Müslüman dünyasının büyük zaafları

İlim-irfan

Well-known member
Müslüman toplumun belini büken eksikliklerin ve geriliklerin en vahimlerini kısaca sıralamak istiyorum:
Birincisi: Bedevî kültürü ve zihniyetidir. Bu zihniyetle yücelmemiz, gerçek mânâda hür olmamız mümkün değildir. Bedevî kültürü yerine kırsal kesim, gecekondu ve varoş kültürü de diyebiliriz. Bedevî kültürünün karşıtı medeniyet kültürüdür.
İkincisi: İslâm'ı hakkıyla bilmeyişimiz ve anlayamamamızdır.
Üçüncüsü: İslâm'ı hayatımıza ve hayata uygulayamayışımızdır.
Dördüncüsü: Ahlâkımızın Kur'ân'a, Sünnete, İslâmî Hikmete uygun olmayışıdır.
Beşincisi: İslâm dünyasında arivist (ikbal avcısı) sürülerinin, dine hizmet perdesi altında din sömürücülüğü yapmalarıdır.
Altıncısı: Tek bir Ümmet, tek bir büyük cemaat olmayışımız; binlerce hizbe, sekte, fırkaya, küçük cemaate, klike, gruba parçalanmış ve bölünmüş oluşumuzdur.
Yedincisi: Paraya, mala, zenginliğe, israfa, lükse, sefahate yönelik ve batık Müslümanların sayısının çok yüksek oluşudur.
Sekizincisi: İslâm'a hakkıyla hizmet edebilecek -yeterli sayıda- vasıflı, güçlü, üstün, erdemli, bilge elemanlara ve kadrolara sahip olmayışımızdır.
Dokuzuncusu: Beyinsizliktir.
Bu saydığım sebepler dolayısıyla, bir buçuk milyarlık İslâm dünyası, beş altı milyonluk küçük İsrail ile başa çıkamamakta, Filistinli Araplara yapılan zulümlere seyirci kalmaktadır.
Avrupalılar devletlerini, bayraklarını, hükümetlerini, ordularını, lisanlarını muhafaza ederek birlik kurdular. AB üyesi kimseler bir ülkeden diğerine kimlik kartıyla geçebiliyor. Müslüman dünyası ise paramparça, bölük pörçük, irili ufaklı birkaç düzine ülkeye ve devlete ayrılmıştır. Müslümanlar Avrupalılar gibi bir "İslâm Birliği" kuramıyor.
Vaktiyle Endülüs Müslümanları, dünyanın en ileri, en medenî, en kültürlü ve sanatlı toplumu idiler. Avrupalılar onlara nisbetle geride kalmışlardı. Bugün dünyada bir Endülüs yok, bir Osmanlı Cihan devleti yok.
Yedinci, sekizinci yüzyılda Müslümanlar karada yaya veya atla, deveyle; denizde yelkenli gemilerle binlerce kilometre uzaktaki ülkelere gidiyor, i'lâ-i kelimetullah yapıyordu. İlk Müslümanlar Çin'e, İngiltere'ye bile gitmişlerdi. Hattâ Amerika kıt'asına da gittikleri iddia edilmektedir. Bugünkü Müslümanlarda, onların gayret, azim, cesaret ve himmetleri yoktur.
Fatih Sultan Mehmed'in ordusunda dünyanın en büyük topu vardı.
Barbaros'un donanması Akdeniz'i bir Türk gölü haline getirmişti.
Osmanlı devleti, Sumatra adasındaki Açeh Müslümanlarına bir donanmayla yardım göndermişti.
Bugünkü Müslümanların böyle üstünlükleri yok. Böyle şeyler yerine bizde hizip ve cemaat çekişmeleri ve rekabetleri, bid'atçilik, yiyicilik yaygındır. İlk Müslümanlar âdil ve râşid Halife Ömer'e bile "Sen yanlışlık yaparsan biz seni kılıçlarımızla doğrultmasını biliriz" diyorlardı. Bugünün İslâm dünyası yalaka, yağcı, meddah, dalkavuk ile doludur.
On altıncı asırda Osmanlı devleti bir İslâm Birliği idi. Bugün ise kırk ayrı İslâm ülkesi var.
Biz Müslümanlar özeleştiri yapmalıyız, zaaflarımızı bilmeliyiz.
Yapıcı olmak şartıyla özeleştiri yapmazsak, zaaflarımızı bilip gidermeye çalışmazsak nasıl kurtulacağız?


Mehmet Şevket Eygi - Milli Gazete
02/01/2010
 

Muvahhidiye

New member
Doğrudur, müslümanların eksiklikleri vardır ama Eygi yazının girişinde -bana göre- büyük bir hata yapmış.Varoş ya da gecekondu kültürü tabiri hatalı bir tabirdir.Zira, insanların maddi güçleri o kesimlerde oturacak kadar ise, bu onların suçu mudur?Onların kültürü kötüdür de, Caddebostanda oturanların kültürü medeni kültür müdür?İnsanların oturdukları yerler değil, zihinleri medeni olmalıdır.

Evet, müslimlerin aksiyona ihtiyacı vardır.Yoksa Kur'an önümüzde, sünnet önümüzde çok şükür ki iyi alimlerimiz de var.Tek sorunumuz aksiyonsuzluk ve fırkalar arası çekişmeler.İmanının aksiyonunu tetikleyeceği ve üstünlüğün takvada olduğunu kavrayan yiğitler lazımdır bize.
 

zerrat

Well-known member
Doğrudur, müslümanların eksiklikleri vardır ama Eygi yazının girişinde -bana göre- büyük bir hata yapmış.Varoş ya da gecekondu kültürü tabiri hatalı bir tabirdir.Zira, insanların maddi güçleri o kesimlerde oturacak kadar ise, bu onların suçu mudur?Onların kültürü kötüdür de, Caddebostanda oturanların kültürü medeni kültür müdür?İnsanların oturdukları yerler değil, zihinleri medeni olmalıdır.

Evet, müslimlerin aksiyona ihtiyacı vardır.Yoksa Kur'an önümüzde, sünnet önümüzde çok şükür ki iyi alimlerimiz de var.Tek sorunumuz aksiyonsuzluk ve fırkalar arası çekişmeler.İmanının aksiyonunu tetikleyeceği ve üstünlüğün takvada olduğunu kavrayan yiğitler lazımdır bize.

Sadakte !
 
Üst