Bilimadamları 'dua'yı yeni keşfetti

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
69854.jpg


Bilimadamlarının ‘Dua ve ibadet, insanı belirli kurallara hapseder, bu nedenle psikoloji ve sağlık açısından insanın ibadete ihtiyacı yoktur’ şeklindeki bakış açısı yıkılıyor.

Bir tabu haline gelen geleneksel düşünce akımının varlığını sorgulayan Psikiyatr Profesörü Nevzat Tarhan, yakın zamanda bilimsel olarak gerçekleştirilen beyin görüntüleme çalışmalarında dua ve ibadetin insana yaptığı olumlu etkileri açıkladı.


Moral FM’de yorumlarıyla renk kattığı Hayata Dair’de dua ve ibadetlerin insan psikolojisine etkisi konusuna değinen Tarhan, eskiden beri var olan geleneksel bakış açısınıysa şöyle özetledi:



DUA VE İBADET HAKKINDA BİR TABU DAHA YIKILDI

“Bu düşünce tarzına sahip bilim adamları ‘İbadetler insanı belirli kuralları hapseder ve yargılayıcıdır. Bu nedenle dua ve ibadete psikolojik ve sağlık açısından ihtiyaç olmadığı gibi yanlıştır.’ diyor. İbadete ve dua düşkün kişilerin cemaati merkeze almasın kendileri olmasına izin vermediğini düşünüyor. Fakat son yıllarda yapılan duygusal beyin çalışmaları sonucunda doğa ve dini pratiklerinin kişide nasıl bir sonuç ortaya çıkardığı ve onu nasıl değiştirdiğinin öğrenilmesiyle mevcut düşünce tarzı yıkıldı.”

İBADETLER BEYİNDE ENDORFİN (MUTLULUK) HORMONU SALGILATIYOR

Prof. Nevzat Tarhan, materyalist düşünceye sahip kesimlerce ortaya atılanın aksine dini pratik ve ibadetlerin kişi de huşu ve huzur sağladığını vurgulayarak “Bunların beyinde endorfin tarzında hormon ve kimyasallar salgıladığı ortaya çıktı. Bu tespitten sonra geleneksel psikolojinin dini pratikleri ve doğayı gereksizleştiren tezi sorgulanmaya başlandı.” diye konuştu.

Programda bireylerin yaptığı ibadet ve duaların alçak gönüllü olma, kendi sınırlarını bilme, insanın derin yönlerini keşfetmek, benlik bilincini güçlendirmek ve motive etme gibi faydaları olduğuna değinen Tarhan, sözlerine şöyle devam etti:


“Varoluş kaygısındaki ölüm, bireyselleşme ve yalnızlık gibi derinlik isteyen analizlerde kişinin dini pratiğinin olmasının psikolojik sağlığa katkı yaptığı açıklandı. Psikoloji alanında yapılan tespitler din hayatının en önemli boyutu olan duanın insana olan faydası konusunda araştırmaları arttırdı. Özellikle bireyde zihinsel dönüşümü sağlaması, karışık güdüleri eğitip ruhsal bütünlük sağlama eğilimi dikkati çekti. Dua ve ibadetin bireyin uyumu konusunda korku, dehşet ve çöküntüyü azalttığı ve sosyal dayanışmayı arttırdığı belirlendi.”


DUA, İNSANININ ÖZGÜRLEŞMESİNİ SAĞLIYOR

“Eğer bir dua ve dini pratik, kişide ahlaki değişim noktasında kolaylaştırmaya neden olmadıysa bunun bir ibadet olmaktan uzak olduğu şeklindeki görüşler iyice güçleniyor. Sürekli yaratıcının karşısında durarak onun kontrolü altında olması insandaki hayattaki olumsuzluklara karşı denetim duygusunu arttırıyor. Dua ve ibadet insanı kısıtlıyor gibi görünse de aslında insanın özgür olmasına katkı sağlıyor. Çünkü yeni yapılan psikolojik çalışmalar, asıl özgürlüğün arzu ve dürtülerden arınmak olduğunu ortaya koyarak bunu göz ardı etmenin bireyselleşmesi olmayacağını öne sürüyor. Vicdan denilen uyarı sistemini güçlendirerek şiddete eğilimin azaldığını bunu sağlayan baş etmenin de ibadet ve dua olduğunu bilimsel bilgiler doğruluyor.”

Moralhaber
 
Üst