topraktoprak
Well-known member
Onurlu insanlar, karşılarına çıkan olumsuz olaylar karşısında diğer insanlar gibi sabırsızca davranışlardan kaçındıkları gibi bu sorunların çokluğu veya şiddetli olması onları yıldıramıyor.
Onurlu olmanın insan’a kazandırdığı güzellikler.
Kendisine güvenen ve kendisine saygı gösteren insan, onurlu bir kişiliğe de sahiptir; onurlu insanların sahip olduğu özgüven ve yüce ruh, onların sorunlar karşısında daha direnişli olmalarına ve hayatın zor geçitlerinde daha sağlam adımlarla yürümelerini sağlıyor. Onurlu bir insan, sorunlarla karşılaştığında karşılaştığı sorun ne olursa olsun, psikolojik çöküntü veya sarsılmalara uğramadan, emin adımlarla çözüme doğru hareket etmeğe başlar ve sorunun ortadan kaldırılması yönünde elinden gelen, yapabildiği her işi yapar. Kısacası onur, insanın başarısı için en büyük ve en değerli sermayelerden birisidir, onur sorunlara karşı kullanılabilen en sağlam kalkanlardan birisidir.
İslam’ın onur için ne tür etkiler söylediğini hadis kaynaklarımızda bulabiliriz. İslam dininin onur için zikrettiği etkilerin bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.
1- Dünyanın insan gözünde küçülmesi.
Hz Ali şöyle buyuruyor: Onur sahibi bir insan için, dünya, değerini yitiriyor.
Onurlu insanın dünyaya değersiz bir şey olarak bakmasının sırrı, kendi değerini fark etmesinde saklıdır; zira insan, kendisini tanıdıktan sonra, neden bu dünyada olduğunu, ne kadar burada kalacağını ve daha sonra nereye gideceğini açıkça görecektir. Dolayısıyla dünyanın süslü görüntüsü onu kandıramayacaktır; zira dünyayı sadece yüce ve kalıcı amaçlar için kullanılması gereken bir araç olarak görecektir, bu da, kişinin dünyaya olan bağlılığını ortadan kaldıracaktır. Esasen dünya dostu insanların dünyaya bağlı kalmaları ve dünya için birçok değerden kolaylıkla vazgeçmeleri, dünya hakkındaki bilinçsizliklerinden kaynaklanıyor zira dünyanın kalıcı olmadığını bilen bir insan, dünyadan sonra hiç bitmeyecek bir hayata intikal edeceğine inanan bir insan, kesinlikle hiç bitmeyecek olan hayatını gelip geçici bir zevk’e feda etmez. Dünya hakkındaki ayetler ve sayıları yüzlerce’ye ulaşan dünyayı kötüleyen hadisler, tamamen dünya sevgisi ve dünya bağlılığından bahseden hadislerdir yoksa dünya malı, Allah rızasında kullanıldığı takdirde kötümsenmediği gibi, aynı kaynaklarda, iyi bir araç olarak tanıtılmıştır.
2- Günahlardan uzak durmak.
Onurun insana kazandırdığı diğer olumlu özellik, günahlardan uzak durmasıdır. Bir hadisi şerifte şöyle okuyoruz: Kendi yüceliğine inanan insan, kendisini günahla küçük düşürmez.
İnsanları günaha sevk eden en büyük etkenlerden birisi, kendi değerlerinin farkında olmamalarıdır; kim olduğunu, neden var olduğunu ve nereye gideceğini bilen bir insan, varlıktaki konumunu daha iyi anlar ve ne denli yüce bir varlık olarak yaratıldığını fark eder dolayısıyla günahlara, küçük değersiz birer oyun gibi bakar ve hiçbir zaman bu oyunda yer almayı kendisine yakıştırmaz.
Aslında bütün insanlar birtakım günahlara karşı aynı konumdadırlar örneğin hiç kimse kendi pisliğini yemeği aklından bile geçirmez, zira kendi değerini biliyor, o işin ne olduğunu biliyor ve bunu kendisine yakıştırmıyor. Ama birçoğumuz diğer günahların gerçek yüzünü göremediğimiz için, bir anlık zevklerin ruhumuzda açtığı derin yaraları fark edemediğimiz için bu günahlara düşebiliyor ve hatta bunu bir alışkanlık haline getirebiliyoruz.
Hz Ali şöyle buyuruyor:
Onur sahibi birisi, kendisini nefsinin alçakça istekleriyle küçük düşürmez.
3- Nefsanî isteklerin değersizliği.
Hz Ali şöyle buyuruyor: Onurlu insan için nefsin istekleri değersizdir.
Onurlu insanların tamamen dünya zevklerinden uzak, yalnız ve züht dolusu bir hayat yaşadıklarını söylemek istemiyoruz, tam aksine, insanlarla iç içe, diğer insanlar gibi bir hayat yaşadıklarını ancak diğer insanlar gibi nefsanî istekler için her türlü kötülük kapısını çalmayan insanlar olduklarını söylemek istiyorum. Dünya zevklerine esir olan, sadece bu zevkler için yaşayan insanlar gibi değil de dünya zevklerinin ipini kendi eline almış, isteklerine yenik düşmeyen ve bu isteklere yön veren insanlardırlar onurlu insanlar.
İmam Hadi (as) şöyle buyuruyor: Kendisine değer vermeyen kişinin şerrinden kendini korunmuş bilme.
Yani kendi değerinin farkında olmayan bir insan, her an yanındaki diğer insanları da kötülüğe sevk edebilir ve her an onları büyük bir zarara uğratabilir.
Bir çocuğun elindeki paha biçilmez bir cam vazoyu düşünün, sizce onu korumak için ne kadar çaba harcar? Onun değerini bilmediği için her an yere düşürüp kırabileceği gibi sizin elinizdeki diğer vazoyu da kırabilir zira ikisi de onun için birer oyuncaktan ibarettir ve ikisinin de değerini bilmiyor.
Kendisine değer vermeyen bir insan, kolaylıkla günah kapılarını ardına kadar aralayabileceği gibi yanındaki insanları da o kapılardan karanlıkların derinliklerine sürükleyebilir. Ayrıca bu insan, kendisine değer vermediği için, yanındaki insanları da kendisi gibi görüyor ve onlara yönelik birçok diğer kötülüğü de reva görebilir.
4- İyiliklere yönelmek.
Onurlu insan, kendisini iyilik yapmak zorunda görür.
Hz Ali şöyle buyuruyor:
Onurlu insan, iyilikleri, yerine getirmesi gereken boynunun bir borcu olarak görür.
5- Zorluklar karşısında sarsılmamak.
Onurlu insanlar, karşılarına çıkan olumsuz olaylar karşısında diğer insanlar gibi sabırsızca davranışlardan kaçındıkları gibi bu sorunların çokluğu veya şiddetli olması onları yıldıramıyor. Onurlu insanlar, sabırlı insanlardırlar.
ALINTI...
Onurlu olmanın insan’a kazandırdığı güzellikler.
Kendisine güvenen ve kendisine saygı gösteren insan, onurlu bir kişiliğe de sahiptir; onurlu insanların sahip olduğu özgüven ve yüce ruh, onların sorunlar karşısında daha direnişli olmalarına ve hayatın zor geçitlerinde daha sağlam adımlarla yürümelerini sağlıyor. Onurlu bir insan, sorunlarla karşılaştığında karşılaştığı sorun ne olursa olsun, psikolojik çöküntü veya sarsılmalara uğramadan, emin adımlarla çözüme doğru hareket etmeğe başlar ve sorunun ortadan kaldırılması yönünde elinden gelen, yapabildiği her işi yapar. Kısacası onur, insanın başarısı için en büyük ve en değerli sermayelerden birisidir, onur sorunlara karşı kullanılabilen en sağlam kalkanlardan birisidir.
İslam’ın onur için ne tür etkiler söylediğini hadis kaynaklarımızda bulabiliriz. İslam dininin onur için zikrettiği etkilerin bir kısmı aşağıda sıralanmıştır.
1- Dünyanın insan gözünde küçülmesi.
Hz Ali şöyle buyuruyor: Onur sahibi bir insan için, dünya, değerini yitiriyor.
Onurlu insanın dünyaya değersiz bir şey olarak bakmasının sırrı, kendi değerini fark etmesinde saklıdır; zira insan, kendisini tanıdıktan sonra, neden bu dünyada olduğunu, ne kadar burada kalacağını ve daha sonra nereye gideceğini açıkça görecektir. Dolayısıyla dünyanın süslü görüntüsü onu kandıramayacaktır; zira dünyayı sadece yüce ve kalıcı amaçlar için kullanılması gereken bir araç olarak görecektir, bu da, kişinin dünyaya olan bağlılığını ortadan kaldıracaktır. Esasen dünya dostu insanların dünyaya bağlı kalmaları ve dünya için birçok değerden kolaylıkla vazgeçmeleri, dünya hakkındaki bilinçsizliklerinden kaynaklanıyor zira dünyanın kalıcı olmadığını bilen bir insan, dünyadan sonra hiç bitmeyecek bir hayata intikal edeceğine inanan bir insan, kesinlikle hiç bitmeyecek olan hayatını gelip geçici bir zevk’e feda etmez. Dünya hakkındaki ayetler ve sayıları yüzlerce’ye ulaşan dünyayı kötüleyen hadisler, tamamen dünya sevgisi ve dünya bağlılığından bahseden hadislerdir yoksa dünya malı, Allah rızasında kullanıldığı takdirde kötümsenmediği gibi, aynı kaynaklarda, iyi bir araç olarak tanıtılmıştır.
2- Günahlardan uzak durmak.
Onurun insana kazandırdığı diğer olumlu özellik, günahlardan uzak durmasıdır. Bir hadisi şerifte şöyle okuyoruz: Kendi yüceliğine inanan insan, kendisini günahla küçük düşürmez.
İnsanları günaha sevk eden en büyük etkenlerden birisi, kendi değerlerinin farkında olmamalarıdır; kim olduğunu, neden var olduğunu ve nereye gideceğini bilen bir insan, varlıktaki konumunu daha iyi anlar ve ne denli yüce bir varlık olarak yaratıldığını fark eder dolayısıyla günahlara, küçük değersiz birer oyun gibi bakar ve hiçbir zaman bu oyunda yer almayı kendisine yakıştırmaz.
Aslında bütün insanlar birtakım günahlara karşı aynı konumdadırlar örneğin hiç kimse kendi pisliğini yemeği aklından bile geçirmez, zira kendi değerini biliyor, o işin ne olduğunu biliyor ve bunu kendisine yakıştırmıyor. Ama birçoğumuz diğer günahların gerçek yüzünü göremediğimiz için, bir anlık zevklerin ruhumuzda açtığı derin yaraları fark edemediğimiz için bu günahlara düşebiliyor ve hatta bunu bir alışkanlık haline getirebiliyoruz.
Hz Ali şöyle buyuruyor:
Onur sahibi birisi, kendisini nefsinin alçakça istekleriyle küçük düşürmez.
3- Nefsanî isteklerin değersizliği.
Hz Ali şöyle buyuruyor: Onurlu insan için nefsin istekleri değersizdir.
Onurlu insanların tamamen dünya zevklerinden uzak, yalnız ve züht dolusu bir hayat yaşadıklarını söylemek istemiyoruz, tam aksine, insanlarla iç içe, diğer insanlar gibi bir hayat yaşadıklarını ancak diğer insanlar gibi nefsanî istekler için her türlü kötülük kapısını çalmayan insanlar olduklarını söylemek istiyorum. Dünya zevklerine esir olan, sadece bu zevkler için yaşayan insanlar gibi değil de dünya zevklerinin ipini kendi eline almış, isteklerine yenik düşmeyen ve bu isteklere yön veren insanlardırlar onurlu insanlar.
İmam Hadi (as) şöyle buyuruyor: Kendisine değer vermeyen kişinin şerrinden kendini korunmuş bilme.
Yani kendi değerinin farkında olmayan bir insan, her an yanındaki diğer insanları da kötülüğe sevk edebilir ve her an onları büyük bir zarara uğratabilir.
Bir çocuğun elindeki paha biçilmez bir cam vazoyu düşünün, sizce onu korumak için ne kadar çaba harcar? Onun değerini bilmediği için her an yere düşürüp kırabileceği gibi sizin elinizdeki diğer vazoyu da kırabilir zira ikisi de onun için birer oyuncaktan ibarettir ve ikisinin de değerini bilmiyor.
Kendisine değer vermeyen bir insan, kolaylıkla günah kapılarını ardına kadar aralayabileceği gibi yanındaki insanları da o kapılardan karanlıkların derinliklerine sürükleyebilir. Ayrıca bu insan, kendisine değer vermediği için, yanındaki insanları da kendisi gibi görüyor ve onlara yönelik birçok diğer kötülüğü de reva görebilir.
4- İyiliklere yönelmek.
Onurlu insan, kendisini iyilik yapmak zorunda görür.
Hz Ali şöyle buyuruyor:
Onurlu insan, iyilikleri, yerine getirmesi gereken boynunun bir borcu olarak görür.
5- Zorluklar karşısında sarsılmamak.
Onurlu insanlar, karşılarına çıkan olumsuz olaylar karşısında diğer insanlar gibi sabırsızca davranışlardan kaçındıkları gibi bu sorunların çokluğu veya şiddetli olması onları yıldıramıyor. Onurlu insanlar, sabırlı insanlardırlar.
ALINTI...