“Şeytan sizi dalâlete düşürmesin!”

İlim-irfan

Well-known member
Mutarrıf bin Abdullah babasından nakleder. Babası şöyle anlatmış: Benî Amr kabilesinin bir grubu ile beraber Hazreti Peygamber’in huzuruna geldim. O grup Resulullaha şöyle hitap edip: ‘Sen bizim babamızsın, efendimizsin. Sen fazilet bakımından bize bizden daha faziletlisin. Sen cömertlik bakımından bizim için bizden daha cömertsin. Sen bembeyaz bir kâsesin. Sen şöylesin, sen böylesin’ gibi övgülerde bulundular. Hazreti Peygamber bunun üzerine şöyle dedi:
“Sözünüzü söyleyiniz! Sakın şeytan sizi dalâlete düşürmesin.”
İmam-ı Gazali hazretleri bu hadis-i şerif ile Resulullahın şuna işaret ettiğini bildiriyor: Dil doğru da olsa övmek hususunda başıboş bırakıldığı zaman, şeytanın onu lüzumsuz fazlalıklara düşürmesinden korkulur.”
İbni Mes’ud hazretleri şöyle buyurmuştur: “Sizi fuzulî, boş konuşmak hususunda uyarırım! Kişiye ihtiyacına yetecek kadar konuşma yeter!”
İmam-ı Mücâhid şöyle buyurdu: “Muhakkak ki konuşmalar yazılır. Hatta kişi oğlunu susturup ona ‘sana şunu şunu satın alacağım’ dediğinde yalancı yazılır.”
Hasan-ı Basrî buyurdu ki: “Ey Âdemoğlu! Bir sahife senin için açılmıştır. O sahifeyi senin amellerini yazan iki tane melek idare etmektedirler. İstediğini yap! İster az, istersen çok yap! Muhakkak hepsi yazılmaktadır.”
Hükemadan biri şöyle demiştir: ‘Kişi, bir mecliste olduğu zaman konuşmak onun hoşuna gidiyorsa, sükût etsin! Eğer susmuş ise ve susmak hoşuna gidiyorsa, konuşsun!’
Resûlullah efendimiz buyurdu ki:
“Dört haslet vardır ki, ancak mü’minde bulunur. Bunlardan biri, fuzûli, faydasız söz konuşmamaktır. Bu, İbâdetin başıdır. İkincisi, tevâzûdur. Üçüncüsü, zikrullahtır. Her zaman Allahı anmak, O’nu unutmamaktır. Dördüncüsü de şerli, kötü huylu olmamaktır.”



Mehmet Oruç - Türkiye Gazetesi
20/02/2010
 
Üst