içlerinde” dedi… (Feridüddin Attar’ın çok önemli meşhur bir eseri Pendnâme) “O imzalı olduğu için bir hâtıra kıymeti taşıyordu” dedi Bunun üzerine de “Peki onu verelim o zaman” dedi ve elini havuza atarak PENDNÂME’Yİ çıkardı verdi…


Ali Ihsan Abi ile Mevlevi kardeşimiz o yoldan inerlerken önünde küçük bir havuzu bulunan bir çeşmenin yanında su içmişler ve dinlenmişler.

Tam bu sırada Mevlevi kardeşimiz suyun içine düşmüş, can havliyle sudan çıkarken üstü başı kir ve su içinde olduğunu ..düşünürken bir bakmış ki hiç bir yerinde ıslaklık yok, tertemiz su içine düşmemiş gibi çıkmış.

Mevlevi kardeşimiz bunun Üstad (RA) Hazretlerinin bir kerameti olduğunu anlayarak Üstad (RA) hakkındaki olumsuz düşüncelerden sıyrılmış...


Bu hatırayı bizzatihi yaşayan Ali Ihsan Abimiz bizlere anlatırken inanın tekrar yaşıyor gibiydi....dualarınızla..


 
Üst