Hakkımda hayırlısı

Esrarengiz

Yeni Üye
Bu konuyu nereye açmam gerekiyor bilmiyorum bu nedenle buraya açtım.. Yanlış bölümse adminlerimiz taşırsa sevinirim.... :016:

Bu sitede benim biraz sonra anlatacağım i şeyler konuşulmuyor biliyorum ama artık bu forumdaki kişilerden yardım almam gerektiğine inanıyorum.Lütfen fikirlerinizi esirgemeyin..

Bi erkek arkadasım vardı 3,5 yıl bi ilişki yaşadık ayrıldık sonra... 2 yıldırda ayrıyız. Ama sürekli mecburan karsılasıyoruz...Suan o bi başkasıyla... Niyetimiz evlenip yuva kurmaktı ama olmadı... Ayrılık acısını en büyüğüne kadar yaşadım... Dua ettim Hayırlısı buymus dedim ama olmadııı.... Halen derinlerde biyerde acıyor bişeyler....
İçime Rabbim koydu onun sevgisini yine o alıcak biliyorum ama neden bitmiyor.... Ne yapıcam ben bilmiyorum... Lütfen akıl verin...

Yanlış bi konuysada ksr bakmayın :016::dft001:
 

Huseyni

Müdavim
Bu konuyu nereye açmam gerekiyor bilmiyorum bu nedenle buraya açtım.. Yanlış bölümse adminlerimiz taşırsa sevinirim.... :016:

Bu sitede benim biraz sonra anlatacağım i şeyler konuşulmuyor biliyorum ama artık bu forumdaki kişilerden yardım almam gerektiğine inanıyorum.Lütfen fikirlerinizi esirgemeyin..

Bi erkek arkadasım vardı 3,5 yıl bi ilişki yaşadık ayrıldık sonra... 2 yıldırda ayrıyız. Ama sürekli mecburan karsılasıyoruz...Suan o bi başkasıyla... Niyetimiz evlenip yuva kurmaktı ama olmadı... Ayrılık acısını en büyüğüne kadar yaşadım... Dua ettim Hayırlısı buymus dedim ama olmadııı.... Halen derinlerde biyerde acıyor bişeyler....
İçime Rabbim koydu onun sevgisini yine o alıcak biliyorum ama neden bitmiyor.... Ne yapıcam ben bilmiyorum... Lütfen akıl verin...

Yanlış bi konuysada ksr bakmayın :016::dft001:

Bediüzzaman’in ask yolu yerine sefkat yolunu tercih etme sebepleri, bu hakikat yolunun “daha kisa”, “daha eslem ve müskülatsiz”, “daha genis ve umumî”, “daha lâtif ve nezih” ve “daha hâlis ve sâfi” olmasidir. Ayrica o sefkati Allah’in rahmetinin en lâtif, en güzel, en hos ve en sirin cilvesi olarak görmüs ve sefkate “iksir-i nurânî” nazariyla bakmistir.11


Vedûd isminin tecellisi olan aski, “siddetli bir muhabbet”12 olarak tarif eden Bediüzzaman, eserlerinin farkli yerlerinde aski “muzaaf ihtiyaç”13, “muzaaf muhabbet”14 ve “muzaaf istiyak”15 olarak da nitelendirmistir. Nur Külliyati’nin dört farkli bölümünde ihtiyaç, istiyak, muhabbet ve ask arasindaki iliskiye dair silsile seklinde geçen bir kisim ifadeleri birlestirdigimizde ise su sekilde ilginç bir tesbitle karsilasiriz: Muzaaf meyil arzu, muzaaf arzu ihtiyaç, muzaaf ihtiyaç istiyak, muzaaf istiyak muhabbet, muzaaf muhabbet ask, muzaaf ask ise incizaptir.16 Bu ifadelerden anlasildigi üzere ihtiyaç siddetlendikçe istiyak, istiyak siddetlendikçe muhabbet ve muhabbet siddetlendikçe ask olmaktadir. Askin en siddetli hâli ise incizabi netice vermektedir.



Insanin fitratinda cemale karsi muhabbet, kemale karsi perestis ve ihsana karsi sevmek olduguna dikkat çeken Bediüzzaman, cemal, kemal ve ihsanin derecesine göre muhabbetin siddetinin arttigini dile getirmistir. Askin en son mertebelerine kadar ulasabilecek sinirsiz bir muhabbet duygusunu insanin tasidigindan bahsetmistir. Onun veciz ifadesiyle “bu küçük insanin küçücük kalbinde kâinat kadar bir ask yerlesir.”17


Cenâb-i Hak insana ebedî hayati kazanabilmesi ve ona yatirim yapabilmesi için sermaye hükmünde binlerce siddetli duygular vermistir. Bunlardan biri de asktir. Bütün bu duygularin iki mertebesi vardir: Biri mecâzî, biri hakikîdir. Insandan beklenen “mecâzî” olan “hafif” mertebesini dünya islerinde, “hakikî” olan “siddetli” mertebesini ise ahiret islerinde kullanmasidir. Bunu yaptiginda insan her iki dünya saadetine (saadet-i dareyn) ve övülmüs bir ahlâka (ahlâk-i hamîde) sahip olmakla birlikte, yaradilis gayesine (hikmet ve hakikat) uygun bir sekilde yasamis olacaktir.18 Aksi halde ne hayatini ideal anlamda geçirmis olacak ve ne de huzur ile saadeti yakalayacaktir. Mecazî asklarda yüzde doksan dokuzu masukundan sikâyetçidir. Çünkü kalbin batini Cenâb-i Hakk’in muhabbeti için yaratilmistir. Allah adina ve mânâ-i harfiyle olmayan dünyevî sevgiler ve mecazî asklar ise bu kudsî makami putlarla doldurmak gibidir. Fitrat, fitrî olmayan bir seyi reddettiginden mecazî asklarda ya taninmama, ya tahkir, ya refakatsizlik ya da müfarakat söz konusudur. 19


Makalenin tamamını okumak isterseniz: İsm-i Vedûd ve Aşk Üzerine

Uzun lafın kısası; insan bir fanidir, fakat ebed için yaratılmış bir fanidir. Faniye karşı olan şiddetli aşk, ya ayrılıklarla, ya ondan ilgi görememe, gibi sebeplerle aşık olanı dünyada dahi azap içinde bırakacaktır. allah cc. bu şiddetli sevme özelliğini insana O'nu sevmemiz için, herşeyi Kendi adına sevmemiz için vermiş. Yani fani olandan, Baki olana aşkın yönünü çevirmek gerekiyor bu durumda. Hayırlısı olsun.
 

Tambur

Well-known member
Efendim...Yazdıklarınızı okudum.İlk önce aşk nedir?hemen başlayayım yazmaya...Süslü cümleler ile başlayan ve daha sonra monotonlaşan,içinde ateşi olan bir heyecan çeşididir.Yalnız hiç aşık olamamaktansa aşk acısı çekmeyi tercih ederim.Çünkü aşk hastalıklıdır, aşk İnsanı nevrozlu bir salgına çevirmektedir.Sizin yaşadığınız ilişkide herşey tek taraflı olmuş gibi geldi bana...Düşünebiliyormusun,sen onu hala severken o başka bir insanı hayatına sokmuş...Ben bu konularda çok objektif olduğumu düşünüyorum kardeşim,seven insan gitmez.Seven insan gitmiş olsa bile gelir.O sevmemiş seni işte anla bunu!...Bir felsefe kur kafanda ve şunları sayıkla:Sev severse senindir,zaten dönmemişse hiç senin olmamıştır.Ya da Bol bol Tanju Okan dinle kardeşim,Çok güzel söyler şarkılarında ayrılıkları,acıları...Ağlamak istiyorsan!
Unut gitsin! demesi kolay değil mi? eeeee derdin mi çok? benden de mi çok? Zamanla herşey unutulur...Unutma!
 

Huseyni

Müdavim
Efendim...Yazdıklarınızı okudum.İlk önce aşk nedir?hemen başlayayım yazmaya...Süslü cümleler ile başlayan ve daha sonra monotonlaşan,içinde ateşi olan bir heyecan çeşididir.Yalnız hiç aşık olamamaktansa aşk acısı çekmeyi tercih ederim.Çünkü aşk hastalıklıdır, aşk İnsanı nevrozlu bir salgına çevirmektedir.Sizin yaşadığınız ilişkide herşey tek taraflı olmuş gibi geldi bana...

Düşünebiliyormusun,sen onu hala severken o başka bir insanı hayatına sokmuş...Ben bu konularda çok objektif olduğumu düşünüyorum kardeşim,seven insan gitmez.Seven insan gitmiş olsa bile gelir.O sevmemiş seni işte anla bunu!...Bir felsefe kur kafanda ve şunları sayıkla:Sev severse senindir,zaten dönmemişse hiç senin olmamıştır.Ya da Bol bol Tanju Okan dinle kardeşim,Çok güzel söyler şarkılarında ayrılıkları,acıları...Ağlamak istiyorsan!
Unut gitsin! demesi kolay değil mi? eeeee derdin mi çok? benden de mi çok? Zamanla herşey unutulur...Unutma!

Tambur sana katılmamakla birlikte :) Esrarengiz kardeşime derim ki;

Yok bence hiçbişey sayıklamaya gerek yok kardeş, sayıklamayın siz.. Herşeyi geride bırakmak, istikbaliniz açısından daha mantıklı. Yok eğer ben dünyanın fani aşklarıyla yanıp kavrulacağım diyorsanız tercih meselesidir, size kalmış. Daha çok yanarsınız. En güzeli hakiki aşkı bulmak. Sen sevmeden de seni seveni, görüp gözeteni, günah bataklarındayken bile senden rızkını esirgemeyeni, senin için güneşi her sabah tepene dikeni, yazı, güzü, kışı, baharı bir kitabın sayfaları gibi açıp kapayanı, tüm zamanlardaki, tüm mahlukatın sevgileri Vedud isminden sadece bir tecelli olanı bulmak, O'nu sevmek, O'na ait olduğunu hissetmek mutlu ve huzurlu olmanın en kolay ve ıstırapsız yolu. Sizi İlahi aşka davet ediyorum kıymetli kardeşim.

Selam ve dua ile.
 

Tambur

Well-known member
Harikasın abi...Doğru olanları yazmışsın...Benim yazdıklarım kendimce bir bakış açısıydı...Bu cümleleri gücüme güc katsın diye alıyorum inş
 
Üst