Halveti yolu

ekrem

Well-known member
Tarikatlar içerisinde velayet kuvvetinin kudsiyetiyle müstesna bir yeri olan Halveti yolunu daha yakından tanıyabilmek için, önce onun tarihçesine kısaca bir göz atmak gerekmektedir.

Genel manada İslam tasavvufunun ve tarikatların ortaya çıkarak yaygınlaşmasında birçok sebep ve hikmetler vardır. Bu hikmetlerden biri de; ''Gizli bir hazine idim, bilinmek istedim de, alemleri ve canlıları yarattım'' buyuran ve kainatta her şeyi bir sebepler zincirine bağlayan İlahi idarenin böyle tecelli etmiş olmasıdır.

Yüce Kuran'daki müminleri takvaya davet eden Ayetler; Rasülüllah (SAV) Efendimizin ve güzide ashabının bizlere uygulamalarıyla bıraktıkları dini, manevi/ takva hayatının ölçüleri, ulemanın prensipleri ve evliya'nın adetleri, Kuran'daki ilahi iradeyi, bizlere yansıyan manevi şualardır.

Zira nübüvvet nurunun son halkası Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz, velayet yoluyla evvelkilerin ve sonrakilerin sahip olduğu bütün zahiri, batıni / ledünni ilimleri ve marifetullahı, Allah'ü Teala'dan aldığı şekliyle, nübüvvet ilminin şehrinin kapısı Hz. İmam-ı Ali (kv) Efendimize, ilahi nurları, esmaları, esrarı, tecelli ve hikmetleriyle ilka ve telkin etmişlerdir.
 

ekrem

Well-known member
İmam-ı Ali (KV) Efendimizde, ilk defa Efendimiz (SAV)' den ihraz ettikleri bu zahir ve batın ilimlerini, yine kendilerinden sonraki nesillere ve kuşaklara aynı keyfiyetle telkin ve inabeyle naklederek böylece o sır yolunun, tüm erkanı ve esrarıyla günümüze kadar aynı keyfiyetle intikal etmesini temin etmişlerdir

Diğer bir açıdan, yeni nesillere, kamil birer kul olmalarını sağlayarak onlara kulluk bilincini vermek, onların ilahi rızaya ermelerini sağlamak, dini, ahlaki, züht ve takva hayatını yaşamak ve yaşatmaktan, Allah'ın marifetine ermelerini sağlamaktan başka bir gayesi olmayan ''Halveti Tarikatının'' isminin manası da, ''Halveti'' yani gizliliği ifade eder.

Bu Tarikat Allah'ın Kitabına, Rasülüllah'ın Sünnetine, Evliyaullahın Adetlerine ve Ümmetin icmasına dayalı ve ehl-i sünnet vel-cemaat yoluna mensup sünni bir Tarikattır.

Daha geniş manasıyla ''HALVET'' kelimesi uzleti, inzivayı, yalnızlığı, tek aşına yaşamayı, kalbi manada ise topluma insanlara karışmamayı ifade eder. Yine bu terim, kişisel manada, ne bir meleğin, ne de diğer herhangi bir kimsenin bulunmadığı bir yerde, Hak Teala ile sırren, manen konuşmayı, ruhen de hak ile ünsiyeeti, masivadan ilgiyi tamamen keserek Allah'ü Teala'ya yönelmeyi ve kendini O'na ibadete vermeyi ifade eder.
 

ekrem

Well-known member
İlahi rahmeti insanlığa taksim eden tüm rahmet Peygamberlerinin hayatlarında değişik usül ve şartlarda Halvete rastlanmaktadır. Buradan hareketle halvetin, Peygamberlerden kalma bir adet ve manevi bir erme yolu olduğu da, bu konuda ifade edilen görüşler arasında zikredilmektedir. (1)

Nitekim Ulu'l Azm Peygamberlerinden Hz. Musa (AS) kendine inanan müminleri Kızıl denizden geçirdikten sonra, Allah'ü Teala'nın emriyle Tur-u Sina dağında Allah'ü Teala ile konuşmuş ve orada kırk gün halvette kalarak ibadetle ve taatle Hak Teala ile ünsiyet etmiştir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) de, kırk yaşına yaklaştığı sıralarda, sık sık Hıra mağarasına Halvete çekilerek orada ibadetle ve tefekkürle Hak Teala ile ünsiyet etmiştir. Hayatı boyunca halvete çok mulazemet eden Efendimiz (SAV) , ömrü boyunca ramazan aylarının son on gününü halvetlerde geçirerek itikafa çekilir ve Hak Teala ile ünsiyet ederlerdi.

Nebi ve Rasüllere ait bu örneklere dayanarak Halveti, manevi bir erme yolu, Halveti yolunu da Kuran-ı Kerim'i, Hz. Muhammed Mustafa (SAV) Efendimiz gibi yaşamaya çalışmak için kurularak geliştirilen manevi bir eğitim yolu olarak tanımlamak gerekmektedir.

Hatta bütün tarikat yollarının kendine göre bir halvet ve erbain çıkarma anlayışı vardır. Farklı metodlarla ve usullerle uygulaması yapılsa bile tüm tarikat yollarında, aşağıda zikredilen Usül-ü Aşere (2) On usül, manevi eğitim ve sulük yolu olarak vardır. İslam Tasavvuf tarihi boyunca bütün Tekke ve Tarikat yollarında uygulanagelen bu usüller: Tevbe, Zühd, Tevekkül, Kanaat, Uzlet,Zikir, Hakka Tevveccüh, Sabır, Murakabe ve Rıza'dır.

1-) E. M. Hamdi Yazır, Hak Dili Kuran Dili, c1, s. 352
2-) Hekimoğlu İsmail, İslam Tarihi


Kaynak: Tasavvufta Halveti Yolu
 

ekrem

Well-known member
Tarikatlarda halvete çekilen dervişler, zihinlerindeki bütün dünya iş ve meşgalelerini bir kenara iter. Maddi, fani, nefsani ve dünyevi her değerini kalbinden atarak zihnine Allah'ın fikrini, diline onun zikrini, kalbine onun sevgi ve muhabbetini yerleştirir. Allah'ü Teala'dan başka hiç bir şeye kalbinde yer bırakmayarak tam bir kalb-i selimle; fiziki, ruhi, maddi ve manevi bakımdan, Allah'ü Teala ile bir ve beraber olacak şekilde kendini Rabbinin ünsiyetine ve muhabbetine vakfeder.

Konusu gelmişken halveti yolundaki erbain çıkarma ve çile anlayışı hakkında Aziz Şeyh Mehmet Emin Güvener (KS) Hazretleri;

''İrfansız hiç bir kimse cennete giremez. Bunun elde edilmesi ise çile ve gayretledir. Çile kişinin/ dervişin kabiliyetini artırır ve dervişi olgunlaştırır. Çile için halvetlere girmek gerekir. Halveti yolundaki bir müridin çilesi ise, geceleri teheccüd namazından sonra sabaha kadar ilahi huzurda bir ömür boyu bulunmakla eda edilmiş, böylecede bu yolda müridin çilesi tamamlanmış olur. Bu çilelere katlananlara, pek harici çile vermezler. Bunlarda noksanları olanlara ise, daha başa çileler verirler.'' buyurmakla, günümüz Halveti yolundaki erbain çıkarma ve çile anlayışına ışık tutmuşlardır.



kaynak: Tasavvufta Halveti Yolu

Alem yayıncılık
 

ekrem

Well-known member
Halveti yolunun ilk ortaya çıkışını Ömer'ül Fudai (ks) Hazretleri Menakıb-ı Şaban-ı Veli ve Türbename adlı eserinde özetle şöyle anlatır

Sahih bir rivayetle geldi ki, İmam-ı Ali (kv), Peygamberlerin Sultanı Hazreti Muhammed (SAV) Efendimizden tasavvuf ve marifetullah ilmi tahsil etmek üzere irşad isteyerek ona :

Ya Rasülallah! Hak Teala'nın marifetini ikmal ederek O'nun zatına ve sıfatlarına kavuşmak için bana Allah yollarından bir yol göster ki, o yol Allah'a giden yolların en iyisi, en doğrusu ve Allah'a ulaşmak isteyenler için en kolayı olsun'' deyince, Rasülüllah (SAV) Efendimiz de ona:

''Ya Ali! Eğer anlatılan yolu istersen, benim kendisiyle Peygamberliğe eriştiğim yolun ameli senin üzerine olsun'' diye buyurdular. Bunun üzerine Hz. Ali (kv) Efendimiz de o yolun ne olduğunu sordular. Bunun üzerine de Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz de ona;

Ya Ali sana dediğim şey, başka halleri terk ederek gönül ve can aleminden Allah'ı sadakatle ve safa ile zikretmektir.Diye buyurdular.


kaynak: Tasavvufta Halveti Yolu

Alem yayıncılık
 
Üst